'Ulla gemisi kanser vakalarını artıracak'

axyas012.jpg İskenderun Körfezi'nde 6 Eylül 2004'te batan 'M/V Ulla' gemisindeki zehirli atık içeren 2 bin 200 ton yükün bin 400 tonu çıkarılırken, kalan bölümünün akıbetinin ne olacağı konusunda tartışmalar sürüyor. Çıkarılan zehirli atığın sadece 115 ton olduğunu iddia eden eski Hatay Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Vahit Pişkinpaşa, atığın suya karışması nedeniyle ilçede üç yıl sonra kanser vakalarında ciddi artışlar olacağını ileri sürdü. İspanya'dan yüklediği 2 bin 200 ton toz külü Cezayir'deki bir baraj inşaatına götüren 'Ulla', bu ülkeye kabul edilmeyince 25 Şubat 2000'de yasadışı yollarla İskenderun Demir Çelik Fabrikası Limanı'na geldi. Hukuki sorunlar nedeniyle bekletildiği İskenderun Körfezi'nde sulara gömülen geminin yükünün çıkarılması için Omur Gemi Kurtarma ve İnşaat AŞ'nin beş aydır yürüttüğü çalışmaların büyük bölümü tamamlandı. Üç mil açıkta ve 40 metre derinlikte bulunan bin 400 ton atık, Liberya bandıralı 'Amorito' adlı gemiye aktarıldı. Ulla'nın kalan yükü ise suda çok katılaştığı için çıkarılamadı. Amorita 21 Ekim 2005'te İskenderun'dan ayrılırken, İspanya ikinci bir gemi göndereceğini bildirdi. Ancak aradan yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen gemi gelmedi. Bir daha gemi gelmedi İskenderun Çevre Koruma Derneği'nin tespit davası başvurusu üzerine mahkemenin ikinci kez bilirkişi olarak görevlendirdiği jeoloji yüksek mühendisi Pişkinpaşa, yükün sadece 115 tonluk kısmının çıkarıldığına dikkat çekti. Dernek Başkanı Aylin Canpolat, Ödemiş halkının kandırıldığını savunurken, İskenderun Kaymakamı Cengiz Horozoğlu yükün bin 400 tonluk bölümünün çıkartıldığını söyledi. Belirsizliğin giderilmesini isteyen Canpolat, denizin altında kalan katılaşmış atık maddenin turizmi, çevreyi ve balıkçılığı sıkıntıya sokacağını savundu. 'Ödemişliler kandırıldı' Pişkinpaşa, raporunda "Yük Ulla'da duruyor. Aylarca yapılan çalışmanın sonucu fiyasko. Yükün diğer gemiye çekilmesi sırasında gelen su da tekrar denize bırakıldı. Zehirli atık deniz suyuna karıştı. Şimdi bir tehlike gözükmese de üç yıl sonra başta İskenderun'da olmak üzere, bölgede kanser vakalarında ciddi artış olacak" dedi.İskenderun Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Nihat Beyazıt ise yükün tümünün çıkarılmadığını bilen vatandaşların psikolojik olarak etkilendiğini, deniz ürünlerinden uzak durduğunu söyledi. Bu nedenle balıkçıların zor günler geçirdiğini belirten Beyazıt, yetkililerin bir an önce çalışmalara yeniden başlaması gerektiğini söyledi. 'Zehir suya karıştı' İskenderun ve Dörtyol su ürünleri kooperatifleri adına, La Farge ve Dragos firmaları ile İspanyol hükümeti aleyhine açılan 100'er milyon dolarlık tazminat davaları sürüyor. Balıkçılar dava açtı