Say’a fahri doktora

Boğaziçi Üniversitesi, beş kıtada konserler veren, 40’ın üzerinde besteye imza atan dünyaca ünlü piyano virtüözü Fazıl Say’a fahri doktor unvanı verdi. Boğaziçi Üniversitesi’nin Mühendislik Fakültesi’nin yaptığı önerinin Üniversite Senatosu tarafından 14 Mayıs’ta kabul edilmesiyle kendisine ‘fahri doktora’ verilmesi kararlaştırılan Say için dün üniversitenin Güney Kampusu’ndaki Albert Long Hall’de bir tören düzenlendi.
Törenin açılış konuşmasını yapan, üniversitenin Klasik Müzik Koordinatörü Evin İlyasoğlu, Boğaziçi Üniversitesi’nin 1985’ten bu yana İdil Biret, Leyla Gencer, Pekinel Kardeşler ve Hüseyin Sermet’in de aralarında bulunduğu müzisyenlere bu unvanı sunduğunu söyledi. 

Japonya’da Say festivali
Say için, “Tarih boyu alışageldiğimiz besteci ve yorumcu kimliğinden çok farklı bir kimliğe sahip 21. yüzyıl sanatçısı” tabirini kullanan İlyasoğlu, “Say’ın önceki kuşaklardan farkı, önce yurtiçinde eğitilip sonra dünyaya açılmış olmasıydı” dedi.
Sanatçının kariyeri ve başarıları hakkında konuklara bilgi veren İlyasoğlu, sonbaharda Japonya’nın başkenti Tokyo’da Say adına 5 günlük bir festival düzenleneceğini belirtti. İlyasoğlu ayrıca Say’ın bu yılki Montreux Piyano Yarışması’nda jüri başkanı olduğunu ve yine 2008’de kendisine Avrupa Birliği tarafından Kültürlerarası Diyalog Elçisi unvanı verildiğini vurguladı. 
İlyasoğlu son olarak “Fazıl’ı, dünyanın ortasında bir Türk ve Türkiye’nin ortasında bir dünya sanatçısı olarak selamlıyorum” dedi.
İlyasoğlu’nun ardından söz alan Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Ayşe Soysal fahri doktora unvanının üniversite geleneğinde önemli bir yeri olduğunu söyleyip, kararın alınma sürecini aktardı. Soysal, Say’a bu unvanın “yorumcu ve besteci olarak müziğe yaptığı katkılar, klasik müziğin yaygınlaşmasına yönelik çabaları, ülkemizi ve sanatını yurtdışında temsil etmedeki başarısı” nedeniyle verildiğini ifade etti. Doktora diplomasını Soysal’ın elinden alan Say’a cüppesini Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Kadri Özçaldıran giydirdi.
Fazıl Say ise yaptığı kısa konuşmada duygularını şöyle ifade etti:  “Boğaziçi Üniversitesi beni bu şekilde onurlandırdığı için kendilerine minnettarım. Bu üniversiteyle 10 küsur yıldır çok güzel bir ilişkimiz var: Pek çok konser ve söyleşi,gerçekleştirdik. Burası benim için özel bir yer, bu unvanı almak bana onur verdi.”