Dünya 'Sessiz İkizler'in büyük sırrı! Ayrı bedenlerde tek ruh...

'Sessiz İkizler'in büyük sırrı! Ayrı bedenlerde tek ruh...

14.02.2022 - 06:53 | Son Güncellenme:

Yıllar önce dünyaya gelen ikiz kardeşler, aileleri de dahil etraflarındaki kimse tarafından anlaşılamadılar. İşte zamanla dış dünyaya karşı derin bir sessizliğe boğularak tarihe "Sessiz İkizler" olarak geçen kardeşlerin gizemi ve aralarındaki bağın perde arkası...

Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - İkizler birbirleriyle olan ayrılmaz bağlarıyla tanınıyor ve genellikle birbirleriyle başkalarının anlamadığı bir şekilde iletişim kurabiliyorlar. Birbirlerinin cümlelerini tamamlayabiliyor hatta 'ikiz sezgisine' sahip olduklarını, hiç konuşmadan birbirlerinin ne düşündüğünü anlayabildiklerini bile iddia edebiliyorlar. Bu gizemli yanı kanıtlayanlardan biri de June ve Jennifer Gibbons kardeşler oldu. Bu ikizler öyle bir yaşam sürdüler ki ikilinin arasındaki ilişkinin sırrı hâlâ çözülemedi.

Haberin Devamı

YALNIZCA BİRBİRLERİYLE KONUŞTULAR

June ve Jennifer Gibbons adlı kız kardeşler 1963 senesinde, Barbados Adası'nda dünyaya geldi. Ancak kısa bir süre sonra Gibbons ailesi Birleşik Kralık'a taşındı. Sevgi dolu bir ailede dünyaya gelen June ve Jennifer Gibbons kardeşler doğduklarında her bebek gibi yeterince mutlu ve normal görünüyorlardı. Ancak zaman geçtikçe konuşmaları ve iletişimlerinde bir sıkıntı fark edildi. Bu sıkıntının nelere mâl olacağını bilmeyen Gibbons ailesi durumu normal karşılasa da gerçek çok başkaydı.

Sessiz İkizlerin büyük sırrı Ayrı bedenlerde tek ruh...

KİZLERİN 'GİZLİ' DİLİ

Çocukluk yılları derin bir sessizlik içinde geçen ikiz kardeşler zamanla yalnızca birbiriyle ilişki kurar hale geldi. İkizlerin kimseyle iletişim kurmaması, diğer çocukların onlarla alay etmesine ve çeşitli zorbalıklar yaşamalarına neden oldu. 

Haberin Devamı

İkizlerin yaşadığı zor durumu fark eden Gibbons ailesi bunun çoğunluğu beyaz olan bir toplumda siyahi olmaktan kaynaklandığını düşündü. Ancak gerçek tam da öyle değildi.

GELİŞMEYİ REDDETTİLER

Okul çağında olan ve sosyalleşmeye ihtiyacı olan ikizler yaşadıkları zorbalıkların sonucunda okula gitmeyi, konuşmayı ve öğrenmeyi reddettiler. İkizlerin ailesi bu durumu farkında olsa da yaşadıkları sessizliği çocukluklarına verdi ve yeterli ilgiyi göstermedi. Aileleri tarafından zorla okula gönderilen ikiz kardeşler bir gün öyle bir şey yaptı ki o gün işlerin sanıldığının aksine pek de normal olmadığı görüldü.

TEPKİSİZ KALDILAR

1976 yılında verem aşısı yapmak için okula gelen bir doktor, aşı sırası ikiz kardeşlere geldiğinde kızların enjeksiyonlara karşı kayıtsız kaldığını fark etti ve bu durumun normal olmadığını düşünerek bir pedagogla görüşmeyi istedi. Pedagoga giden ikiz kardeşlerin konuşmalarını inceleyen doktor, çok ilginç bir şey fark etti.

İzole bir hayat yaşayan ikiz kardeşler, sadece birbirlerinin anlayabildiği kriptofazik bir dilde konuşup, başka kimsenin anlamadığı bir şekilde iletişim kuruyorlardı. Kriptofazi en basit haliyle, ikiz bebeklerin kendi aralarında şifreli bir dil oluşturup konuşması olayına deniyordu. İkizlerin bu durumunun özel olduğunu düşünen uzmanların tavsiyesiyle June ve Jennifer, Eastgate Özel Eğitim Merkezi'ne transfer edildi.

Haberin Devamı

İKİZLERİ AYIRMAK İSTEDİLER

Yıllar geçtikçe kimseyle iletişim kurmayan ikizler, yapılan tüm psikiyatri seanslarında sessiz kalmayı tercih etti. Sonunda bu durumu çözmek isteyen Gibbons ailesi June ve Jennifer'ı ayırmaya karar verdi. İkizler ayrıldıktan sonra June, Jennifer'ın yanında olmadan hareket etmeyi tamamen bıraktı. Bazen sadece günlerce yatakta yattı.

Kızların birbirleri olmadan daha kötü durumda olduklarını fark eden aile sonunda pes etti ve kızları yeniden Eastgate'de bir araya getirdi. O yıllarda ikizlerin arasındaki bağı görenler aralarında tılsımlı bir ilişkinin olduğunu hatta birinin diğerinin ruhuna sahip olduğunu bile söyledi.

