Gazze'de son durum... Dünyada son dakika... Anlaştılar! Rus ve Çin gemilerine saldırı yok

Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin liderleri, Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenen AB Liderler Zirvesi’nde Gazze, Ukrayna ve Bosna Hersek’in AB’ye üyelik sürecine ilişkin tarihi kararlar aldı. AB liderleri, Gazze’de yaşanan insani trajediye rağmen aylardır devam eden anlaşmazlıkların ardından bugün ilk defa “savaşa ateşkesle sonuçlanacak bir insani ara” çağrısı yaptı. Daha önce “İsrail’in kendini savunma hakkı olduğu” gerekçesiyle ortak kararı veto eden Macaristan ve Çekya gibi ülkelerin de muhalefetlerini askıya almalarıyla birlikte ilk defa Gazze için nihai ateşkese yönelik bir çağrı yapıldı.

Belçika’nın başkenti Brüksel’de devam eden Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nde Gazze Şeridi’nde ateşkes çağrısı yapıldı. Konuya ilişkin olarak sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, ateşkes çağrısını AB liderlerinin Orta Doğu'ya ilişkin güçlü bir ortak açıklaması olarak nitelendirerek, “AB, (Gazze Şeridi’nde) sürdürülebilir bir ateşkese yol açacak acil bir insani duraklama çağrısında bulunuyor. Sivil halka hayat kurtaran yardımların sağlanması için felaket durumundaki Gazze'ye tam ve güvenli insani erişim hayati önem taşıyor” dedi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 167 gündür devam ederken, ABD'nin BM Misyonu Sözcüsü Nate Evans, ABD’nin Gazze Şeridi’nde ateşkes çağrısında bulunan karar tasarısının yarın BM Güvenlik Konseyi’nde oylamaya sunulacağını açıkladı. Evans, "ABD son birkaç haftadır Konsey üyeleriyle birlikte, rehinelerin serbest bırakılmasını sağlayacak ve insani yardımların artmasına yardımcı olacak bir rehine anlaşmasının bir parçası olarak Gazze'de acil bir ateşkes sağlamayı hedefleyen devam eden diplomatik çabaları destekleyecek bir karar üzerinde ciddi bir şekilde çalışmaktadır. Güvenlik Konseyi ile yaptığımız pek çok istişarenin ardından bu kararı cuma sabahı oylamaya sunacağız" dedi.

ABD, 7 Ekim’den bu yana BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze’de ateşkes çağrısında bulunan 3 karar tasarısını da veto etti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 7 Ekim'den bu yana 6’ncı kez düzenlediği Orta Doğu turu kapsamında geldiği Mısır’da Arap Dışişleri Bakanları Gazze konulu toplantıda bir araya geldi.

Toplantıya, Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faisal bin Farhan, Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Thani, Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Uluslararası İşbirliği Bakanı Rim el-Haşimi'nin yanı sıra Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Komitesi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh katıldı. Toplantıda, Gazze Şeridi’nde ateşkes, insani yardımların sevkiyatının önündeki engeller, Filistin-İsrail ihtilafında iki devletli çözüm çabaları ve Gazze Şeridi’nde açlık krizi ele alındı.

“İnsanların çektiği acıları daha da arttırmaya gerek yok"

Toplantının ardından Blinken ve Shoukry, ortak basın toplantısı düzenledi. Shoukry, toplantıda İsrail'in Refah'ta planladığı askeri harekatın da ele alındığını belirterek, "Tüm bu konularda koordinasyon sağlama konusunda mutabık kaldık. İnsanların çektiği acıları daha da arttırmaya gerek yok" dedi.

“Refah'a yönelik bir kara operasyonunun hata olacağı konusunda çok net olduk”

İsrail’in Refah’a planladığı operasyonu "gereksiz" olarak nitelendiren Blinken, "Refah'a yönelik bir kara operasyonunun hata olacağı ve bunu destekleyemeyeceğimiz konusunda çok net olduk. Orada yerinden edilmiş insanların gidecek hiçbir yeri yok ve herhangi bir saldırı insani bir felakete yol açacaktır" dedi.

