Denizi gördüğümüzde ya da sadece sesini duyduğumuzda bile beynimiz hemen bir tepki tetikler: Doğru yerdesin.

Haberin Devamı

Ünlü bir yazar ve deniz biyoloğu olan Wallace J. Nichols’ın araştırmasına göre, suyun etrafında veya içinde olmak beynimizde dopamin, serotonin ve oksitosin gibi mutluluk veren kimyasalları harekete geçiriyor.

Sebebini bilimsel olarak irdelediğimizde:

Bebeklerin vücudunun yüzde 75’i sudur.
Yaş aldıkça kururuz ve bu oran yüzde 60’a düşer,
ama beyinlerimizin dörtte üçü hala sudan oluşur ve hatta kemiklerimizin yüzde 31’i.

Bu arada yaşamak için ihtiyaç duyduğumuz oksijenin %70’ini sağlayan da denizlerdir.

Su ile olan bu biyolojik bağlantı, denizi gördüğümüzde
ya da sadece sesini duyduğumuzda bile beynimizde hemen bir tepki tetikler: Doğru yerdesin!

Vücudun içinde ya da bilincin altında neler döndüğünden bir haber insan evladı ise:

denize girmediği tatili tatilden saymaz,
zaten sezonunu da denize karpuz kabuğu düşmeden açmaz,
denize nazır kaldırmadığı kadehin sarhoşu olmaz,
deniz manzaralı ev kiralayabilmek için, ironiktir, dört duvar ofisinde mesaiye kalır,
deniz kenarında yürür, kafasını dağıtır/toplar,
denizden babası çıksa yer
ve hemen aklıma gelmeyen daha neler…


ha bir de,
sevgilinin her nefesi lodostur;
içindeki suları yükseltir
getirir dayar iyot kokusunu burnuna,
tuzu damağına.


Bak, boy veriyorum