Yaşam Tüm kurumlar kadını yok sayıyor

Tüm kurumlar kadını yok sayıyor

10.10.2011 - 22:42 | Son Güncellenme:

Antalya Film Festivali’nin kadınlardan oluşan jürisinin düzenlediği basın toplantısında konuşan Jüri Başkanı Ar: ‘Tüm kurumların kadına bakışında kadını yok sayan davranışları görüyoruz. Tek bir suçlu aramak yanlış...’

Tüm kurumlar kadını yok sayıyor

48. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin 9’u ilk film olmak üzere 13 yarışma filmini değerlendirecek ulusal jürisi, dün bir basın toplantısı düzenledi.
Jüriye gelen ilk soru medyanın kadına şiddete karşı tutumu, Habertürk’ün tartışma yaratan kadına şiddet manşetiyle ilgiliydi. Jüri Başkanı Müjde Ar, olaya medyadan bakmanın yanlış olduğunu ifade etti: “Tüm kurumların kadına bakışında kadını yok sayan ve onurunu inceten davranışları görüyoruz. Tek bir suçlu aramak yanlış. Bu konunun böyle olmasında siyasetin medyadan daha çok payı var. Şiddet insana değer verilen toplumlarda giderek azalır. İnsanın değersizleştirildiği toplumlarda giderek artar.”
Çiğdem Anad da medyanın içinden biri olarak medyanın suçlanmasını doğru bulmadığını söyledi ve “Her konuda olduğu gibi kadın meselesinde de sorumlu medya görülüyor. Habertürk’ün doğru bir manşet attığını düşünüyorum. Kadına yaşarken saygı göstermeyenler, öldükten sonra saygı gösterilmeli diyor” dedi.
Ayşe Kulin ise kadın konusuna önceki günün yarışma filmlerinden “Geriye Kalan” üzerinden yaklaştı: “Bu filmde gördüm ki kadının dünyaya ve etrafına sevgiyle dokunması gerekiyor. Filmdeki sevgi eksikliği neden diye düşündüm. Bir insan eşit olmadığının ve ezilebileceğinin farkındaysa sevgisini kaybediyor. İnsanların içine sevgiyi koyabilmek için şiddeti çıkarmalıyız.”
Kadın konusu üzerinden televizyon ve dizilerin kadını işleyişine dair bir soru üzerine Müjde Ar, “Televizyonların baskıdan ne hale geldiğini biliyoruz. Bir toplum politik olarak sesini yükseltemiyorsa kadının sesini kısıyorsa, vay efendim neden eski işleri alıp fırına sürüyorlar diye bir eleştiri getiremeyiz. Siz televizyonda hükümet aleyine bir dizi görebiliyor musunuz, çekilebilir mi? Televizyon dizileri sadece şiddete mi meyilli yoksa kafamızı boşaltmaya mı meyilli tartışılacak şey bu” dedi.
Jüri üyesi Yaşar Şeyman, kadınlar için kullanılan dilin çatışmacı bir dil olduğunu vurgularken Şevval Sam, “Keşke cinsiyetler üzerine konuşulmadığı bir toplumda yaşasaydım. Keşke konuya dikkat çekmek için kadınlardan oluşan jüri gibi birşeye gerek kalmasaydı. Türkiye kanayan yarayı sarmak zorunda” dedi. Yarışmada kadın yönetmeni olan tek filmin Çiğdem Vitrinel’in yönettiği “Geriye Kalan” olması üzerinden kadın yönetmen azlığına dair soruya Ar, “Erkek egemenliği her alanda.Erkekler ilişkilerinden ötürü film yaparken daha kolay para buluyor. Kadınların ilişkileri daha zayıf. Kültür Bakanlığı’nın desteği var ve orada böyle bir ayrım yok. Ekonominin gücü de erkek. Bu da sinemada da kadının daha ürkek olmasına neden oluyor” diye cevap verdi.

Gördüm jüriden ayrıldı
Yönetmen Handan İpekçi ise Kültür Bakanlığı desteğinden başlayarak kadınlara yönelik bir pozitif ayrımcılığının uygulanmaya başlamasının talep edilebileceğini söyledi. Toplantıdan sonra Vahide Gördüm’ün sağlık sorunları nedeniyle jüri üyeliğinden ayrıldığına dair resmi açıklama yapıldı.

Yazarlar