YazarlarYeni zenginler

Yeni zenginler

01.12.1996 - 00:00 | Son Güncellenme:

Zülfü Livaneli

Yeni zenginler

TAM da türedi zenginlerin yoğunluk kazandığı ve Türkiye'nin gündemine oturduğu bugünlerde, dostumuz Fahri Aral çok güzel bir albüm yayınladı.
Tarih ve Toplum dergisinin eki olarak verilen albüm, 1918 yılının Eylül ayında genç bir gazeteci olan Sedat Simavi tarafından yayınlanmış.
Birinci Dünya Savaşı'nın ağır yokluk koşullarında, perişan halkın sırtına kene gibi yapışan ve karaborsadan para kazanan yeni harp zenginlerini karikatürlerle belgeliyor.
Ve inanın; öyle benziyor ki bugüne.
Yoksul halk yine seyirci!
Sahnedeki aktörler yine aynı...Çeşitli karanlık ilişkileri kullanarak, yasadışı yollardan para kazanan ve halkı soyarak gittikçe semiren, görgüsüz ve şımarık yeni zenginler güruhu!
* * *
SEDAT Simavi albüme yazdığı önsözde şöyle diyor:
"Dört senedir hayat ve memat mücadelesi içinde yuvarlanan millet gülecek bir dakika bulamadı. Her gün yeni bir mesele, her saat yeni bir mahrumiyet ve felaket, insanları ciddi ve sert yaptı. Bu gidişle gülmeyi unutacağımızdan korkuyorum."
* * *
ALBÜMDE yayınlanan karikatürlerden o dönemin koşullarını anlıyor ve büyük bir yiyecek sıkıntısı olduğunu öğreniyoruz.
Özellikle şeker, bulgur ve gaz üzerinde duruluyor.
Karikatürlerden birinde yeni zengin bir çift birbirine sarılmış: Adam karısını "Benim şeker karıcığım" diye seviyor; kadın ise kocasını "Benim bulgur kocacığım" diye pohpohluyor.

Servetlerini savaş ateşine borçlu olan yeni zenginler, barış gelmesinden, savaşın bitmesinden çok korkuyorlar.
Bir başka çizimde, yeni zengin karısına diyor ki: "Şu sulh sözleri boşa çıkarsa ahdettim sana güzel bir otomobil alacağım."
Sallanan koltuğuna kurulmuş keyif çatan bir yeni zengin elindeki gazeteye öfkeleniyor ve "Bu gazeteciler de amma münasebetsiz" diyor, "Şeker için tuzlu laf sarfedilir mi?"

Sedat Simavi'nin yayınladığı albümün bir başka sayfasında, yoksul bir ana - baba, eve bobstil giysiler içinde gelen vurguncu oğullarına şaşkınlıkla bakıyorlar. Baba, "Oğlum bu ne hal, az kaldı seni tanıyamayacaktım" diyor. "Anlaşılan sen de bir vurgun vurmuşsun. Komşuların gözüne görünme. Bugünlerde zenginlere pek atıp tutuyorlar."
Oğul ise neşeyle cevap veriyor: "Onları kim görecek, ben yarın Berlin'e gidiyorum, bir daha geleceğim bile şüpheli."

Karikatürlerden o dönemin basını da nasibini almış.
Servet - i Fünun gazetesini konu edinen bir çizimde, bir terazi görülmekte: Terazinin sağ kefesinde ilanat, sol kefesinde edebiyat yazılı.
Tahmin edeceğiniz gibi ilanat kefesi çok ağır basıyor.
İkdam gazetesi "Vücudu burada, kafası çat burada çat Avrupa'da" diye eleştiriliyor.
Zaman gazetesi Sessiz Davul olarak nitelenirken, Sabah "Suya sabuna dokunmadan temiz kalmak arzusunda" cümlesiyle yeriliyor.
Serbest Fikir ise, ancak şekercilerdeki akide külahı imiş.

En ilginç karikatür ise bir vazoyu tekmelyen adam.
Altındaki yazı "Bir vur bin ah işit kase - i fağfurdan" deyimini hatırlatıyor. Kaseyi tekmeleyen adam ise "Kıracağım hala ses çıkmıyor!" diye kızmakta.

Albümün yayınlandığı yıl 1918.
Şimdi 1996 yılındayız.
Bunca yılda neyin değişip, neyin değişmediğini düşünmek ise hepimize düşüyor.
Soygun düzeni aynı!
Halk yine sıkıntı içinde, yine savaş var.
Ve birileri bu düzenden, bu savaşın sürmesinden memnun.
Ne yapsak ne etsek kaseden çıt çıkmıyor!
Bu durumda "milletimiz gülmeyi unutmasın" da ne yapsın!
* * *
NOT: Sevgili Nazan!
Uzun ve içten mektubuna teşekkür ederim. Adres yazmadığın için özel bir mektupla yanıtlayamıyorum.
Övgülerine teşekkürler. Sitemlerine gelince; böyle düşünmekte haklısın!
Ama Türkiye olağandışı günlerden geçiyor. Benim bu bekleyişimin de bazı nedenleri var. Anlattığım zaman, sen, eşin ve arkadaşların bana hak vereceksiniz!
Belirttiğin halk desteğine sahip olmak, her şeyi çözmeye yetmiyor!
Yine de bu bekleme, sonsuza kadar sürmeyecek!
Hepinize selamlar.

KEŞFETYENİ
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım

Cadde | 14.05.2025 - 07:51

Berk Atan, taburcu olduktan sonra sosyal medya hesabından yeni paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

Yazarlar