Katar'da Hamas ve İsrail arasında devam eden ateşkes müzakerelerine değinen Blinken, “Boşluklar daralıyor" ifadelerini kullanarak, ABD'nin bir anlaşmaya varılması için baskı yapmaya devam ettiğini aktardı. Blinken, bir ateşkes anlaşmasının hala zor olduğunu ancak bunun hala mümkün olduğuna inandığını açıkladı.

İsrail ile Suudi Arabistan arasında bir normalleşme anlaşmasına doğru "çok iyi ilerleme" kaydedildiğini belirten Blinken, dün Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette Suudi liderlerle iki ülke arasında daha yakın ilişkiler kurulması konusunda "çok iyi bir görüşme" gerçekleştirdiğini söyledi. Anlaşma için bir zaman çizelgesi veremeyeceğini belirten Blinken, görüşmelerin "anlaşmaya varılacak bir noktaya yaklaştığını" söyledi.

İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes görüşmeleri Katar’da devam ediyor. İsrail Başbakanlığı tarafından yapılan açıklamada, MOSSAD Başkanı David Barnea, yarın Hamas ile devam eden ateşkes müzakereleri için Katar’ın başkenti Doha’ya gideceği bildirildi.

Açıklamada, Barnea'nın CIA Başkanı William Burns, Katar Başbakanı Mohammed bin Abdulrahman Al-Thani ve Mısır İstihbarat Teşkilatı Başkanı Abbas Kamel ile görüşeceği ifade edildi.

Barnea, en son ateşkes müzakereleri için geçtiğimiz pazartesi günü Katar’daydı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi öncesi yaptığı açıklamada, "Ukrayna'da olduğu gibi Gazze'de de çifte standart uygulamadan ilkelere bağlı kalmalıyız” dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki AB Liderler Zirvesi öncesi açıklamalarda bulundu. AB'yi Gazze konusunda “çifte standarttan” kaçınmaya çağıran Guterres, Gazze Şeridi’nde uluslararası insancıl hukukun ilkelerine uyulmasının zorunlu olduğunu belirterek, "Ukrayna'da olduğu gibi Gazze'de de çifte standart uygulamadan ilkelere bağlı kalmalıyız" dedi.

“Kaotik bir dünyada yaşıyoruz" ifadelerini kullanan Guterres, "Herhangi bir ülkenin ya da herhangi bir silahlı grubun hesap verebilirlik olmadığı için her istediğini yapabileceğini düşündüğü bir cezasızlık durumumuz var” dedi.
Gazze Şeridi’nde ateşkes çağrısını yineleyen Guterres, “Gazze'de benim genel sekreterlik dönemimde eşi benzeri görülmemiş sayıda sivil kayba şahit olmamızı kınıyoruz" dedi.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi öncesi yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde insanların açlık çektiğine dikkat çekerek, AB liderlerini İsrail’e güçlü bir mesaj vermeye davet etti.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki AB Liderler Zirvesi öncesi açıklamalarda bulundu. Borrell, Gazze Şeridi’ndeki durumun vahametine vurgu yaparak, bugün liderlerin Ekim 2023’teki zirvede yaptıklarından çok daha ileri gidecek olmalarından memnuniyet duyduğunu ifade etti.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, bir kez daha Orta Doğu’yu ziyaret edecek. Baerbock, Almanya Federal Meclisi’nde yaptığı açıklamada, 24 Mart’ta Orta Doğu’yu ziyaret edeceğini bildirerek, İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalara bir çözüm bulmak için mümkün olan her şeyi yapacağını aktardı. Söz konusu ziyaret Baerbock’un 7 Ekim’den bu yana 7’inci Orta Doğu ziyareti olacak.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 167 gündür devam ederken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, sosyal medya hesabı üzerinden İsrail saldırılarında Gazze Şeridi’nde yaralanan 16 yaşındaki Rafiq Dughmosh adlı çocuğun görüntülerini paylaştı. Ghebreyesus, “Rafiq, Gazze'nin kuzeyinde açlık çeken ve ağır yaralar alan çok sayıda çocuk ve gençten biri. Tarih hepimizi bu çocukların çektikleri için yargılayacak. Derhal ateşkes ve sınırsız, genişletilmiş insani yardım erişimine izin verin” dedi.

