Yaşam Yüz bin kişilik arşiv!

Yüz bin kişilik arşiv!

13.12.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Fotoğrafçı Nejat Nazaroğlu ve Murat Özbey, ‘Yüz Bin Yüz’ adlı fotoğraf projeleriyle tüm dünyadan 100 bin kişinin fotoğraflarını çekip, geleceğe kalıcı bir arşiv bırakmayı hedefliyorlar

Yüz bin kişilik arşiv

Sokağa kurulmuş beyaz bir fon. Koca koca ışıklar, fotoğraf makineleri... Geriden caz tınıları kulağımıza çalınıyor. Büyük bir fotoğraf çekimi gerçekleştirilecek anlaşılan. Reklam ya da moda çekimi belki.. Ama ikisi de değil. Burada, sokaktan geçen insanların siyah - beyaz fotoğrafları çekiliyor: Büfe çırağı, yaşlı bir teyze, kağıt toplayıcıları...
Sırayla geçiyorlar beyaz fonun önüne... Ve, fotoğraf sanatçısı Nejat Nazaroğlu’na poz veriyorlar. Peki neden?

Vali Güler’den, Pala Şair’e
Aslında her şey 4 yıl önce başladı. Nejat Nazaroğlu ve Murat Özbey, 1989 yılına kadar uzanan dostluklarını bir projeyle pekiştirmeye karar verdiler. Kurdukları fotoğraf stüdyosunun ardından ortaya “Yüz Bin Yüz” çıktı.
“Yüz Bin Yüz”ü bir paylaşım projesi olarak tanımlıyorlar. Amaçları tüm dünyadan 100 bin kişinin fotoğraflarını çekip, geleceğe kalıcı bir arşiv bırakmak. Bugüne dek sokakta, kimi kurum ve kuruluşlarda, binin üzerinde kişinin fotoğrafını çekmişler. Nazaroğlu, “İnsanların güzel olduğunu düşünüyoruz; onların güzelliklerini fotoğraflamak istiyoruz” diyor ve ekliyor:
“İki yıldır yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Biz fotoğrafını çektiğimiz kişileri kendileri gibi görmek ve göstermek istiyoruz. Gelecek kuşaklar için yapıyoruz bu projeyi; 21. yüzyılda yaşayan insanları görsünler diye.”
“Yüz Bin Yüz”de kimler yok ki: İstanbul Valisi Muammer Güler, Vali Yardımcısı Fikret Kasaboğlu, siyasetçi Saadettin Tantan, müzisyen Yaşar Kurt, fotoğraf sanatçısı Arif Aşçı, Beyoğlu’nun sembolü Pala Şair... Ama esas olan sokaktaki insan. Çünkü onların her biri “Yüz Bin Yüz” ekibine göre çok ünlü ve önemli...

2010’da Avrupa’ya taşıyacaklar
Fotoğrafları Nejat Nazaroğlu çekerken, projenin sunumunu Murat Özbey gerçekleştiriyor. Fotoğraf çekimleri kayıt altına alınıyor; Ayşegül Kıran, kamerasıyla tüm olup bitenlerin belgeselini çekiyor. İşin bir de müzik ayağı var. Tüm fotoğraf çekimlerinde Planet Jazzart’ın müzikleri çalınıyor. Projenin müzik ayağı Planet Jazzart’ın yönetmeni Herman Artuç’a ait. Özbey, projeyi öncelikle bir ‘arşiv çalışması’ olarak nitelendiriyor. Ama tabii ki sergiler aracılığıyla insanlara ulaştırmak da istiyorlar. Bugüne kadar kendi birikimleriyle projeyi yürüten ekibin, bundan sonrası için desteğe ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Özbey, neler yapmak istediklerini şöyle anlatıyor:
“İnsanların tam boy fotoğraflarını çektiğimiz için boy ölçülerini alıyoruz. Eğer sergileme olursa bu fotoğrafların tam boy basılmasını ve dış mekânda sergilenmesini istiyoruz. Ayrıca 2010’da, Avrupa’da bu fotoğrafları sergilemek güzel olurdu. 27 Avrupa ülkesinde aynı gün, aynı sabah bir sokak sergisi açıp ‘İstanbullular Avrupalılarla tanışmaya geldi’ demek...”
20 yıl sürmesi öngörülen projede şu ana kadar İstanbul’da ve Muğla’nın bir köyünde çekimler yapıldı. Zaman içinde Türkiye geneline ve dünyaya yayılacak projenin ilk fotoğraflarını www.yuzbinyuz.com internet sitesinde görebilirsiniz.

Yazarlar