Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Trafik, ülkemizin bir türlü başa çıkılamayan sorunu. Her gelen yeni yönetim, bu konuda bir reform yasası hazırlar. Yasalar Meclis'e gelince güç odaklarının baskıları yoğunlaşır ve en can alıcı hükümler metinden çıkarılarak, "reform" yapılır. Oysa zaten, yasa taslağının adı "reform yasası"dır ama yapılması gereken hiçbir şey yasada yoktur.
İçişleri Bakanlığı'nın hazırladığı yeni "trafik reform yasası" da öncekilerden farklı değil. Ama, öyle sunuluyor ki, okuyan bu yasadan sonra trafik sorununun kalmayacağını sanır. Yeni yasa ne mi getiriyor?
• Sürücü belgelerinin sınıfları Avrupa Birliği standartlarına uydurulacak.
• Herkese yeni sürücü belgesi verilecek.
• Sürücü belgesi almadan önce 2 yıllık deneme süresi uygulanacak.
• Yeni sürücü belgelerinde vatandaşlık numarası da yer alacak.
• 3 yıllık ehliyet sahibi olmayanlar ağır vasıta ve okul taşıtı kullanamayacak.
• Hasarlı trafik kazalarına sigorta eksperleri de bakacak.
• Alkol, hız, ehliyetsiz araç kullanma ve tek yönlü yollarda geri geri gelme de asli kusur sayılacak.
• Korsan parkçılara 3 - 6 ay arası hafif hapis cezası verilecek.
• Trafik polisi peşin para cezası kesmeyecek.
• Televizyonlarda trafik programları daha fazla seyredilen saatlere kaydırılacak.
• Mülki amirlerin onayı ile "trafik müşavirleri" atanacak. Bunlar trafik işlemlerini takip edecek.
• 50'den fazla sürücünün istihdam edildiği kuruluşların "trafik uzmanı" ataması zorunlu olacak.

Benim anladığım kadarıyla, bu yasa "reform yasası" filan değil. Sanki, ehliyetleri değiştirip, bu yolla birilerine iş sağlama amacı güdüyor. Bir de, korsan parkçıları önleme amacı var. Çünkü, yasada ehliyetlerin değişecek olması dışında dişe dokunur bir tedbir yok. Ehliyetlerin değişmesine de, bu yasadaki diğer konulara da karşı değilim. Ama, ülkemize gerçek bir "trafik reformu" lazım. Bu hükümetten bunun yapılmasını beklerdim.
"Trafik reformu" yapacak kişilerin önce Avrupa ve Amerika'da uzun süre araba satın almaları, kullanmaları ve ehliyet almaları lazım. Üstelik, "trafik reformu" sadece İçişleri Bakanlığı'nın işi değil. Belediyeleri de yakından ilgilendiriyor.
Bu konuda şu unsurlar çok önemli:
a) Yolların yeterli ve kaliteli olması. Her gün yeni bir nedenle yeniden kazılmayacak biçimde plan yapılması.
b) Şehirlerimizin, şehircilik kurallarına uygun olarak yeniden düzenlenmesi.
c) Kalıcı yol çizgileri ve trafik işaretlerinin mutlaka yapılması.
d) Pilot bölgeler seçilip, öncelikli uygulamaların buralarda gerçekleştirilmesi.
e) Araçların yıllık trafik kontrollerinin özel istasyonlar tarafından yapılıp, buralarda araçların birkaç saat süren detaylı testten geçirilmesi ve araçta sonradan çıkacak hatalardan istasyonların da sorumlu olması.
f) Şehirlerarası otobüsler dahil tüm ağır vasıta, dolmuş minibüs ve okul otobüslerinin, müşterileri dahil tam tazminat ödenecek biçimde sigortalanması.
g) Öncelikle, hatalı park eden, vergi ödemeden seyreden, yıllık trafik kontrolü yaptırmayan araçların sefere çıkmadan cezalandırılmasının sağlanması ve bu işin yapılmasında trafik polisleri ile birlikte görevli halktan da yararlanılması.
Görüldüğü gibi, iş zor ve yapılan reform değil.