Sessiz İkizlerin büyük sırrı Ayrı bedenlerde tek ruh...

KONTROLDEN ÇIKTILAR

Kızlar ergenliğe ulaştıklarında davranışları değişmedi. Etrafta başkaları varken sadece göz hareketleriyle birbirleriyle iletişim kurdular. İkizlerin namını duyan gazeteci Marjorie Wallace ikizlerle tanıştı ve onların ilişkisini inceledi. Gözlemlerinin sonucunda ikizlerin arasındaki bu ilişkiyi 'kontrolden çıkan uğursuz bir çocukluk oyunu' olarak tanımladı. Ancak hiçbir oyunun bu kadar uzun yıllar sürebileceğini düşünmedi.

Haberin Devamı

İLGİNÇ RİTÜELLER VE GÜNLÜKLER

Zamanla ikiz kardeşlerin aralarında farklı ritüeller geliştirdikleri görüldü. Öyle ki aralarında hangi kız kardeşin önce nefes alacağına bile karar verdikleri görüldü. Aralarındaki bağı her geçen gün farklı boyutlara ulaştıran bu iki kız kardeş, günlük tutmaya karar verdi. Günlüklerini kitaba dönüştüren kardeşler yazdıkları tutmayınca bir çeşit bunalım yaşadılar ve farklı çıkış yolları aradılar.

İKİZLER 'SUÇLU' OLDU

1981 yılında Gibbons kardeşler yasaklı maddeyle tanıştı. Vandalizm, hırsızlık ve hatta kundakçılık yapan kardeşler en son büyük bir okulu kundaklamaya çalışırken suçüstü yakalandı. Hapis cezasına çarptırılan kardeşler ruh halleri göz önünde bulundurularak hapis cezası yerine Ruh Sağlığı Merkezi'ne gönderildiler.

Haberin Devamı

İkiz kardeşlerin yolu böylece bir kez daha ayrıldı ve iki kız kardeş farklı hastanelerde tam 11 yıl tutuklu kaldı. Bu yıllarda yazmaktan asla vazgeçmeyen ikiz kardeşlerden Jennifer, günlüğünde yalnız olmayı sevdiğini ancak kalbinin 'sadece June etraftayken attığını' iddia ederek June olmadan hayatta kalabileceğinden emin olmadığını yazdı.

Sessiz İkizlerin büyük sırrı Ayrı bedenlerde tek ruh...
İkizler, 11 yıl  Broadmoor'da gözaltında tutuldu.

BİRİNİN YAŞAMASI İÇİN DİĞERİNİN ÖLMESİ GEREKİYORDU

Birbirinden ayrı düşen iki kız kardeş kavuşmak için yazdıkları birden fazla mektuptan sonra hastaneden transfer edilecekleri gün Jennifer'ın öldüğü öğrenildi. Jennifer’ın ölümünden sonra sorguya alınan June, kardeşinin ölmesi gerektiğini o öldükten sonra artık hayatının sadece kendisine ait olduğunu söyledi. June, kardeşinin ölümünden sonra beklenmeyen bir şekilde hayata karıştı ve insanlarla olan iletişimi güçlendi.

Kimsenin çözemediği bu trajik ölümden sonra June serbest bırakıldı ve yeni bir hayat kurmasına izin verildi. Kızları tanıyan Marjorie Wallace, bir röportaj sırasında Jennifer'ın June'un normal bir hayat yaşayabilmesi için ölmeye karar verdiğini söylediğini, birinin yaşaması için diğerinin ölmesi gerektiğine inandığını iddia etti.

BİR ZAMANLAR İKİ KİŞİYDİK...

Gazeteci Marjorie Wallace’in bu iddiasını ise Jennifer'ın günlüğünden alınan ufak bir alıntı doğrulamış oldu. Alıntıda, "Birbirimiz için ölümcül birer düşman haline gelmiştik. Birbirimize bakarken attığımız düşmanca bakışlar sanki üzerimize yapışıyor gibiydi. Kendime sürekli üzerimdeki bu ağırlıktan, bu amansız gölgeden kurtulup kurtulamayacağımı soruyorum. Gölgem olmadan yaşayabilir miyim? Gölgem olmadan hayatımı devam ettirebilir miyim yoksa yavaş yavaş ölür müyüm? Tüm bunların cevabını yakında öğreneceğim" yazıyordu.

Marjorie, Jennifer'ın ölümünden günler sonra June'u ziyaret etti ve duydukları karşısında şoke oldu. June, Jennifer'ın kendisine verdiği 'özgürlük' için minnettar hissettiğini ve kız kardeşini kaybetmenin hayal edilemez bir acı olduğunu ancak birinin yaşaması için diğerinin bu fedakarlığı yapması gerektiğini söyledi.

Ailesinin yakınlarında hayatına devam eden June hayatının en güzel ve en sakin günlerini yaşarken Jennifer ardında bir mezar taşı bıraktı. Jennifer’ın mezar taşına June tarafından yazılan şiirde şöyle yazıyordu: "Bir zamanlar iki kişiydik, artık ikimiz bir olduk..."