Rafiq is one of many children and young people in northern #Gaza who are starving and suffering from grievous injuries.

History will judge us all for what these children are enduring.

Ceasefire! Allow immediate, unfettered, scaled-up humanitarian access. pic.twitter.com/yJ0ZMA4xtC

— Tedros Adhanom Ghebreyesus (@DrTedros) March 21, 2024

Filistin Dışişleri Bakanlığı'ndan İsrail'in saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 6. Orta Doğu turuna çıkan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in ziyaretlerine yönelik yapılan açıklamada, “İsrail'e saldırganlığını artırması için zaman kazandırmaktan başka bir işe yaramıyor” ifadeleri kullanıldı.

Başkent Sana ve ülkenin en büyük limanı Hudeyde dahil Yemen'in batısını kontrol eden Husiler, Kasım ayı ortasından bu yana Kızıldeniz'de seyreden onlarca gemiyi füzeler ya da kamikaze drone'larla hedef aldı. ABD ve Batılı ülkeler Aden Körfezi ile Kızıldeniz'i birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı'nda iki ayrı görev gücündeki çok sayıda gemiyle devriye geziyor. Amerikan ve İngiliz savaş uçaklarının Yemen topraklarına hava saldırıları da şimdiye kadar İran destekli Husileri geri adım attıramadı. İsrail'in en güneyindeki şehri Eilat'a balistik füzeler de fırlatan Husiler, işgal ordusunun Gazze'den çekilmesini talep ediyor.

"RUSYA VE ÇİN'E SALDIRMAYACAĞIZ"

Bloomberg'in haberine göre Yemen'de sayısız gemiyi hedef alan Husiler, Çin ve Rusya'ya ait gemilere saldırmayacaklarını açıkladı. Geçtiğimiz hafta İran, Rusya ve Çin Umman Denizi üzerinde ortak askeri tatbikat düzenledi. Söz konusu tatbikata gözlemci olarak ise ondan fazla ülke katıldı.

Birleşmiş Milletler Uydu Merkezi (UNOSAT), 2,3 Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'nde 7 Ekim öncesi ve sonrasını gösteren yüksek çözünürlüklü fotoğrafları karşılaştırdı.

UNOSAT, 29 Şubat tarihine kadar toplanan fotoğraflara bakarak Gazze'deki binaların yüzde 35'inin İsrail tarafından yok edildiğini ya da hasar gördüğünü belirledi. Bu oran, birçok şehri ve mahallesi haritadan silinen Gazze'deki 88 bin 868 binaya denk geliyor.

UNOSAT'a göre, İsrail'in Ekim ayı sonunda kara işgaline giriştiği Gazze'deki binalardan 31 bin 198'i artık yok. 16 bin 908 bina ciddi hasar alırken, 40 bin 762'si ise orta hasarlı olarak tespit edildi.

Akdeniz kıyı şeridinin kuzeyindeki Gazze şehri ile güneyin en büyük şehri Han Yunus, İsrail saldırılarından en çok etkilenen yerler oldu. UNOSAT, Han Yunus'taki 6 bin 663 binanın yakın zamanda yok edildiğini bildirdi.

Filistinli yetkililer, İsrail işgal ordusunun son 24 saatteki saldırılarında 65 kişinin yaşamını yitirdiğini, toplam can kaybının 31 bin 988'e çıktığını açıkladı.

Binaların üçte birinden fazlasının yıkıldığı ya da hasar gördüğü Gazze Şeridi'nde, ayrıca 8 bin Filistinli de halen kayıp.

Gazze'deki savaşın kurbanlarının üçte ikisinden fazlası ise çocuklar ve kadınlar.

