FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde yer almakla suçlanan ve hakkında yakalama kararı verilen eski CIA Danışmanı Hanri Barkey şu sıralar yine gündemde.
Darbeden 3 gün sonra İstanbul’da yemek yediği kişinin gazeteci Aslı Aydıntaşbaş olduğunu ve yemek yedikleri mekanda Osman Kavala’nın da olduğunu yıllar sonra itiraf etmesi niyeyse birilerini çok rahatsız etti. En çok da Aslı Aydıntaşbaş’ı!
Barkey’ın bu açıklamayı şimdi yapmasını ‘manidar’ bulmuş Aydıntaşbaş… Kocaman bir ‘günaydın’ demek lazım kendisine… Tescilli bir CIA ajanının 15 Temmuz kalkışmasındaki rolünü bugüne kadar yok sayanların onun kim olduğunu 6 yıl sonra fark etmesi de bir şeydir…
Aydıntaşbaş’ın yaşadığı gecikmeli aydınlanma değil konumuz. Barkey ve benzeri etki ajanlarının gerçek yüzünü gençlere anlatmak derdindeyiz…
15 Temmuz günü Büyükada’da ortaya çıkan Henri Barkey, İzmirli bir CIA ajanı. Çok iyi Türkçe biliyor. O da yakın dostu Osman Kavala gibi Robert Kolej mezunu.
Uzmanlık alanı Kürt meselesi ve darbeler! Tesadüf bu ya… Barkey ve Kavala darbeden sadece 2 hafta önce Diyarbakır’da boy gösteriyor! E ne var bunda diyebilirsiniz.. Bence de bir şey yok. Bunlar hep tesadüf olabilir… Ama HTS kayıtlarına göre Barkey, o dönemde Kavala’nın şirketlerine ait telefonlarla tam 93 saat, 34 dakika, 1 saniye görüşme yapmış!
İkilinin yolu darbeden 3 gün sonra bu kez de Barkey’in Aslı Aydıntaşbaş ile yemek yediği Karaköy’deki restoranda kesişiyor! Tabii ki tesadüfen…
Barkey’i bir köşe yazısıyla anlatmak imkansız. O yüzden kısa kısa geçiyoruz meseleleri… Adamın uzmanlık alanı darbeler demiştik… 2014 yılının Mart ayındayız… Türkiye, FETÖ’nün kumpaslarıyla gerilen bir siyasi atmosferde yerel seçimlere gidiyor. Barkey “Türkiye’nin Yerel Seçimleri” diye bir rapor açıklıyor. Raporda “Ordudaki Gülenciler eğer Gülen hareketine karşı bir operasyon yapılırsa emir-komuta zincirinin dışında bağımsız hareket edebilir” diyor!
İzmirli Hanri, 15 Temmuz’u 2 yıl öncesinden haber veriyor. Dönemin Başbakanı Erdoğan’ın FETÖ’ye karşı verdiği mücadelenin bir darbeyle savuşturulacağı tehdidinde bulunuyor. Bitmedi… Raporda ayrıca Türkiye’nin büyük bir kaos ortamına gireceği, büyük halk ayaklanmaları çıkacağı, Güneydoğu’da özerk yönetimler kurulması gerektiği yazılıyor. Tesadüf bu ya, rapordan 1 yıl sonra Hendek terörü, 2 yıl sonra ise darbe kalkışması gerçekleştiriliyor…
Peki… Karanlık adam Barkey’in karanlık mesajları Türk kamuoyuna nasıl ulaştırılıyordu? Bu sorunun cevabını Barkey dün muhalif.com.tr internet sitesinden Leyla Emeç Tavşanoğlu’na vermiş: Ben eskiden Ruşen Çakır’ın programına katılırdım. Darbeden sonra bana mesaj attı ve bir daha beni programına alamayacağını söyledi. Anlayışla karşıladım! Barkey o röportajda Aydıntaşbaş için de “ Aslı’nın savcılarla kendisini koruduğunu bilmiyordum” demiş!
İşte böyle… Anlayışlı bir CIA ajanı portresi ile karşı karşıyayız… Anlayışlı ama bir taraftan da fonladıkları, yemek yedikleri arkadaşlarını tek tek ifşa ediyor... Bakalım bu işin sonu nereye varacak?
Çelebi vakası ve 20 soru
Mehmet Bekaroğlu… CHP’nin ve Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Kefere’ dedi.. CHP’den milletvekili yaptılar…
Abdullatif Şener.. Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle kapatılan Refah Partisi ve benzer gerekçelerle kapatılmak istenen AK Parti hükümetlerinde bakanlık yaptı. CHP’den milletvekili yaptılar.
Burhan Şenatalar… “CHP kapatılsın, vakıf olsun” diyen 10 Aralık Hareketinin lideri. “Atatürk’ü eleştirmek tabu değil. Kemalist anlayışla meselemiz var. Bu anlayış tarihi doğru okuyamıyor. Bizim gözümüzde bu insanların 2. Dünya Savaşında dağlara kaçıp, savaşın bittiğinden habersiz Japon askerlerinden farkı yok” dedi. CHP’de Parti Meclisi Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı yapıldı.
Mehmet Ali Çelebi…FETÖ’nün Ergenekon kumpasında haksız yere cezaevine atıldı. CHP’den milletvekili seçildi. CHP’nin Cumhuriyetin kurucu değerlerinden ve Atatürkçü çizgiden uzaklaştığı gerekçesiyle partisinden istifa etti. Geçen hafta CHP ve İyi Parti’nin lokomotifi olduğu Millet İttifakına 20 soru yöneltti. Arkasından AK Parti’ye katılacağını iddia eden CHP medyası tarafından hain ilan edildi!
Çelebi’yi tanımam.. Hangi partide siyaset yapacağıyla da zerre kadar ilgilenmiyorum.
Ancak “CHP kapatılsın, vakıf olsun” diyenleri, Atatürk’e hakaret edenleri milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı yapan bir partinin FETÖ mağduru bir siyasetçiyi “AK Parti’ye geçecek” iddiasıyla linç etmesi biraz tuhaf kaçmıyor mu?
Bırakın Çelebi’nin hangi partiye geçeceğini de, ittifakınıza yönelttiği 20 soruya yanıt verin.
Yapamıyorsanız sadece şu dördünü yanıtlayın yeter..
Anayasanın ilk 4 maddesini değiştirecek misiniz?
6 parti olarak imzaladığınız mutabakat metninde PKK-PYD-FETÖ terör örgütleriyle kararlı mücadele ifadesi neden yer almıyor?
İktidarınızda tezkerelere ‘Hayır’ deyip, Mehmetçiği Libya’dan, Suriye’den, Irak’tan çekecek misiniz? Operasyonları durduracak mısınız?
Ortak Cumhurbaşkanı adayı denkleminizde Türk Milletine ‘Soykırımcı’, Atatürk’e ‘Katliamcı’ diyen, PKK-YPG’yi terör örgütü görmeyen HDP olacak mı? HDP’ye bakanlık verecek misiniz?
Şundan emin olun… Millet, sokak, vatandaş… Çelebi’nin hangi partiye geçeceğinden çok sizin bu sorulara vereceğiniz yanıtları merak ediyor.
