Milliyet.com.tr / ÖZEL - Son günlerde Hindistan’ın Pakistan topraklarına gerçekleştirdiği askeri müdahaleler ve geçtiğimiz gece 9 farklı bölgeye yapılan füze saldırıları sonucunda 30'u aşkın sivilin hayatını kaybetmesi, Güney Asya’da gerilimi yeniden arttırdı. Pakistan, egemenlik haklarına yönelik bu saldırılara meşru müdafaa hakkı çerçevesinde karşılık vereceğini belirterek tepkisini gösterdi.
Pakistan Savunma Bakanı Khavaja Muhammed Asıf, Hindistan'ın son saldırısını iki ülke arasındaki gerilimi "tırmandırmaya yönelik davet" olarak nitelendirerek, ülkesinin "topyekün savaştan" kaçınmaya çalıştığını belirtti. Asıf, Yeni Delhi hükümetinin Pakistan'ı nükleer savaşa doğru itmesi halinde, Hindistan'ın "tüm sonuçlarına katlanacağını" ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump da Hindistan ile Pakistan arasındaki çatışmanın sona ermesi çağrısında bulunarak çözüm için desteğe hazır olduğunu söyledi.
Peki bölgede neler yaşanıyor? Pakistan halkı bu saldırılara ne diyor? Pakistanlı Güvenlik ve Dış Politika Analisti Fraz Naqvi, bölgedeki son gelişmeleri Milliyet.com.tr için değerlendirdi.
Naqvi, Pakistan’ın bölgesel istikrara önem verdiğini ve Hindutva ideolojisi nedeniyle Hindistan’ın saldırıyı Pakistan’a mal etmeye çalışacağından endişe ettiğini belirtti. Hindistan’ın 2019’da yaptığı hava sahası ihlali ve iddia ettiği terörist sığınağına yönelik saldırıyı da hatırlattı. Naqvi, Pakistan’ın başarılı bir misilleme yaptığını ve beş Hint savaş uçağını düşürdüğünü söyledi.
Naqvi, Hindistan’ın Çin sınırındaki gerilimi, Bangladeş’in Hindistan’dan memnuniyetsizliğini ve Nepal’in Çin’e yönelmesini örnek göstererek Hindistan’ın bölgedeki olumsuz etkilerini vurguladı.
PAKİSTAN İKİ TEMEL NEDENDEN DOLAYI HİNDİSTAN'IN SALDIRISINI KABUL ETMEYECEK
Pakistan'ın Pahalgam’daki saldırıyı kınadığını ve olayın tarafsız bir üçüncü ülke tarafından soruşturulmasını önerdiğini hatırlatan Naqvi, ülkesinin bu soruşturmaya destek vermeye hazır olduğunu da ifade etti.
Bunun iki temel nedeni olduğunu söyleyen Naqvi;
- 'Birincisi, Pakistan bölgesel istikrara gerçekten önem vermekte.
- İkincisi ise Hindistan’daki hükümetin benimsediği aşırılık yanlısı Hindutva ideolojisi nedeniyle Hindistan’ın bu saldırıyı Pakistan’a mal etmeye çalışacağını öngörmekte.' dedi.
PAKİSTAN'IN MİSİLLEMESİ HİNT ORDUSUNU BEYAZ BAYRAK ÇEKMEYE ZORLADI
"2019'da Hindistan, Pakistan hava sahasını ihlal etmiş ve bir terörist sığınağını vurduğunu iddia etmişti. Ancak bu iddia hiçbir zaman kanıtlanamamış, Hindistan delil sunamamıştır." diyen Fraz Naqvi, "Aksine, Pakistan bir Hint savaş uçağını düşürdü ve pilotunu esir aldı. Üstün durumda olmasına rağmen Pakistan, olgunluk göstererek pilotu bir iyi niyet göstergesi olarak serbest bırakmıştır." ifadelerini kullandı.
Naqvi, 'Ancak bugünkü tırmanma ve Hindistan’ın saldırganlığı, yalnızca Kontrol Hattı’nı (LoC) değil, aynı zamanda uluslararası sınırı da ihlal etmiştir. Hindistan, Pakistan’ın iki büyük şehrine saldırarak ciddi bir yanlış hesaplama yaptı. Hindistan’ın hedef aldığı yerler sivil altyapılardı; özellikle camiler vuruldu ki bu saldırı sonucunda kadın ve çocuklar dahil çok sayıda masum sivil hayatını kaybetmişti. Pakistan’ın bu saldırılara verdiği karşılık ise, beş Hint savaş uçağının başarıyla düşürülmesi oldu. Hindistan medyası da en az üç savaş uçağının düşürüldüğünü söyledi. En önemlisi ise, Kontrol Hattı boyunca Hint güçleri beyaz bayrak kaldırdı. Bu da Pakistan’ın karşılığının çok ağır olduğunu ve Hindistan’ın bu durumu kabullendiğini göstermektedir." dedi.
PAKİSTAN'DA SON DURUM
Naqvi sözlerini şöyle sürdürdü; "Bu olay, Hindistan’ın aşırı milliyetçi zihniyetini bir kez daha gözler önüne serdi ki sadece Hindutva yanlısı kitleleri memnun etmek için sivilleri bile gözetmeden saldırmıştır. Ancak uluslararası hukuk açısından bakıldığında, Pakistan’ın meşru müdafaa hakkı vardır. Genel kamuoyunda ve sosyal medyada Pakistan halkı birlik içinde. Masum sivillerin kaybı toplumda büyük bir üzüntü yaratmış olsa da halk metanetini korumakta ve kararlı duruş sergilemekte."
'HİNDİSTAN, GÜNEY ASYA'DAKİ EN BÜYÜK İSTİKRARSIZLIK KAYNAĞI'
Bu gelişmelerin Hindistan'da Modi hükümeti altında bölgesel baskı kurmak için tırmandırma politikasını benimsemiş durumda olduğunu belirten Naqvi, '2002 yılında Gujarat katliamı ile ünlenen Modi, bugün de benzer şekilde bölgesel istikrarsızlık üretiyor. Geçtiğimiz yıllarda Hindistan’ın Çin sınırında yaşadığı çatışmalarda geri adım atmak zorunda kaldığı ve aşağılayıcı bir yenilgi yaşadığı unutulmamalı... Bangladeş de Hindistan’dan memnun değildir. Nepal ise Hindistan’ın baskıcı politikaları nedeniyle Çin’e yönelmektedir.' dedi.
Tüm bu gelişmeleri Pakistan’ın yıllardır dile getirdiğini ifade eden Naqvi, 'Hindistan, Güney Asya’daki en büyük istikrarsızlık kaynağıdır.' açıklamasını yaptı.