Trump'ın eski Beyaz Saray danışmanı Jared Kushner, İsrail'in bölgeyi 'temizlerken' sivilleri çıkarması gerektiğini söyledi. Kushner ayrıca, Gazzelilerin Necef çölüne gönderilmesini savundu. Trump'ın eski Beyaz Saray danışmanı Jared Kushner, İsrail'in bölgeyi 'temizlerken' sivilleri çıkarması gerektiğini söyledi. Kushner ayrıca, Gazzelilerin Necef çölüne gönderilmesini savundu.

Geride kalan beş buçuk aydan fazla sürede birçok kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki ateşkes tasarılarını veto eden ABD, yeni bir adım atıyor.

Orta Doğu turuna çıkan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) 'tüm rehinelerin serbest kalmasıyla bağlantılı acil ve kalıcı ateşkes' çağrısı yapan yeni bir tasarı sunduklarını söyledi.

Bu sabah Suudi Arabistan'dan ayrılmadan Veliaht Prens Muhammed bin Selman'la bir araya gelen Blinken, söz konusu açıklamaları Suudi televizyonu el Hadath'a yaptı.

ABD'nin bir numaralı diplomatı Blinken "Ülkelerin bunu destekleyeceğine dair fazlasıyla umutluyuz" deyip öneriyi BMGK'ya getirdiklerini vurguladı, "Bence, bu güçlü bir mesaj, güçlü bir sinyal gönderebilir" ifadesini kullandı.

Tasarının bir kopyasını elde eden Al Jazeera, BMGK'ya sunulan önergede acil ve kalıcı ateşkes çağrısının yanı sıra Gazze Şeridi'ne hayati insani yardım girişine izin verilmesinin de yer aldığını aktardı.

Washington'ın BMGK'ya daha önce getirdiği tasarılarda 'ateşkes' kelimesi yer almıyordu. İlk kez doğrudan kullanılan 'kalıcı ateşkes'in yerine çatışmaların geçici olarak durması isteniyordu.

Beş daimi 10 geçici üyesi olan BMGK'ya şimdiye kadar üç kez 'acil ateşkes' talebi içeren teklif sunuldu. ABD, söz konusu önergeleri ateşkes müzakerelerini tehlikeye atacağı gerekçesiyle veto etti.

ABD'nin sunduğu yeni teklifin kaderini, daimi üyeler Rusya ve Çin'in tutumu belirleyecek. Diğer daimi üyeler İngiltere ve Fransa, Washington'ın ana müttefikleri.

ZAMANLAMAYA DİKKAT

Al Jazeera'nın diplomasi editörü James Bays, ABD'nin sunduğu teklifin zamanlamasını öne çıkardı. Halihazırda Katar'ın başkenti Doha'da müzakerelerin devam ettiğini hatırlatan Bays, ABD'nin BMGK kararını hazırlamaya çalıştığını söyledi. Al Jazeera editörüne göre, Doha'da rehinelerin serbest kalmasını sağlayacak bir ateşkes anlaşması çıkabilir.

James Bays ayrıca, tasarıda özel bir dil kullanıldığını belirtip BMGK'nın 'zaruri belirleyici' olarak nitelenmesine vurgu yaptı.

Askeri uzmanlar, analistler hatta devlet liderleri dahi Fransa'nın Ukrayna'ya asker göndermesinin küresel bir savaşa hatta küresel bir nükleer savaşa yol açacağını söylüyor. Konuyla ilgili gün içerisinde açıklamalarda bulunan Rus yetkili ise adeta ateşe benzin döktü. Moskova'dan gelen açıklama dünya medyasında yankı uyandırdı.

İsrail ordusu, hafta içinde bir kez daha baskın düzenlediği Gazze Şeridi'nin en büyük hastanesi Şifa'ya acil tahliye emri verdi.

Şifa Hastanesi'ne İsrail katliamından kaçan binlerce Filistinli sığınmış halde.

