Somonları kedilere kaptırdık

Hiçbir zaman, benim genelde yaptığım gibi, misafirlerini mutfağına davet edip ayaküstü bir şeyler hazırlamaz!Yediğim yemeklerin çeşitliliğini ve eşşiz rafineliğini görünce şaşırarak "Bu lezzetli yemekleri kim hazırlıyor?" diye sormuştum ilk zamanlar. "Ben" demişti. Bense, belki de onu daha iyi tanımadığımdan, yalan söylediğini düşünmüştüm çünkü onun gibi her zaman şık ve bakımlı bir insanı mutfakta kokular arasında çalışırken, soğan keserken, et için soslar, tatlılar hazırlarken hayal edemiyordum açıkçası.Daha sonra gerçek anlamda samimi olunca bana, yalnızca bana mutfağını açtı. Bazı insanların tencereler, fırınlar arasında bile şıklıklarını kaybetmemeleri gerçekten inanılmaz! Bunun insanın stili ya da kanında taşıdığı genetik bir özellik olduğuna inanıyorum. Benim geveze, gürültülü ve düzensiz kişiliğimden olsa gerek, hazırlıklar sırasında karışıklık yaratırım endişesiyle beni bir sandalyeye oturtmuş, onun ortalığı merakla keşfe çıkmış olağanüstü kedilerini kontrol altında tutmakla görevlendirmişti. "Sakın" demişti, "sakın kıpırdama ve şunu tat bakalım." O sırada Fransa'dan özel olarak getirttiği en sevdiği şaraplardan bir şişe açtı. Güzel bir müzik koyduktan sonra, benim bayıldığım "Yeşil soslu somon"u hazırlamaya koyuldu. Tarifi kesinlikle öğrenmeliydim. Ben onun her şeye burnunu sokan kedilerini kontrol altında tutmaya çalışır, şundan bundan konuşurken, arada bir kafamı uzatıp o somonu eşsiz lezizlikte kılan yeşil sosa neler koyduğunu anlamaya çalışıyordum. Ne kadar boğazıma düşkün ve mutfağa meraklı olduğumu bildiğinden tarifi benden saklamaya çalıştığını sanmıyorum. Bununla beraber, bu lezzetli soğuk sosu balıklar dışında beyaz etler, dana eti, tavuk ve hindi eti ile birlikte de servis edilebileceği bilgisini de ekleyerek sizinle paylaşmamdan rahatsızlık duymayacağını düşünüyorum. İnanın bana hazırlaması kolay ve inanılmaz lezzetli bir yemek! Maalesef o akşam biz, güzel kokulu mükemmel sosu fırında kızartılmış ekmekler üzerinde yemeyi tercih etmek zorunda kaldık. Aç kalmamak uğruna, benim hemen oracıkta, o süslü mutfakta hazırladığım fesleğen ve domatesli makarnayı da...Aksilik bu ya, onun kurnaz ve sessiz kedileri, dikkatsizliğimizden yararlanarak taze somon balıklarımızı yürütüp, sade, çiğ ve sossuz halleriyle bahçenin bir yerlerinde yemeyi uygun bulmuşlar! n Hakan tanınmış bir mimar ve benim en yakın arkadaşım diyebilirim... Aramızdaki bu arkadaşlık ve sevgi tam olarak ne zaman doğdu bilemiyorum çünkü çok uzun zamandan beri tanışıyoruz. Ama onun da benim gibi uzun süre değerlendirdikten ve beni "denedikten" sonra, dar olduğunu söyleyebileceğim arkadaş çevresine dahil olabileceğime karar verdiğine inanıyorum. O seçicidir ve olağanüstü evinin kapılarını çok az kişiye açar. Evet, Hakan biraz snoptur, şık ve nerede durması gerektiğini bilen insanları, ailesinden kalan dantel peçeteler, dedelerinin yemek yediği gümüş çatal-kaşık takımları ile özenle hazırlanmış masasının etrafında ağırlamayı tercih eder. Ağır mum ışığında yenen yemek her zaman ilgiyle hazırlanmış sofistike yiyeceklerden oluşur. Malzemeler: Bir tutam maydanoz, nane, fesleğen (hepsi taze olacak elbet), 2 ançuez, birkaç tane kapari, 4 diş sarmısak, 4 kaşık zeytinyağı, 2 kaşık limon suyu, 1 küçük kaşık tuz ve 1 küçük kaşık karabiber.Hazırlanışı: Bütün malzemeleri blender'a koyun; yemyeşil, yumuşak ve kokulu bir krema haline gelinceye kadar karıştırın. Bu arada somon balıklarını kalın kesilmiş dilimler halinde buharda pişirin. Hazır olduklarında büyük bir oval tabağa yerleştirin ve hazırlamış olduğunuz yeşil sosu tamamen üzerleri örtülecek şekilde ekleyin. Zeytinyağı ve balzamik sirke eklenmiş, ince kıyılmış roka salatası ve domates ile beraber sunabilirsiniz... donatellapiatti@hotmail.com Yeşil soslu somon