01.12.2016 - 14:38 | Son Güncellenme:
ANKARA (İHA) – TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonuna bilgi veren İstanbul İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Kurtoğlu, “Darbe girişimi haberini Çanakkale’de benim emrimde görev yapmış eski bir askerimden aldım” dedi.
Daha önce "FETÖ-PDY" kumpası sonucu terfisi engellenerek görevden alınan Kurmay Albay Hüseyin Kurtoğlu, 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonuna bilgi verdi. 15 Temmuz darbe girişimini kendi emrinde görev yapmış eski bir askerinden öğrendiğini anlatan İstanbul İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Kurtoğlu, “Askerim, ‘Köprüyü jandarmalar kesmiş, sıkıyönetim ilan edilmiş diyorlar’ dedi. Ben de kendisine, ‘Öyle bir şey yok. Şuan da Jandarma Bölge Komutanlığına vekâlet ediyorum’ diye cevap verdim. Hemen Bölge Komutanlık Karargâhı’na intikal ettim. Karargâha vardığımda önümüze harekât merkezine ulaşmış, Genelkurmay Başkanlığından çekilmiş 4-5 tane mesaj kondu. Sıkıyönetim uygulama direktifini okuduğumda hemen soy sayfasındaki imza satırına baktım. İmza satırında Tuğgeneral Mehmet Partigöç ismini gördüğümde bu cemaat denen örgütün bir darbe teşebbüsünde olduğunu anladım” dedi.
Kurmay Albay Kurtoğlu, darbe teşebbüsünün önlenmesinde halkın katkısına ilişkin olarak, “Milletimizin darbe teşebbüsüne katılan birliklerin önünde toplanarak daha fazla araç ve gereç çıkışını engellediğini gördük. Yine birlik dışında bulunan darbe girişimcilerinin kullandığı araçların önlerine barikat kurarak, araçların gitmek istedikleri yerlere gitmesini engellediklerini gözlemledik. Saldırı altında bulunan bina ve yerleşkelere akın ederek, darbe girişimcileri tarafından ele geçirilmesini engellemekte önemli bir fonksiyon icra ettiklerini gördük. Vatandaşımız, milletimiz kim darbeci kim darbeye karşı mücadele ediyordu ayırt edemediğinden darbe teşebbüsünü bastırmaya kalkan birliklerin hareketini engelledi, onları kışlalara göndermek zorunda kaldık. Halkımızın darbe girişimi sırasında gösterdiği özveri, darbe girişiminin başarıya ulaşmasını engelleyen saiklerin en başta gelenlerinden bir tanesidir. Ancak darbe teşebbüsü kışlalarda engellendi. Birçok kışlada personel araç, harp silah ve malzemelerinin kışla dışına çıkması engellenmiştir. Güvercinlik’te silahlı helikopterlerin kalkmasına engel olunması başlı başına incelenmesi gereken bir hadisedir. Darbeciler kışlalarda azınlıkta kalmıştır” diye konuştu.
Kurtoğlu, şunları kaydetti:
“Toplam 96 personelimize işlem yaptık, 20 tanesi görevine iade edildi. Kendi zafiyet alanlarımızla ilgili kışla giriş ve çıkışları, evrak güvenliği vesaire tedbirlerimizi aldık” dedi.
Boğaziçi Köprüsü’nün kapatılmasında tek bir jandarma personelinin görev almadığına dikkat çeken Kurtoğlu, bir daha böyle bir darbe girişiminin yaşanmaması için ise şu önerilerde bulundu:
“Her şey insanla başlar. İnsana yönelik projeler geliştirmeliyiz. Bu kapsamda devlet birimlerinde görev alan tüm personelin demokrasi bilincinin geliştirilmesini önemsiyorum. Okullardan başlamak üzere gençlik üzerinde çalışma yapılması gerekir. Tüm vatandaşlarımıza yönelik projeler hazırlanıp uygulamaya konması da yararlı olacaktır.”
Kurtoğlu, kendisine yönelik yapılan kumpaslar hakkında ise İstanbul Başsavcılığının yaptığı soruşturmada bir şahsın ifadesini paylaştı. Kurtoğlu, “Şahıs ifadesinde şunları söylüyor: ‘Kurmay Albay Hüseyin Kurtoğlu’yu, YAŞ kararları ile ilgili general olmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Kurtoğlu’nun general olmaması için bir takım kara propagandaların yapıldığını ve bu kişiler hakkında açılan bazı davalardan dolayı generalliğinin engellendiğini düşünmekteyim. Kurtoğlu, cemaatin rahatsız olduğu birisi olarak biliniyordu’” ifadelerini kullandı.
Genelkurmay Başkanlığı ile Milli İstihbarat Teşkilatı arasında istihbarat paylaşımının yapılıp yapılmadığına ilişkin soruya Kurtoğlu, “Fetullahçı yapı büyük ölçüde temizlendikten sonra kurumlar arasındaki işbirliği sıhhatli çalışmaya başladı. Kurumsal taassup olabilir. Bugüne kadar yaşanan uyuşmazlıklar örgütün en önemli gördüğü konu istihbarat birimlerine el koyma çabalarının bir sonucudur. Bugün büyük ölçüde işbirliği, istihbarat paylaşımı sağlanıyor. Benim kanaatim her kurumun kendi istihbaratını üretmesi, elde etmesi yönündedir” diye konuştu.
İkinci bir kalkışma olmasına ilişkin soruya Kurtoğlu, planlı, organize şekilde kalkışmanın söz konusu olmayacağı cevabını verdi.