Al Jazeera muhabiri Hani Mahmud'a göre, hastane kompleksine sığınanlara verilen uyarıda acil şekilde binaları terk etmeleri aksi halde bombardımana tutulacakları bildirildi. Muhabir, hastane kompleksinin İsrail işgal birlikleri tarafından tamamen yok edilecek gibi göründüğü yorumunu yaptı.

Zira, İsrail işgal ordusu son olarak Gazze şehrindeki hastanenin bir binasını havaya uçurdu.

İngiliz medyasına konuşan ABD'li bir yetkili, İsrail'in Washington'a, ABD'den alınan silahların Gazze'de kullanılmayacağına dair Dışişleri Bakanlığı'na yazılı güvence verdiğini söyledi. İsrail'in 24 Mart tarihine kadar ABD'ye yazılı güvence vermesi gerekiyordu ve Tel Aviv bu şartı yerine getirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bir kez daha Orta Doğu'da. 7 Ekim'de savaşın başlamasıyla defalarca bölge ülkelerini ziyaret eden Blinken'ın bu seferki durakları Riyad, Kahire ve Tel Aviv olacak.

ABD'nin bir numaralı diplomatının Tel Aviv ziyareti, Biden yönetimi ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu arasındaki ilişkilerin gerildiği bir dönemde gerçekleşiyor.

Gezisinin başlangıcında alışılmadık şekilde İsrail'e gitmeyeceği kaydedilen Blinken’ın programı, Çarşamba günü Suudi Arabistan'a indikten sonra değişti. ABD Dışişleri Bakanlığı, Blinken’ın İsrail’e uçacağını ve hükümet liderleriyle tüm rehinelerin serbest bırakılması için devam eden müzakereleri görüşeceğini açıkladı.

Antony Blinken, ilk durağı Suudi Arabistan'dan bu sabah Kahire'ye gitmek üzere ayrıldı. Suudi Arabistan ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşme süreci, halihazırda rafa kalkmış durumda. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, İsrail'in belirli bir tarihe kadar bağımsız bir Filistin devletini kabul edeceğine dair açık bir taahhütte bulunmadığı sürece normalleşmenin gerçekleşmeyeceğini açıkça duyurdu. Netanyahu ve aşırı sağcı hükümetinin pek çok üyesi ise bir Filistin devletine karşı çıkıyor.

Ayağının tozuyla Suudi haber kanalı El Hadath'a konuşan ABD Dışişleri Bakanı, rehine anlaşmasına giderek yaklaşıldığını söyledi. Diğer arabulucular Katar ve Mısır'la birlikte çok sıkı bir şekilde çalıştıklarını kaydeden Blinken, masaya güçlü bir teklif konulduğunu ancak bunu kabul etmeyen Hamas'ın diğer taleplerle geri döndüğünü savundu. Blinken buna rağmen taraflar arasındaki açıklığın daraldığını ve bir anlaşmanın gayet mümkün olduğunu da ekledi.

ARAP ÜLKELERİ PLAN SUNACAK
ABD Dışişleri Bakanı bugün ayrıca Kahire'de pekçok bölge ülkesinin dışişleri bakanlarıyla bir araya gelecek. Antony Blinken ev sahibi Mısır'ın yanı sıra Katar, Ürdün, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikeri ve FKÖ yetkilileriyle görüşecek.

Mısırlı güvenlik kaynakları, Arap ülkelerinin İsrail-Filistin çatışmasına siyasi bir çözüm için planlar sunacağını aktarıyor.

Yemenli Husilerin Kızıldeniz'de ateşlediği silahlı insansız hava aracı ve insansız deniz araçları ABD ordusu ve diğer koalisyon üyeleri tarafından tarafından vuruldu. Amerikan ordusunun Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı, Husilerin kontrol ettiği Yemen'in batısından fırlatılan söz konusu kamikaze drone ve deniz araçlarının yok edildiğini açıkladı.

İsrail'le 8 Ekim'den bu yana sınırda savaşan Hizbullah, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta ilk kez eşi benzeri görülmemiş bir hamleye girişti.

