1993'te kurulan ve hiçbir hükümete bağlı olarak çalışmayan Transparency International(Uluslararası Şeffaflık Enstitüsü)'ın 90 ülkede yaptığı araştırmalar yolsuzlukların mevcut sistemleri değiştirerek ve bilgisayarlaştırarak önlenebileceğini gösteriyor. Yani, bir dönem bizde yapılmaya çalışıldığı gibi herkesi suçlu göstererek yolsuzlukların önlenmesi mümkün değil. Örneğin, Meksika'da trafik polislerinin, zamanlarının % 69'unu rüşvet almak için harcadıkları tespit edilmiş. Bunu önlemenin yolu da bütün trafik polislerini işten çıkarıp, hapse göndermek olmuyor.
Yolsuzlukla savaşmadan önce, yolsuzluğun toplumun genel yapısı ile olan bağlarını incelemek lazım:
Yolsuzluk, oransal olarak geri kalmış ülkelerde daha fazla.Ancak, büyük yolsuzluklar Japonya ve Avrupa dahil gelişmiş ülkelerde de yapılıyor.Amerika gibi bazı ülkelerde vergisi ödendiği sürece yasal gösterilen bazı yolsuzluk uygulamaları var (örneğin, politikacılara yapılan parasal yardımlar gibi).Dolayısıyla, küçük ve yaygın yolsuzlukları önleyecek sistemleri öncelikle kurmak gerekiyor. Böylece devlet sistemlerinin çürümesinin önüne geçildiği gibi, milletlerin devletlerine olan güveni de artıyor.Sistemleri bilgisayarlaştırarak, şeffaflaştırarak ve bu konuda yapılan araştırma ve geliştirmeler arttıkça yolsuzluk oranı azaltılıyor.Ekonomilerde devletin payı arttıkça yolsuzluk oranı da arttıyor.Bu nedenle, küçük devlet ve yaygın özelleştirme önem taşıyor. Yani, çok karlı olmasa bile devletler ellerindeki varlıkları özel sektöre devrettikçe daha dürüst ve verimli işletmeler ortaya çıkıyor.Özgür basın, güçlü muhalefet, tam bağımsız yargı ve çok sayıda sivil toplum örgütü bulunan ülkelerde yolsuzluklar azalıyor. Ülkemizde bu konularda yapılacak çok şey var. Özellikle, yargı sistemimizde ciddi bir reform gerekiyor. Zaten, bu konudaki eksiklerin tamamlanması ile demokrasimizdeki geçiş süreci tamamlanacak.Demokrasilerin yerleşme süreci içinde, azalmadan önce yolsuzlukların ciddi biçimde arttığı gözlemlenmiş. Bu dönemlerdeki süratli özelleştirmeler, iyi yönetilemeyen kurumlar ve yolsuzluklarla mücadelede yapılan yanlışlar, yolsuzlukla mücadeleyi daha zor hale getiriyor. İşte, ülkemiz hala bu süreci yaşıyor. Avrupa Birliği'ne uyum bu noktada çok önem taşıyor.Yapılan araştırmalar, diktatörlükle yönetilen ülkelerde, diktatörlüğün yıkılıp demokrasiye geçişin yaşandığı dönemlerde yolsuzlukların arttığını gösteriyor. Bakalım, Irak'ta da benzer durum yaşanacak mı?Araştırmalar kuzey ülkelerinde, güney ülkelerine nazaran daha az yolsuzluk yapıldığı sonucuna varmış. Muhtemelen, bu durum kuzeyde daha çok gelişmiş ülke olmasına bağlı. Ancak, gelişmiş devletlerin eski kolonileri, bir zamanlar bağlı oldukları ülkelerden fazla şey öğrenememişler. Örneğin, İngiltere Avrupa'da yolsuzluğun en az olduğu ülkelerden birisi. Ama, eski İngiliz kolonileri Bangladeş ve Nijerya dünyanın en çok yolsuzluklara bulaşmış ülkeleri arasında sayılıyor.Petrol olan ülkelerde yolsuzlukların da arttığı gözleniyor. Bunun nedeni olarak bu ülkelerde geniş bir orta sınıf yaratılamamış olması gösteriliyor.Öte yandan, ticaretin artması yolsuzlukları azaltıyor. Örneğin, Singapur, Hong Kong, Şili birçok gelişmiş ülkeden daha temiz. ***
Yolsuzluklarla mücadeleye başlarken nedenlerini ve önlemleri çok iyi anlayıp, yanlışlık yapmamak gerek. Yoksa, zaten cılız olan ekonominizi daha da güçsüz hale getirebilirsiniz.