Sovyetler’in son First Lady’si Raisa Gorbaçov’un hastalığı Rusya’yı üzdü
Cenk BAŞLAMIŞ - MOSKOVA
Özgür davranışları ve çekiciliği ile bir zamanlar uluslararası kamuoyunu kendisine hayran bırakarak kendisinden " çariçe" diye söz ettiren Raisa Gorbaçova, Almanya'daki bir klinikte yaşam mücadelesi veriyor.
Sovyetler Birliği'nin son
Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un eşi olan 67 yaşındaki Gorbaçova kan kanseri tedavisi görüyor. Münster'deki bir klinikte bulunan Gorbaçova'nın eşinin yanı sıra, çocukları ve torunları da hemen Almanya'ya gitti. Gorbaçov, eşinin durumunda biraz iyileşme olduğunu, ancak hala çok kötü görünmesi nedeniyle torunlarının kendisini ziyaret etmesini istemediğini söyledi. Hayatının en zor günlerini yaşadığını belirten Gorbaçov, "Daha önce hiç böyle bir dram görmemiştim" dedi. Gorbaçov'a "can düşmanı" gözüyle bakan Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin dahil binlerce kişi kliniğe geçmiş olsun mesajı gönderdi.
Babası Maksut adında bir Tatar Türkü olduğu söylenen Raisa Gorbaçova, eşinin ABD başkanlarıyla 1980'li yıllarda yaptığı zirvelerde uluslararası kamuoyunun önüne çıktı ve hemen ilgi odağı oldu. Diğer Sovyet "first lady"lerinin tersine gölgede kalmasını sevmeyen Gorbaçova, kredi kartıyla Londra ve Paris'in en ünlü butiklerinden alışveriş yaparak, günde üç kez kürk değiştirerek herkesi şaşırttı. O dönemlerde, Time dergisi kendisinden, "1800'lerin sonundan bu yana Kremlin'e gelen ilk gerçek çariçe" diye söz etti. Tanıyanlar onu, "Biraz burnu havada, sivri dilli, çekici, kültürlü ve şakacı" diye tanımlıyor. Gorbaçova, resmi bir
yemek öncesi elini sıkmak isteyen tam 180 kişiyle ayrı ayrı sohbet ederek dönemin ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'u saatlerce bekletmişti. 1986 yılındaki Reykjavik zirvesine aniden giderek Nancy Reagan'ın yokluğunda basının ilgi odağı olmuş, kendisiyle ilk karşılaşmasında da, imalı bir şekilde, " İzlanda'da gözlerim sizi aradı!" demişti. Ancak, Batı'da ne kadar çok ilgi çektiyse, yoksul Rus halkını da o kadar kızdırdı. Gorbaçov'un yakın çevresine, " Bu kadın hem çok paramı harcıyor, hem de başımı derde sokuyor"
dediği söyleniyor.