Lübnan'da yayımlanan En Nehar gazetesi, ülkenin en ciddi askeri gücü Hizbullah'ın savaşçılarını Beyrut'un güney banliyölerine tam teçhizatla konuşlandırdığını duyurdu. Habere göre, yüzleri maskeli Hizbullah üyeleri ara sokaklarda bile yoldan geçenlerin kimliklerini kontrol etti.

Lübnan'ın en eski günlük yerel gazetesi Nehar söz konusu konuşlandırmayı 'eşi benzeri görülmemiş' ifadesiyle tanımladı, Hizbullah'ın Beyrut banliyölerine yayılmasının nedeninin bilinmediğini yazdı.

Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar Gazze'deki savaştan bir gün sonra başladı. Gazze'de savaş devam ederken kuzeyden yeni bir cephe açılmasından endişe duyan İsrail, son haftalarda sınıra 100 kilometre mesafedeki Bekaa Vadisi'nde bulunan Hizbullah hedeflerini bile vurdu. İsrail'in krizin diplomatik yolla çözümü için 15 Mart tarihine kadar Hizbullah'a süre verdiği, aksi halde Lübnan'a topyekun savaş ilan edeceği Lübnan basınındaki haberlere yansıdı.

60 bin savaşçısı ve 150 bin kısa veya uzun menzilli füzesi bulunduğu tahmin edilen Hizbullah ise, Mart ayında yayınladığı 1 dakika 9 saniyelik videoyla İsrail'e meydan okudu. Hizbullah'ın televizyonu El Menar'ın 'Direniş işgale bir mesaj gönderiyor: Genişliyor... genişliyor' başlığıyla sunduğu videoda, söz konusu mesajın Arapça verildiğini belirtti. El Menar ayrıca videoda İbranice 'Eğer siz genişletirseniz, biz de genişleteceğiz' denildiğini kaydetti.

Şimdiye kadar çoğunlukla sınır hattının dışına çıkmayan çatışmalarda Hizbullah 200'den fazla üyesinin öldüğünü açıkladı. İsrail jetlerinin hava saldırılarında aralarında çocuklar, kadınlar ve gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda sivil yaşamını yitirdi. İsrail tarafında ise aralarında yüksek rütbeli subayların da bulunuduğu 10'dan fazla asker öldü. Ayrıca sınır hattındaki onlarca İsrail yerleşimi tahliye edildi.

120 KİLOMETRELİK MAVİ HAT

Savaştan önce de sıklıkla çatışmalara sahne olan Lübnan-İsrail sınırında Birleşmiş Milletler barış gücü askerleri UNIFIL konuşlu. İsrail'in 1982'de işgal ettiği Lübnan'ın güneyinden 2000 yılında çekilmesinin ardından toplamda 120 kilometre uzunluğundaki sınırın güvenliği UNIFIL'in denetimine geçti.

Mavi Hat adıyla bilinen sınır bölgesinde UNIFIL güçleri devriye geziyor. BM Güvenlik Konseyi kararıyla 1978 yılında kurulan UNIFIL'de onlarca ülkeden 10 460 asker görev yapıyor. İsrail, başta Şebaa Çiftlikleri olmak üzere BM kararlarına aykırı şekilde Lübnan topraklarının bir kısmını işgal altında tutmaya devam ediyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD'li Cumhuriyetçi senatörlere Gazze'deki savaşın devam edeceğini söyledi. Cumhuriyetçi senatör John Barrasso, video konferans yöntemiyle gerçekleşen görüşmede Netanyahu'ya Gazze Şeridi'ndeki durumu sorduklarını ve İsrail Başbakanı'nın savaşın süreceği mesajını verdiğini aktardı.

Senatör Josh Hawley New York Times gazetesine yaptığı açıklamaya göre ise, Binyamin Netanyahu Gazze'de geride kalan 166 günde 28 bin kişinin öldüğü tahmininde bulundu. İsrail Başbakanı'nın dile getirdiği sayı, Filistinli yetkililerin duyurduğu can kaybından yaklaşık 4 bin eksik.