'Dünyayı birlikte kurtaracağız'

axyas012.jpg Gore, dünyanın en büyük kitlesel hareketi olarak nitelendirilen Live Earth konserlerinin İstanbul ayağı ile ilgili son gelişmeleri aktarmak amacıyla İstanbul'daydı. Kendisiyle konuşma fırsatı bulduk ve organizasyonun detaylarını sorduk. Al Gore'un çok sayıda kimliği var: Eski ABD Başkan Yardımcısı, İklim Koruma Birliği Başkanı ve "Live Earth"ün ortağı. Live Earth, küresel ısınma konusunda farkındalığı artırmak amacıyla 7 Temmuz'da dünyadaki 9 şehirde düzenlenecek: Sydney, Tokyo, Şanghay, Hamburg, Rio de Janeiro, Johannesburg, Londra, New York ve İstanbul. Yıllar sürecek bir kampanyanın sadece başlangıcı. Amacı küresel ısınma konusunda farkındalık yaratmak ve dünya çapında kamuoyunu harekete geçirmek. Küresel ısınmayı nasıl çözebileceğimizi ve neden çözmek zorunda olduğumuzu anlatacağız. Bence Live Earth, kamuoyunu uyandıracak bir imdat çağrısı olacak. Dünyanın dört bir yanındaki insanlardan bu çağrıya cevap vermelerini isteyeceğiz. Önümüzdeki yıllarda da bu iklim krizini nasıl çözebileceğimize dair mesajlar vereceğiz. Sizce Live Earth'ün kitleler üzerinde büyük bir etkisi olacak mı? İstanbul dünyanın en güzel şehirlerinden biri ve Live Earth konserlerinden birinin gerçekleşmesi için ideal. Burası Avrupa ve Asya'nın birleşme noktası olduğu gibi, geçmiş, bugün ve geleceğin de kesiştiği yer. Müthiş bir kültürel yaşamı ve enerjisi olduğu için Live Earth İstanbul'un çok başarılı olacağını, bu organizasyona katılan diğer şehirlerle iyi bir ortaklık kuracağını düşünüyorum. 8 şehirde gerçekleşecek konserlere kısa bir süre önce İstanbul da eklendi. İstanbul'u da listenize almanızın özel bir nedeni var mı? Bu mesajın bütün dünyada yankılanacağını umuyorum. Live Earth küresel mesajın bir parçası. Ama bu bölgede özel bir yankısı olacak. İstanbul'dan beklentileriniz neler? Şehrin Ortadoğu'ya açılan bir kapı niteliğinde olduğunu düşünürsek, küresel ısınma karşıtı mesajınızı bu bölgeye İstanbul'dan aktarabileceğinizi de hesaba kattınız herhalde. Müzik evrensel bir dil. Hangi dili konuşursak konuşalım, nereye "evimiz" dersek diyelim müzik hepimizde bir karşılık buluyor. Kalbimizi, aklımızı evrensel gerçeklere açıyor. Bugün insanlık tarihinde öyle bir noktadayız ki, iklim kriziyle ilgili gerçeği yaymamız gerekiyor. Çünkü insanlığın geleceği buna bağlı. Woodstock, 1969'da Vietnam Savaşı karşıtlarını bir araya getiren bir festivaldi. O dönemde müzik politik ve toplumsal konularda çok güçlü bir iletişim amacıydı. Sizce hâlâ öyle olmalı ki, küresel ısınma karşıtlığı mesajını bir dizi konserle dünyaya aktarmayı planlıyorsunuz. Devam edecek tabii. Umarım üç yıl sonra değişimi kutlama şansımız olur. Hepimiz iklim krizinin çözümünde rol almış olacağız. Dünya da bu sorunu çözme yolunda olacak. Live Earth her yıl düzenlenecek mi? Başka planlarınız var mı? Çok az istisna dışında dünyadaki liderlerin bu krizi yönetme şekilleri konusunda başarısız olduklarını söyleyebilirim. Küresel ısınma, halkların talebiyle kökünden çözülmesi gereken bir mesele. Hükümetler sorumluluklarını yerine getirmeli. Kendi ülkem olan ABD'yi bu listenin başına yerleştiriyorum. Şu an ülkemde birçok belediye başkanının, patronların ve dini liderlerin, politik arenadaki liderleri doğru olanı yapma konusunda sıkıştırmaları beni çok mutlu ediyor. Dünyadaki liderlerin küresel ısınma konusuna yaklaşımlarını nasıl buluyorsunuz? 'En başarısızı ABD' O kadar çok var ki. Ama birini anlatayım. Konserlerden birinde sahneye çıkmaları için Red Hot Chili Peppers'ı ikna etmeye çalışıyordum. Programları inanılmaz doluydu. Grammy Ödülleri'nde "Yılın En İyi Rock'n Roll Albümü'nü sahibine vermek üzere sahnedeydim. Ödülün Red Hot Chilli Peppers'a verileceği ortaya çıktı. Onlara ödülü verdim. Tören televizyondan canlı yayımlanıyordu. Havadan konfetiler yağmaya başladı, müzik çalıyordu. Grubun iki elemanı beni sahneye çekip kulağıma "Live Earth'te yer alacağız" diye fısıldadılar. Live Earth'ün organizasyonu sırasında başınıza gelen etkileyici bir olayı anlatır mısınız? Yeni bir anlaşma Evet, ama şu anda odak noktamız yeni bir anlaşma. Bu anlaşma Kyoto'nun geçerlilik süresi dolmadan önce hayata geçecek. Dünyadaki ülkeleri 2010'a kadar yeni anlaşmayı imzalamaya çağıracağız. Türkiye, ABD ve Avustralya gibi Kyoto Anlaşması'nı imzalamayan ülkelerin de bu anlaşmayı imzalamasını isteyeceğiz. Bu anlaşma Kyoto'dan çok daha etkili olacak. Türkiye Kyoto Anlaşması'nı imzalamadı. Live Earth bir farkındalık yaratıp bu anlaşmayı imzalamamız için bir teşvik olur mu? Henüz yok. Anlaşmanın bir adı var mı?