Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu ülke Ecevite olması gerekenin çok üstünde fırsat verdi. "Umudumuz Karaoğlan Ecevit" iki kez başbakan oldu. Birincisinde, Kıbrıs harekatının ardından gelen "ambargo"yu önleyemedi. 50 sente muhtaç olduğumuz günleri bize o yaşattı. "Onlar Ortak, Biz Pazar" sloganı da onundu. Bu yüzden ayağımıza kadar gelen Avrupa Birliğine girmedik. Son iktidarındaysa, bize tarihimizin en kötü krizini yaşattı. Sonrasında da, "kurtarıcı" diye Amerikadan ithal ettiği Derviş hem DSPyi batırdı hem de erken seçim yaptırarak AKPnin iktidara gelmesini sağladı.Şimdi, yalnız DSPnin değil, iyi kullanılırsa Türk solunun önünde yeni bir çıkış imkanı var. Şükrü Sina Gürel bu kurultaydan genel başkan olarak ayrılır ve dediklerinin üçte birini yapabilirse, Türk solu büyük yol kat eder ve birlik olanağını yakalar. Şükrü Sina, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı yaptı. Üstelik, bütün görevlerinde başarılıydı ve kimseye arkasından küfür ettirmedi. Partililerle, medyayla, işadamlarıyla ve yabancılarla sağlam ve dürüst bir ilişkisi var.Ben fazla solcu sayılmam. Solcuları "teoriyle pratiği kaynaştıramayan", "düzenle sağlıklı ilişki kurmaya yatkın olmayan" ve "asgari müşterekte birleşemeyen" kişilermiş gibi algılıyorum. Ancak, Şükrü Sina Gürelin şimdiye kadar yaptıklarını ve kitabında yapmayı taahhüt ettiklerini görünce, ona bir hak verilmeli diyorum. Göreceksiniz, Türk milleti de bir süre sonra onu deneme ihtiyacı hissedecektir. Hiç yanlış yapmadığı için. Yıpranmadığı için. Partisi içinde, görevleri sırasında ve insani ilişkilerinde dürüst olduğu için.Şükrü Sina, çok vurucu şeyler vaat ediyor. İşte bazıları: Ülke yönetimi, kamu, özel sektör, medya, sivil toplum örgütleriyle birlikte yapılır. Tüm bu unsurlar bir zincirle birbirlerine bağlıdır. Sorumluluk her unsurda, her aşamadadır.Sisteme iyileşme yönünde bir "girdi" verilecekse, bu girdi siyaset mekanizması tarafından verilmek zorundadır.Kamu yöneticileri "yurttaş", "kalite" ve "verimlilik" kavramlarını göz önünde tutarak görev yapmak zorundadırlar.Türkiyenin önündeki en büyük engel, söyledikleriyle yaptıkları çelişen siyaset adamları ve hantallaşan bürokrasidir.Vergi toplayabilen ve vergilerini borç faizlerini ödemek için değil, savunma, adalet, altyapı, eğitim ve insanlarının refahı için harcayan bir ülke yaratmalıyız.Harcamalarının her bir kuruşunun hesabını verebilen bir kamu düzeni oluşturulmalıdır.Genel merkezimiz ile her kademedeki partililerimiz arasında, güven ve işbirliğine dayalı güçlü bir köprü oluşturmak zorundayız. ***Şükrü Sina sıradan biri değil. Bu sütunları laf olsun diye kesinlikle harcamam. ytoruner@milliyet.com.tr Demokratik Sol Parti (DSP) bir çöküntü yaşıyor ve kurultayla küllerinden yeniden dirilmeyi umuyor. Aslında, çöküntü sadece DSPde değil, bütün solda yaşanıyor. Sürekli bölünme yaşayan solda genç, dinamik, tecrübeli ve ne yaptığını bilen bir lidere ihtiyaç var. Bu liderin de ne Baykal ne de Derviş olamayacağı artık anlaşılmış vaziyette.