Doğum Neden lohusa sendromu olabilir mi?

Neden lohusa sendromu olabilir mi?

24.10.2013 - 10:09 | Son Güncellenme:

İlköğretim okulu öğretmeni Seçil M.D'ın 2 aylık bebeğini Gölcük’teki evinde 9 gün yalnız bırakarak açlık ve susuzluktan ölümüne sebep olması, lohusa depresyonu tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Neden lohusa sendromu olabilir mi

Psikolojik durumu tartışılan Seçil M.D'ın lohusa depresyonu nedeniyle böyle bir vahşete imza atmış olabileceğine psikoloji uzmanları ihtimal vermiyor. Uzmanların değerlendirmeleri şöyle:

- Sinem Demirel(Uzman psikolog): “Anne genetik kodlama olarak yaşamdaki görevinin bittiğini düşünüp ‘Lohusa sendromu’ yaşayabilir. Özellikle sosyal desteği, akraba desteği gibi iç kaynakları yoksa bu süreç anne için uzayabilir. Normal yaşam döngüsüne girdiğinde durum sonlanır. Bu kadının içinde bulunduğu durumda lohusa sendromu tetikleyicisi olmuş olabilir fakat altında başka psikolojik problemlerin olduğunu da düşünüyorum. Tek başına lohusa sendromunu bir ölüme sebep olarak göstermek doğru değil.”

“Kendini öldürürdü”

- Pınar İlkkaracan(Psikoterapist): “Bu olayı sadece doğum sonrası başlayan depresyon olarak bildiğimiz post partum depresyon ile açıklamak doğru olmaz. Bu depresyonda birine zarar vermek çok karşılaşılan bir durum değildir. Fakat illa anne birine zarar vermek isterse bu kişi kendisi olur. Bu olayda evlilik dışı doğum yapmış bir kadından bahsediyoruz. Yorumlarken Türkiye’deki kadınlar üzerindeki baskıyı unutmamak lazım. Kadın bu çocuğu doğrudan öldürebilirdi ama öldürmemiş. Çocuğun ölüsüyle karşılaştığında bile ölü bebeğe mama yedirmeye çalışması, ölümü kabul etmemesi ciddi bir psikotik krizin var olduğunu gösteriyor.”

“Çevresindekiler de sorumlu”

- Zeynep Pınar(Psikiyatrist): “Bu kadının bu olaydan önceki davranışları sağlıklı ise kesin akıl hastasıdır. Sağlıksız ise yakın dönemdeki davranışlarına dikkat ederek lohusa depresyonu denilebilir. Bu yaşanılan lohusa depresyonu ise 9 günü birlikte geçirdiği kişiler de okul idaresi de ölümün suç ortağıdır. Lohusa depresyonu sebebiyle anne çocuğa zarar verebilir ama önce ilk kendisine zarar verir. Ayrıca kadında ağır bir kişilik bozukluğu da olabilir.”

‘Nitelikli öldürmeden yargılanır’

Davanın belirleyicisinin anne Doğanay’ın akli dengesine ait rapor olacağını belirten İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatı Nilüfer Ay da hukuki süreçle ilgili şunları söyledi: “Bu kadının çocuğuna ilişkin öldürme faaliyeti ‘Nitelikli adam öldürme’ suçuna girecek. 2005’de çıkan yeni TCK’ya göre ‘töre saikiyle öldürme’ cezada indirimi ortadan kaldırıldı. Lohusa sendromu ya da akıl sağlığına ilişkin gelecek psikolojik rapor hakimin takdir yetkisine etken olabilir.”

Seçil M.D'ın bebeğinin hayatını kaybetmesine sebep olması ‘Öğretmen psikolojilerinin rutin kontrolünün yapılıp yapılmadığı’ sorusunu da gündeme getirdi.

Öğretmenin dersteki performansına ilişkin bir şikayet yok ise raporlar kontrol edilmiyor ve güncellenmiyor. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri bugüne kadar Seçil M.D'ın hiçbir disiplin soruşturması, şikayet ya da müfettiş raporuna muhattap olmadığını belirtiyor.

Lohusa sendromu nedir?

Annelerin doğumdan sonra yaşamın bittiğini düşünüp herhangi bir varlığın kendisine bağımlı olmasından dolayı sahip olduğu depresif duygu “Lohusa Sendromu” olarak adlandırılıyor. Sendrom normal şartlarda 2-12 ay arası sürerken, destek alınmadığı zaman birkaç yıl devam edebiliyor.

Yazarlar