'Müzik sayesinde risk alıyorum'

Jason Mraz, Time dergisine konuk oldu. Good Vibes adını verdiği turnesi kapsamında şu sıralar Uzak Doğu’da konserler veren ABD’li sanatçı, son olarak 24 Kasım’da Şikago’daki hayranlarıyla buluşacak. Mraz, müzik kariyeri, çiftlik yaşamı ve projelerinden bahsetti.
Turnenizin adını neden Good Vibes (Pozitif Enerji) koydunuz?
Bu isim, başlangıçtan itibaren iyi bir niyet ortaya koyuyor. Kötü bir gün geçirmemeye ve barışla sevgiyi hareketlerimizle yaymaya kendimizi adadık. ‘Good Vibe’ basit olarak kişiler arasında enerjinin değişimi… Biz bunu müzik, sesin titreşimi ve dil yoluyla yapıyoruz. Umarım o da sahneden yuvarlanır ve dinleyenlerin kalplerine girer.
Müziğin ötesinde çevresel farkındalığa karşı yükselttiğiniz bir sese sahipsiniz. Bu konudaki projeleriniz nelerdir?
Kullandığımız ürünler sıfır atık üretmediği ya da alternatif bir kullanımı olmadığı sürece, onun ticaretini yapmamaya çalışıyoruz. Turnelerde kullandığımız büyük plastik zeminleri, cüzdan ve alışveriş çantası gibi ürünlere dönüştüren Rareform adında bir şirket kurduk. Organic Sound isimli şirketle de eski tişörtlerimizden yeni ürünler ortaya çıkarabiliyoruz.
Ayrıca kendi adınızı taşıyan ve sanat eğitimi veren bir yardım derneğiniz var. Bu sizin için neden önemli?
Sanat eğitimi, zihninizin kaslarını yaratır. Bilmeceleri çözmenize yardımcı olur. Size yaratıcı olabilmeniz adında daha fazla kaynak sağlar ve hangi işte olursak olalım, yaratıcıyızdır. Bu eğitimi, temel sosyal haklardan mahrum toplumlar için kullanıyor ve onlara el uzatıyoruz. Çünkü birçok insan ihmal ediliyor.
Daha fazlasını yapmak adına kendinizi sorumlu hissediyor musunuz?
Yaşlandıkça, bu tarz şeylerin farkına daha çok varıyorsunuz ve bazı şeyleri bilirseniz, bir şeyler yapmalısınız. İnsan olmak zor. Herkes acı çekiyor. Ama bazıları diğerlerinden daha uzun süre adı çekiyor ve onların, herkesin yardımına ihtiyacı var, özellikle de imtiyazlı gruplardan... Benim önceliğim var; mükemmel bir bölgede, şahane devlet okullarında okudum, çok iyi eğitim aldım ve bu da bana iyi fırsatlar tanıdı. Çok başarı elde ettim ama iyi şeylere sebep olmadığım sürece bu iyilik neye yarar ki ?
Bize biraz avokado çiftliğinizden bahseder misiniz? Çiftçiliğe nasıl merak sardınız?
Arsayı 2004 yılında almıştım çünkü doğayla iç içe bir yaşam istiyordum. 2008’de daha sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemeye başladım. Karbon ayak izimin ne derece büyük olduğunu fark ettim bu nedenle tarıma yöneldim ve arka bahçemde, yerel manavlarla ilişkiler kurup, müşteriler bularak yetiştirdiğim meyveleri satmaya başladım. Biraz borcumuz var ama benim de başka harika bir işim daha bulunuyor; müzik... Sayesinde risk alabiliyorum. Çeviri: Eda Ünsün