Genel Sağlık İhmal kurbanları

İhmal kurbanları

01.06.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

İhmal kurbanları

İhmal kurbanları


Anneler, lütfen tehlikeli temizlik maddelerini olur olmaz kaplarda saklayıp, çocuklarınızı yanıltmayın! Ev kazaları öldürücü olabiliyor


       Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı’na her hafta iki-üç çocuk çamaşır suyu, sıvı deterjan ya da lavabo-aç türü maddeler içtiği için yemek borusu ve midesi yanmış halde geliyor. Yılda 200’e yakın çocuk da bölümün aciline nefes borusuna kaçan ayçekirdeği kabuğu, fındık, leblebi, tükenmez kalem tıpası ve iğnelerle boğulmak üzere getiriliyor. Bu çocukların bir bölümü ne yazık ki daha hastaneye ulaştırılamadan yolda ölüyor.

       Midede ağır yanıklar
       Özellikle oyun çağı çocuklarında bu tip problemler yaşandığını, tedavinin yıllarca sürdüğünü belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Daver Yeker, şunları söylüyor: “Çocuklar üzerinde ibare bulunmayan kaplara doldurulmuş tehlikeli maddeleri su, gazoz diye içiyor. Yemek borusu ve midede ağır yanıklarla hastaneye geliyorlar. Bu vakalarda önce 3-4 hafta süren onarıcı bir tedavi uyguluyoruz. Yaralar iyileştikten sonra da sorun bitmiyor. İyileşme sırasında yemek borusunda daralma oluşuyor, bu kez de katı yiyecekler yiyemiyorlar. Bazen çocukları midelerine takılı tüplerle beslemek zorunda kalıyoruz."

       Tedavi yıllarca sürüyor
       Çocuklara yemek borularındaki daralmalar nedeniyle balonla genişletme tedavisi uyguladıklarını vurgulayan Prof. Yeker, dilatasyon denilen yöntemde sorunlu bölgelerin balon şişirilerek genişletilmeye çalışıldığını anlatıyor. Ayda bir-iki kez uygulanan bu seanslar yıllar geçtiği halde sonuçsuz kalırsa operasyona başvurduklarını kaydeden Prof. Yeker, “Böyle çocuklara kalın bağırsaklarından yemek borusu yapıyoruz" diyor.

       Ay çekirdeğine dikkat!
       Bahar ve yaz aylarında solunum yollarına ve akciğerlerine ayçekirdeği kabuğu kaçması nedeniyle bölümlerine getirilen çocuk sayısının da arttığına dikkat çeken Prof. Yeker, şunları söylüyor: “Ne yazık ki bu çocukların bir bölümü daha hastaneye ulaşamadan kaybediliyor. Bazen maddeler çıkartılıyor. Ancak bazen bu madde akciğere yerleşiyor. 1-2 ay sonra zatürre gelişiyor. Uzun süre tedavi gören küçücük bedenler hırpalanıyor."
       Tehlikeli maddelerin üzerinde etiket olsa da çocukların anlayabileceği bir uyarıcı işaret konulmasını isteyen Prof. Yeker “çözüm çok zor değil" diyor.

       Yılda 15 bin kişi yaralanıyor
       Ev kazaları nedeniyle hastanelerin acil servislerine başvuranların sayısı, trafik kazaları nedeniyle acile gelenlerden üç kat daha fazla. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırmaya göre sadece İstanbul’da 11 büyük hastanenin acil servislerine ev kazaları nedeniyle başvuranların sayısı 14 bin 544. Tüm acil hastalarının sayısı ise 42 bin 778. Bu rakamın yüzde 19’unu trafik kazaları, yüzde 34’ünü ise ev kazaları oluşturuyor.
       Araştırmaya göre ev kazaları en çok kadınların ve 7 yaşından küçük çocukların başına geliyor. En sık karşılaşılan sekiz ev kazası ise şunlar: Yanmalar ve haşlanmalar, elektrik çarpmaları, düşmeler ve kırılmalar, kesici ve delici aletlerle yaralanmalar, şofben kazaları, boğulmalar, böcek sokmaları ve ısırmalar, zehirlenmeler.

       Yüzlerce çocuktan biri
       Narin Yıldız sekiz yaşında. Tekirdağ’da yaşıyor. Dört ay önce annesinin kapıya gelen satıcıdan alıp gazoz şişesine doldurduğu lavabo açıcı sıvıyı içmiş. Üç hafta tedavi gördükten sonra balonla genişletme tedavisi uygulanmaya başlanmış. Bu yıpratıcı tedaviyi tam yedi kez görmüş. Narin’in annesi Müberra ve babası Remzi Yıldız, tüm anne-babalara kendi hatalarını takrarlamamaları için sesleniyor... “Ne olur bizim gibi hata yapmayın. Bizim çektiklerimiz bir şey değil. Ama yavrumuzun çektiklerini hiçbir şey karşılayamaz" diyor.




Yazarlar