Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ekonomi bürokrasisini ele geçirmek adına neler yapılmadı ki? Önce, bürokratlar birbirlerine düşürüldü. İMKB Başkanı Osman Birsen ile SPK Başkanı Doğan Cansızlar örneğinde olduğu gibi. Sonra, her iki kurumun da ödenekleri budandı. Yönetimlerin çalışanlarıyla arası açılmaya çalışıldı. Başarıldı da. Bu da yetmedi. Sudan bahanelerle, başkanlar hakkında soruşturmalar açıldı; suç duyurularında bulunuldu. Ekonomi bürokrasisini ele geçirmek zor oldu. Bürokrasi hâlâ direniyor ama yakında onu da tam olarak kontrolleri içine alacaklar, gibi. Ekonomi yönetimindeki bürokratlar, belli sürelerle atandıkları ve süreleri dolmadan görevlerinden alınamadıkları için operasyon zor oldu ve bu yıllara kaldı. Ama, beklediklerine değecek. Atanan yeni bürokratlar da sürelerini bitirinceye kadar görevlerinde kalacakları için, iktidarı kaybetseler bile, uzunca bir süre daha ekonomi birimlerini kontrolleri ve veri akımı sürecek. SPK Başkanı yurtdışı seyahatinde çift ödenek almakla, sekreterini İstanbul'da görevlendirmekle suçlandı. Altın Borsası başkanları da maaş yükselttiği için güme gitti. Oysa, bütün bunlar suç değil. İç denetim bunun için yapılır. Yapılan iç denetimler sonucunda, kayda değer bir şey bulunursa, tahsil edilir. Ama önce kişilerin görüşlerine başvurulur. Yoksa, bunlar için, "Yakaladım" feryatlarıyla yargıya gidilmez. Bunlar gözden kaçırmalardır veya hata bile sayılmayacak kadar küçük işlerdir. Kurumların kendi içlerinde düzeltme mekanizmaları vardır ve düzeltilir, varsa tahsilat yapılır. Yargı bunlarla işgal edilmez. Tabii, ciddi suiistimal olasılıkları farklıdır. Bu iddiaların hiçbirinde ciddi suiistimal olasılığı görülmüyor.Yapılanlar bunlarla da kalmadı. Önce, yönetim kurulları ele geçirildi. Sonra da, başkan yardımcılıkları. SPK'da olduğu gibi, Başkan'ı desteklemesi gereken yönetim kurulu, Başkan'ın mutlaka yapılması gereken dış seyahatlerini engellemeye kalktı. Bu seyahatlere gitmek için, Başkan kendi cebinden ödeme yapmak zorunda kaldı. Daha başka komiklikler de yaşandı. Neyse ki, İMKB Yönetim Kurulu üyeler tarafından seçiliyor da, ona dokunulamadı. Her ikisi de Maliye müfettişi (Heyet-i Muazzama) kökenli olan İMKB ve SPK başkanları arasında yaratılan husumet görevlerinden ayrıldıktan sonra bile sürecek gibi. Görevden ayrılmak yetmiyor Merkez Bankası'nın içinden, hükümetlerin kayıtsız şartsız suyunda gidecek adam çıkmaz. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, teknik olarak yapılması gereken yapılır. SPK'ya atanması gereken bir üye atandı da karar alınabiliyor. Merkez Bankası'na ise, yapılacak olan atamalar hâlâ gerçekleştirilemedi. Merkez Bankası başkan yardımcılıkları mutlaka başkan tarafından seçilmeli. Geçmişte hep böyle oldu. Başkan'a rağmen seçilen birkaç kişi olsa bile, bu sayı dört yardımcılıktan birisini aşmadı. Örneğin, benim zamanımda yardımcılarımın hepsi benim seçtiğim kişilerdi. Yoksa, yönetim zafiyeti başlar. Ama, binlerce yöneticiyi atamayla değil de vekâletle koltuklarında tutan, gazeteci eşlerine maaş bağlayarak kendileri hakkında iyi şeyler yazdırmaya çalışan bu yönetimden profesyonel ve çağdaş bir yönetim biçimi beklemek de olmuyor. ytoruner@milliyet.com.tr Çağdaş yönetim beklemek zor