Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ekonominin cari açıkla ilgili durumunu ve düzelmenin gecikmesi sorununu incelersek şu bulgularla karşılaşıyoruz: a) Hazine'nin, bankaların ve diğer ticari kuruluşların aldığı kredilerin miktarı arttı ve vadesi uzadı. Halen bankaların ve diğer ticari kuruluşların aldıkları uzun ve kısa vadeli krediler neredeyse eşitlenmiş vaziyette. Her ikisini de yedişer milyar dolar olarak düşünebiliriz. Bu durum, Türk Lirasının neden bu denli değerli hale gelebildiğini anlatan göstergelerden birisi. Uluslararası piyasada faizlerin düşük, likiditenin bol olması ve gelişmiş ekonomilerin sıkıntıları nedeniyle bu noktaya gelindi. Şimdi dengeler yeniden değişiyor. b) Sıcak para olarak tanımlanabilecek biçimde yabancılar ve Türkiye'de yerleşikler onar milyar dolar tutuyorlar. Bu para, yüksek reel faizler nedeniyle geldi ve Türk Lirası'nın değerlenmesine katkıda bulundu. Ancak, son haftalarda, yabancıların Hazine kâğıdı alımlarında 300 milyon dolar civarında bir gerileme yaşandı. Yatırım fonlarının bu açığı kapatması nedeniyle hâlâ alımlar devam ediyor gibi gözükürken, yabancıların yavaş yavaş Hazine kâğıtlarına yatırımı durdurdukları anlaşılıyor. Bu da, dengelerin değişeceğinin bir göstergesi.c) Türk Lirası'nın aşırı değerli hale gelmesinin bir diğer nedeni, bankalar ve finans kurumlarındaki mevduatın dövizden Türk Lirası'na kaymış olması. Son iki yılda döviz mevduatı oransal olarak azalırken Türk Lirası mevduatı arttı. Ancak, son haftalarda banka hesaplarında Türk Lirası hesaplardan Döviz Tevdiat Hesaplarına (DTH) dönüşün başladığı gözleniyor. DTH, son bir ayda 1.7 milyar dolar artarken, TL mevduatı yerinde saydı. Bu da, dengelerin değişmeye başladığının bir göstergesi. d) Öte Yandan, Faiz Dışı Denge'nin tutturulmasındaki başarı, uzun yıllardan beri Mayıs ayında KİT'lerden kaynaklanan bir bütçe fazlası verilmesi, Merkez Bankası'nın IMF hedeflerine uygun para politikasındaki başarısı ve Avrupa Birliği'ne girme hayalleri, bir "istikrar etkisi" yarattı. Bu durum da, Türk Lirası'nın aşırı değerli olabilmesine destek verdi. Ama, şimdi bu başarıların devam edilebilirliği sorgulanıyor. Merkez Bankası'nın Açık Piyasa İşlemleri nedeniyle bankalara olan borçlarının yeniden artmaya başlaması ve 1 Temmuz'da 3.5 trilyon lira olan bu borçların 29 Temmuz'da yeniden 5.4 trilyon lira seviyelerine yükselmesi, Banka'nın para politikasında zorlanmaya başladığının bir göstergesi. e) Son olarak, ödemeler dengesindeki "net hata ve noksan" kalemindeki yükselmeden bahsedebiliriz. Bu yükseklik, kayıt dışı paranın, bavul ticaretinin, kaçak döviz girişinin ve sınır ticaretinin artmasından kaynaklanıyor. Bu kalemlerden kaynaklanan aşırı döviz girişi, Türk Lirası'nın şimdiki değerli durumunu izah eden bir diğer olgu. Bu konularda bir durulma yaşanmaması, yeni dengelerin yavaş yavaş sağlanacağını gösteriyor.Türk Lirası bu sonbaharda biraz değer kaybedecek gibi. ytoruner@milliyet.com.tr Cari açık hem dolar bazında hem de Gayri Safi Milli Hasıla'nın oranı olarak, tarihindeki en yüksek değerde. Buna rağmen, döviz rezervleri halen güçlü. Ancak, Türk Lirası'nın değer kaybetme süreci başlamış görünüyor. Anlaşılan, denge yavaş yavaş yerine oturacak.