Editörün Seçtikleri Efteniye şenlendi

Efteniye şenlendi

07.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Efteniye şenlendi

Efteniye şenlendi


Düzce depreminde yardım için bölgeye koşan Çerkezler, Gölyakalılar’ın hazırladığı şenlikte de yanlarındaydılar. Onların coşkusunu paylaştılar


       Marmara depreminde büyük hasar gören Düzce’nin Gölyaka İlçesi’nde Efteniye Dostluk ve Dayanışma Şenliği yapıldı.
       Çerkezler’in yoğun olarak yaşadığı bölgedeki şenlik sırasında yenilen geleneksel yemekler ile folklor gösterileri, Anadolu’daki yaşam tarzının zenginliğini bir kez daha ortaya koydu. Burada yapılan konuşmalarda Kuzey Kafkasya göçmenlerinin kültürel kimliklerini korumaları için olanak sunulması, Çerkezler’in yardım ve dayanışma amacıyla daha sık buluşmaları istendi.
       Demokratik Çerkez Platformu ve Efteniye yöresinde bulunan Aksu, Çay ve Hacısüleymanbey köylüleri tarafından düzenlenen şenliğe; Düzce Valisi Fikret Güven ve Adapazarı, İzmit, İstanbul, Ankara’daki Kafkas derneklerinin üyeleri ile vatandaşlar katıldı.

       Sağlık merkezi açıldı
       Amerikalılar tarafından Hacısüleymanbey Köyü’ne inşa edilen ve içinde çocuk odası, sağlık merkezi ve misafirhaneyi de barındıran tesisin açılışını Düzce Valisi Fikret Güven yaptı. Şenlikte, depremlerden sonra bölgeye yardımlarını ulaştıran Kafkas derneklerine de birer teşekkür plaketi verildi. Bu arada şenlikten elde edilecek gelirin Hacısüleymanbey Köyü’nün okul bahçesine yapılacak kütüphane için kullanılacağı açıklandı.
       Çeşitli illerden gelen Kafkas derneği üyelerine sunulan mönüde, Çerkezler’in geleneksel yemekleri olan ceviz soslu çerkeztavuğu, ekmek yerine yenilen mısır unundan yapılan abısta, özel Abhaz usulü et ile erik sosları, acac denilen kızartma hamur işi ve Çerkez peyniri yer aldı.

       Hem göze hem kulağa
       Yaklaşık bin kişinin katıldığı şenlikte yemekler yendikten sonra İstanbul Kafkas Abhazya Kültür Derneği’ndeki çocuklar ve Ankara Kafkas Derneği’nden gençler, Kafkas danslarından oluşan toplu bir gösteri sundu. Ardından koro da Kafkas şarkılarını seslendirdi.
       Şenlikte, Cemal Şener, Mahsur Balcı ve Çetin Öner kitaplarını imzalarken Kafkas şarkılarını içeren kaset ve CD satışları yapıldı. Şenliğe katılanların en fazla Çerkez peyniri satın almaları dikkat çekti.
       Efteniye Dostluk ve Dayanışma Şenliği’nin Çerkezler’in bir araya gelmesine, kaynaşmasına vesile olduğunu söyleyen İstanbul Kafkas Abhazya Kültür Derneği Demokratik Çerkez Platformu çalışma üyesi Sezai Babakuş, “Çerkezler, Kafkasya’dan 135 yıl önce Efteniye’ye göçmüşler. Bugüne kadar kapalı bir toplum olarak kendi benliğimizi, kültürümüzü içimizde yaşattık" dedi.

       Kültürlerini yaşatmak için
       Babakuş sözlerine şöyle devam etti: “Kendi kimliğimizi ve kültürümüzü yaşatmak için Çerkezler’in yoğun olarak yaşadığı bölgelerde benzer organizasyonları yapacağız. Yakında Kayseri Uzunyayla’da da şenlik yapmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz."
       Seneye de şenlik var
       Aksu Köyü Muhtarı Beşir Özalp de, “İki depremden sonra bizi yalnız bırakmayan büyük şehirlerimizdeki Kafkas derneklerine bir teşekkür ve minnettarlık daveti verdik. Depremde en çok zayiat veren Aksu, Çay ve Hacısüleymanbey köyleri zor durumdaydı. Derneklerle âdetlerimiz ile ilgili konularda irtibatımız oluyordu, bu sefer deprem sonrası bize yardıma geldiler. Bundan sonra şenliği gelenekselleştirmek ve diğer kardeşlerimizle birlikte olmak istiyoruz" dedi.

Kalpler bir olsun

       Efteniye yöresinde yaşayan Çerkezler, Kafkasya’dan göçmüşler. Tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlıyorlar. Yaşadıkları toplumdaki tüm etkinliklere katılmak zorundalar. Cenaze ve düğüne gitmezlerse dışlanıyorlar. Erkekler, düğün, nişan ve çeşitli eğlencelerde mutlaka silah atıyorlar. Çocuklar, dünyaya geldikten sonra Türkçe ile birlikte Abhazca’yı öğreniyor. Kahvede gençlerin oturduğu yerler, yaşlıların ve orta yaşlıların oturduğu yerler ayrı ayrı. Çerkez gelinleri, kayınpederleriyle aynı yerde oturmuyorlar, çocuklarıyla onların yanlarına asla çıkmıyorlar. Evli çiftler de herhangi bir şenlikte yanyana gezemiyorlar.

Deprem torununu aldı

       Hasan Erdiş, 70 yaşında. Üç oğlu var. Baba mesleği olan dondurmacılığı
       45 yıldır yapıyor. Depremden sonra dükkanlarını yitirmiş, hiçbir şeyi kalmamış, seyyar dondurma motosikletinden başka. Çünkü depremde apartmanı ve dükkanları yıkılmış. Beş katlı binanın altından 17 yaşındaki torununu ölü olarak çıkarmışlar. “Deprem keşke torunumu benden almasaydı" diyor yaşlı gözlerle.

Geleneklerine bağlılar

       Münevver Taymaz (70) ile Bahriye Tartan (70), “Biz Türkiye’de yaşıyoruz ancak Çerkez’iz. Kendi kültürümüzü gençlere öğretmemiz gerekiyor. Geleneklerimiz gelecek nesillere aktarılsın ve asla yok olmasın, istiyoruz. Biz, Kafkasya’ya gidemedik. Ama çocuklarımızın, torunlarımızın gitmesini ve oraları da tanımalarını isteriz" diye konuştular.

Yazarlar