Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İngiltere’de, sonraki seçimlerde iktidara geleceğine kesin gözle bakılan, muhalefetteki Muhafazakâr (Tories) Parti’nin Gölge Maliye Bakanı George Osborne, iktidara geldiklerinde, İngiliz mali yapısını tamamen değiştireceklerini açıkladı. Halen, İngiltere’de mali sistem, Hazine, Merkez Bankası (Bank of England-BOE) ve Financial Services Authority-FSA (bizdeki BDDK benzeri) tarafından, parça parça yetkilerle yönetiliyor. FSA’in yetki karmaşası nedeniyle, yeterince denetim yapamadığının ortaya çıktığını savunan Osborne, iktidara geldiklerinde tüm yetkilerin eskiden olduğu gibi BOE’de toplanması için çalışacaklarını söyledi.
FSA ise, sadece “tüketicinin korunması” için çalışan bir kurum olacak. Osborne, 12 yıl öncesine kadar olduğu gibi, bankaların denetlenmesinin, BOE’de oluşturulacak bir Guvernör Yardımcılığı aracılığı ile yapılmasını önerdi. Ayrıca, bir de “Mali Politikalar Komitesi” oluşturulacak. Ancak, BOE Başkanı Mervyn King, ek yetki isteğinde bulunmadıklarını ve bu konuda da görüş bildirmeyeceklerini açıkladı. 1990 yılında yaşanan “Barings’in İflası” olayı sonrası, 1997’de iktidara gelen İşçi Partisi, bankaların denetlenmesi yetkisini BOE’den alıp FSA’e vermişti.

Tek sorumlu!
FSA’in “bağımsız” sayılmasına rağmen, yönetim kurulunun hükümet tarafından atanması, eleştiri oklarını bu kurum üzerinde yoğunlaştırıyor. Öte yandan, iktidardaki hükümet de, mali sistemin yönetilmesi için bir üst “Konsül” oluşturulmasına çalışıyor. Osborne ise, yetkinin BOE’de toplanması sayesinde, “tek sorumlu muhatap” bulunacağı, görüşünde. FSA, Osborne’un çıkışı sonrası yaptığı açıklamada, 3 başlı olmasına rağmen, mali sistemi yöneten kurumlar arasında tam bir işbirliği bulunduğunu açıkladı. FSA’e göre, Muhafazakâr Parti’nin görüşü, seçim öncesi değişecek.

ABD’deki durum
Uyguladığı faiz düşürme politikasıyla, Amerikan Merkez Bankası Federal Reserve’ün (FED), mortgage (gayrimenkul kredisi) krizini körüklediği konusunda, birçok ekonomist hemfikir. FED’in bağımsızlığı tartışılırken, Teksas Demokrat (iktidar partisi) Kongre üyesi Ron Paul, Merkez Bankası’nın tamamen kaldırılmasını teklif etti. Teklif, Kongre üyelerinin 2/3’ü tarafından imzalanmış olsa da, kabul edilmeyecek; ama, FED’in Kongre’ye hesap vermesi veya her yıl denetlenmesi gündeme getirilebilecek.
FED, bu önerilere karşı çıkıyor ve hiçbir denetim istemiyor. FED Başkanı Ben Bernanke, geçen salı günü The Wall Street Journal’da yazdığı bir makale ile FED’in “Çıkış Stratejisi”ni açıkladı.
Amerika’da, “işsizliğin azaltılması” da FED’e verilmiş bir görev. Ülkede, % 5’e kadar olan işsizlik oranına itiraz edilmiyor ama işsizlik oranının % 10’un üzerine çıkması, FED’i iyice yıpratıyor. FED Başkanı Ben Bernanke, politikalarını anlatmak amacıyla Kongre üyeleri ile 25’i aşkın toplantı yaparken; 250 ekonomistten oluşan bir grup da, “Merkez Bankası’nın bağımsızlığı korunmalı” açıklamasını yaptı.
Öte yandan, New York, San Francisco gibi bölgesel FED şubelerinin yönetim kurullarında, özel bankaların temsilcilerinin bulunması, bu özel bankaların “korunduğu” dedikodularını yaydı. Bazı vatandaşlar, üzerinde “FED Denetlensin” yazan tişörtlerle dolaşıyorlar.
Artık, mali sistem global ölçüde sorgulanıyor.