Editörün Seçtikleri Aman doktor derdime çare

Aman doktor derdime çare

14.03.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Küpü "para" yerine "dert" dolu sağlığın bakanı Aktuna'dan "Yıldırım Reformlar"

Aman doktor derdime çare

1827'den beri tam 150 yıldır her yıl 14 Mart'ta tüm dünyada Tıp Bayramı kutlanıyor. Tıp Bayramı'nın yıldönümünde, ülkemizdeki sağlık sistemi yeşil kart kargaşası, AIDS'li Kızılay kanları ve hastane kapılarındaki bitmez tükenmez kuyruk kargaşaşıyla boğuşuyor. Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna ise "'97 sağlıkta reform yılıdır" diyor.
Türkiye'nin sağlık sisteminin en büyük sorunlarından biri, sağlık bütçesine ayrılan paranın yetersizliği. Dünya Bankası kaynaklarına göre Türkiye bütçesinden sağlığa ayrılan pay sadece yüzde 3. Bu oran orta gelirli ülkeler arasında yer alan Kamerun ve Bolivya'dan bile çok daha düşük. Diğer ülkelerde sağlık bütçe payları şöyle:
"Almanya: Yüzde 12.7. Fransa: Yüzde 13. İngiltere: Yüzde 7. İtalya: Yüzde 13. Yunanistan: Yüzde 8. Kamerun: Yüzde 4. Bolivya: Yüzde 6. ABD: Yüzde 13."

Tıp dünyasının sorunları saymakla bitmiyor. Sağlık Bakanı Yıldırım Aktuna ise bu yıl içerisinde yepyeni bir sisteme geçerek sosyal devlet anlaşını işler hale getireceklerini söyleyerek umudunu koruyor. Aktuna "1992'de yeşil kart yasasını çıkartmıştık, eksiklikleri olmasına rağmen bugün 6 milyon vatandaşımız yeşil kart sahibi oldu, bunun için devlet şimdiye kadar 13 trilyon lira harcadı, bu yıl içinse 20 trilyon lira bütçeden ayrıldı" diyor.
AIDS'lilerin de tedavisinin yeşil karta dahil edileceğini söyleyen Sağlık Bakanı, "Ayda 100 milyon civarında ilaç parasını AIDS'li vatandaşın karşılaması zor, onları da tedavi güvencesine aldık"

Bu yılki reform paketiyle aile hekimliği uygulamasının, hastanelerimizdeki sevk zincirini daha işler hale getireceğini söyleyen Aktuna "Hastanelerde artık kuyruklar oluşmayacak" diyor.
Reçetesiz ilaç satım ve reklam serbestisi kanununu 1996 yılında çıkardıklarını söyleyen Aktuna "Ancak eczacılar odasının itirazı ile Danıştay yürütmeyi durdurma kararı aldı. Aslında vatandaş esas şimdiki durumda aldatılıyor. Hangi ilacı reçeteli, hangisini reçetesiz alacağını bilmiyor" diyor. Aktuna, reklam serbestisi ile ilgili yönetmelik yürürlüğe girerse, bakanlık tarafından oluşturulan bir komisyonla denetleyeceklerini söylüyor.

Tıp camiamız, Anayasa'nın 224 sayılı "Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi" hakkındaki kanunun yeterince işletilemediği görüşünde ve sağlık sistemimizin başlıca sorunlarını şöyle sıralıyorlar:
* Genel bütçeden sağlığa ayrılan pay çok az.
* Sevk zinciri işler durumda değil, günlerce hastane kapılarında kuyruk bekleniyor.
* Devlet hastanelerinin yönetiminde bilgili ve becerikli kadrolar yok.
* Hastaneler siyasilerin politik amaçlarına ait oluyor, iktidarlar ekibi değiştiriyorlar.

Bakan'ın 1997 yılı reform paketi şöyle:
* Devlet hastaneleri yeniden modernize edilecek.
* Yoğun - kroner bakım üniteleri ve hemodiyaliz makineleri her hastanede bulunacak.
* MR, magnetik rezonans, ultrason cihazları bu yıl içerisinde tüm il ve devlet hastanelerinde bulunacak.
* Jeneratörü olmayan bir tek hastane kalmayacak.
* Ankara'dan başka İzmir, İstanbul, Kocaeli'nde de yanık tedavi merkezleri açılacak. Sanayi illerimizde yanık tedavi merkezleri açılacak.
* Hastanede çalışan doktor, muayenehanede çalışamayacak. Bunu yasaklayacağız. * Sağlık Bakanlığı, YÖK, Türk Tabipler Birliği ve Danıştay'ın ortak çalışmasıyla uzmanlık tüzüğünde belirli değişiklikler yapılacak.
* Artık devlet hastanesinde bölüm şefi veya baş asistan olmak için önce yabancı dil, sonra mesleki sınava girilecek.

Yazarlar