Yaşam Objektif gerçek değişmez

Objektif gerçek değişmez

16.07.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Objektif gerçek değişmez

Milliyet'ten okurlarına Objektifin "sıfat" olarak anlamı da, gerçeği olduğu gibi yansıtmaktan türüyor. Objektif (nesnel) tavır, tarafsızlığı ifade ediyor. Mesleğimiz açısından iki anlamda da önem taşıyan temel bir kavramdan söz ediyoruz. Sayfaları fotoğrafın eşsiz belagatine kavuşturan objektifler gazetelerin de gözü sayılır. Ve habercilikte en doğru, en ideal tavır objektif olabilmektir! Objektif, Fransızca kökenli bir sözcük. "İsim" olarak anlamı, fotoğraf makinesinin gözü sayılan "objektif"i tanımlıyor. Bakılan objeden (nesne) aldığı ışığı yansıttığı ekran üzerinde görüntüyü oluşturan merceğe "objektif" deniyor. İzmir Gündoğdu Meydanı'nda 8 Temmuz'da yapılan AKP mitingine katılımın, aynı meydanda 15 Mayıs'ta düzenlenen cumhuriyet mitingine yaklaştığı yolunda izlenimler vermeye çalışan yayınlar, yorumlar yapıldı. İktidar ve muhalefet arasında da, katılımın düzeyi konusunda tartışma yaşandı.Bir milyon dolayında kişinin katılımı nedeniyle uluslararası haber ajanslarının bütün dünyaya duyurduğu tarihi cumhuriyet mitingi ile AKP'nin seçim mitingini karşılaştırırken en objektif yaklaşım, objektiflerin aynı meydanda, aynı yerde, aynı açıdan çektiği görüntüleri yan yana koymak olacaktı. Milliyet, bu ölçütlere uyan karşılaştırmayı yaptı.Doğan Haber Ajansı'nın (DHA) 15 Mayıs ve 8 Temmuz'da Gündoğdu Meydanı'nda yapılan her iki mitingi de aynı açıdan görüntüleyen fotoğrafları, "İşte İzmir'deki fark" başlığıyla salı günü birinci sayfamızdaydı.Milliyet'in bu "objektif" tespiti üzerine, fotoğrafların AKP mitinginin başlamasından saatler önce çekildiği yolunda "subjektif" (öznel) iddialar öne sürüldü. Gündoğdu Meydanı Dijital arşivlerde yapılan birkaç dakikalık bir tarama bile, bu iddiayı çürütmeye yetiyor.Fotoğrafları servise koyan DHA da, iddiayı yalanlarken mitingin başlama saati olarak ilan edilen 17.00'de katılımcıların meydana geldiğine, ilk konuşmayı AKP İzmir İl Başkanı Aydın Şengül'ün saat 17.45 sıralarında yaptığına, ardından Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Göksel'in kürsüye çıktığına dikkat çekiyor. DHA açıklaması şöyle sürüyor:"Milliyet'te yayımlanan fotoğraf da Ege Palas Oteli'nin çatısından 17.45-18.00 sırasında çekildi. Fotoğraf çekildiğinde miting başlamıştı. Başbakan, havaalanına 18.15 gibi geldi. 18.45 gibi Dışişleri Bakanı Abdullah Gül kürsüye çıktı. Ardından Başbakan konuştu. Ege Palas'ın üzerinden fotoğrafı çeken foto muhabiri, 18.20 gibi miting alanına daha yakın olan 1. Kordon'daki SSK Lojmanı'nın çatısından ve diğer binaların üzerinden de fotoğraflar çekti."Milliyet'i hedef alanların elinde başka bir fotoğraf var mı bilemiyoruz, ancak DHA "servise konan fotoğrafların hiçbirinin meydandaki katılım açısından ciddi bir fark göstermediğini" vurguluyor. Ve DHA muhabirinin giriş-çıkış saatlerinin Ege Palas'ın güvenlik kamerasından da tespit edilebileceğini ekliyor! Başka fotoğraf var mı? Tarikat ve cemaat liderleri ile şeyhlerin 11 Ocak 1997'de Başbakanlık Konutu'nda ağırlandıkları iftar yemeği, laik cumhuriyetimizin tarihinde unutulmayacak görüntüler arasındadır.Nakşibendi tarikatı içinde yetiştiği bilinen Necmettin Erbakan, bu tarihte Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak cübbe ve sarıklarıyla Başbakanlık Konutu'na gelen konuklarını ağırladı. Resmi konuttaki buluşma ile olan Anayasa ve yasalarda faaliyetleri yasaklanan tarikat ve cemaatlerin etki alanı ilk kez bu düzeyde ilan ediliyordu.Yazarlarıyla 81 ili adım adım dolaşarak seçimden önce halkın nabzını yansıtan gazetemiz, siyasetteki etkileri süren tarikat ve cemaatlerden sandığa yansıyacak olası sonuçları da 5 günlük bir yazı dizisinde ele aldı. Seçim öncesi dosyalar Arkadaşımız Ömer Erbil'in hazırladığı yazı dizisi "Tarikatlar, dini cemaatler ve 22 Temmuz" başlığıyla yayımlandı. Erbil'in dosyası, tarikat ve cemaatlerin seçimlerde hangi düzeyde ve hangi siyasi partiler için etkili olabilecekleri konusunda bilgi arayanlar için önemli ayrıntılar içeriyordu.Mevcut hükümet ve parlamentoda, Nakşibendilik başta olmak üzere, tarikat ve cemaatlere mensup ya da onların geleneğinden geçmiş, etkilenmiş isimlere ilişkin bilgilere de uzanan yazı dizisi ilgiyle takip edildi.Siyasetteki tarikat ve cemaat faktörü ile özellikle sağ yelpazedeki siyasetçilerin bu faktörden etkilendikleri inkâr edilemez.Anayasa ile yasalardaki yasaklar, tarikatların siyaset, bürokrasi, ticaret, finans sektörü ve medyayı da kapsayan geniş bir alanda faal oldukları gerçeğini değiştirmiyor. dakin@milliyet.com.tr Tarikatlar ve 22 Temmuz

Yazarlar