Uslu, ortaya ilk çıkışı 8-9 bin yıl önce Mezopotamya'ya dayanan bozanın, Türklerin göçleriyle dünyaya yayıldığını belirterek, "Boza, bu nedenle Türk içeceği olarak bilinmektedir. Faydaları saymakla bitmeyen bozanın tüketimi, maalesef geçmişe oranla günümüzde iyice azalmıştır" dedi.
Mayalı ve gıda bakterilerinin yaşadığı bir içecek olan bozada, mayalama esnasında son derece kıymetli ender gıda maddelerinin yanı sıra laktik asit, nikotinik asit gibi son derece kıymetli asitler üretildiğini ifade eden Uslu, şöyle devam etti:
"Zengin karbonhidrat, protein ve B vitamini içeriği nedeniyle halsizlik çeken, enerji ihtiyacı fazla olan kişilerin ve sporcuların özellikle tüketmeleri gerekir. Boza, içerdiği laktik asit nedeniyle bağırsak florasını düzenleyici role sahiptir. Mide bezlerinin faaliyetlerini olumlu etkiler. Zihin açıcı ve sinirleri dinlendirici etkisi vardır. Öksürük tedavisinde de kullanıldığı bilinmektedir."