Ege Antrenmanlara ve maçlara çıkacak sporcuların dikkatine! Su kaybını mutlaka dengeleyin

Antrenmanlara ve maçlara çıkacak sporcuların dikkatine! Su kaybını mutlaka dengeleyin

12.06.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Karaca, Kardiyoloji Uzmanı ve Spor Fizyolojisi Doktoru Uzman Dr. Deniz Aytekin koronavirüs salgını nedeniyle yaz aylarına sarkan antrenmanları ve Göztepe-Trabzonspor maçıyla başlayacak olan futbol müsabakalarını değerlendirdi. Milliyet Ege Spor Müdürü Mehmet Demirtaş ile usta kalem Fatih Tanfer sordu uzmanlar yanıtladı, “Yüksek sıcaklık ve nem, sporcuların atletik performansını ve sağlığını etkileyebilir” dedi

Antrenmanlara ve maçlara çıkacak sporcuların dikkatine Su kaybını mutlaka dengeleyin

Kovid-19 nedeniyle ertelenen ve bugün Göztepe-Trabzonspor maçıyla yeniden başlayacak olan Süper Lig öncesi sporcuların sağlığıyla ilgili riskleri Milliyet Ege Spor servisi sordu, Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Karaca, Kardiyoloji Uzmanı ve Spor Fizyolojisi Doktoru Uzman Dr. Deniz Aytekin yanıtladı. Futbolcuların nelere dikkat etmesi gerektiği, sıcakta yapılan antrenmanların ve maçların sağlığa etkileriyle ilgili tüm yanıtlar bu röportajda. Keyifli okumalar...

Sıcakta egzersiz ve yaz aylarında futbol oynamak tehlikeli mi?


İçinde bulunduğumuz günler, birçok açıdan eşine ender rastlanır türden. Hayatımızın olağan akışını bu denli etkileyen salgın hastalık, tüm dünyadaki spor organizasyonlarını da etkiledi. Ülkemizin de içinde olduğu birçok Avrupa ülkesi, spor müsabakalarını seyircisiz bir şekilde yeni bir takvim dahilinde oynatma kararı aldı. Havanın sıcaklığı ve nem oranının arttığı yaz mevsiminde, özellikle de futbol gibi açık hava şartlarında yapılan sporlar açısından özel bir durum söz konusu. Futbol, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en popüler sporların başında geliyor. Dünya genelinde milyonlarca lisanslı sporcu ve milyarlarca futbolsever var. Sporseverler, şartlar ne olursa olsun takımlarını sahada en iyi şekilde görmek istiyorlar ancak bazen koşullar, sporcuların atletik performansını ve hatta sağlığını kötü etkileyebilecek şekilde zorlu olabilir. 1986 yılında Meksika’da, 2014 yılında Brezilya’da yapılan FIFA Dünya Şampiyonaları, sıcak, nemli hava ve öğlen saatlerinde yapılmış olmaları nedeniyle hafızalarımızda olumsuz anlamda yer etmiş futbol organizasyonlarıdır.


Antrenmanlara ve maçlara çıkacak sporcuların dikkatine Su kaybını mutlaka dengeleyin



Yüksek sıcaklık ve nemin, sporcular üzerine etkileri nelerdir?

Spor yapan bir bireyin kan dolaşımının, nefes alıp vermesinin, kaslarının hareketinin, artan enerji üretimi nedeniyle de vücut ısısının arttığını biliyoruz. Makul sınırlarda kaldığı zaman kasların daha iyi performans vermesini sağlayan, sakatlık riskini azaltan bu vücut ısı artışı, limitleri aştığı zaman sporcuya atletik performans ve sağlık açısından zarar vermeye başlayabilir. Sporcunun vücut ısısını dengelemekte rol alan 2 temel unsur vardır. Bunlardan ilki terleme ile ısı kaybı sağlanması, diğeri ise solunum yolu ile ısı kaybıdır. Her iki yolun çalışabilmesi için de vücudumuzda yeterli miktarda su bulunması gerekir. Çevresel koşullar özellikle yüksek hava sıcaklığı ve nem oranı, sporcunun ısı kaybını engelleyebilir. Sporcu bir nedenle ısı kaybını gerçekleştiremezse vücut ısısı artmaya başlar, öncelikle yorgunluk ve halsizlik olarak belirti verebilen ısı artışı tedavi edilmezse, kan dolaşımının durma noktasına geldiği şok haline kadar ilerleyebilir. Vücut ısısı (rektal ölçüm) 37-40 santigrat derece arasındayken sıcak yorgunluğu başlarken, 40 santigrat derecenin üzerine çıktığı durumda sporcuda sıcak çarpması riski çok yükselmektedir.

Sizce hangi durumlarda risk yükselir ?


Hava sıcaklığının yükselmesi özellikle de ıslak küre hazne sıcaklığı (WetBulb Globe Temperature) olarak ifade edilen değerin 28-30 santigrat dereceyi aştığı durumlarda sporcuların riskinin arttığını bilmekteyiz. 30 derecenin üzerinde risk çok yükselirken, 32 derece üzerinde ise sporcuların müsabaka veya antrenmana ara vermesi gerekmektedir. Bireysel olarak ise vücut su miktarı yetersiz, kondisyonu kötü, sıcak hava koşullarına alışmamış, kilosu idealin üzerinde olan sporcularda risk yüksektir. Ayrıca bazı ilaçları kullanan (alerji için kullanılan antihistaminikler, bazı grip ve uyku ilaçları, Metilfenidat veya Bupropion içeren ilaçlar vb.) vücudun ısı düzenlemesi ve terleme özelliğini bozarak risk teşkil edebilirler. Afrika kökenli sporcularda daha sık olduğunu bildiğimiz kansızlığa yol açan orak hücre anemisi taşıyıcılarında da yüksek sıcaklık ve neme bağlı istenmeyen olaylar fazla olabilir. Afrika kökenli Amerikalılarda 1/13 oranında orak hücreli anemi (OHA) taşıyıcılığı izlenmektedir. Zeminde tanı almamış kalp ve damar hastalığı olan sporcular da yine risk altındadırlar. Özellikle sıcak havalarda yapılan maçlarda sıvı kaybı çok artarsa kalbin kasılma gücü ve kendi içindeki hareketi normalden fazla artar ve bu durumlarda kalbi besleyen koroner damarlar ve aort damarı üzerinde basınç artabilir ve damarların yırtılması, bunun sonucu kalp durması ve kalp krizi gibi hayati tehlike oluşturan istenmeyen sonuçlar oraya çıkabilir.

‘Tedbirlere uyulmalı’

Ne gibi önlemler alınması gerekiyor?


Öncelikle maç saatleri ülkemizde olduğu gibi günün ilerleyen saatlerine alınmalıdır. Takımlar, antrenmanlarının bir kısmını sıcakta yaparak vücutlarını yüksek sıcaklık ve neme alıştırmalıdır. Öncesinde sporcuların yeterli miktarda mümkünse elektrolit ve serin su içmeye özen göstermelidir. Sıcaklık ve nem koşullarına bağlı olarak su ve serinleme molaları verilmelidir. Maç arasında ve sonrasında soğuk-buzlu havlu uygulaması, vücudun bir kısmını batırarak yapılan soğuk su banyosu (immersiyon) gibi yöntemlerle vücut ısısının düşürülmesi önerilir. Terlemeyi ve ısı kaybını kolaylaştıran kıyafetlerin seçilmesi uygun olacaktır. Ayrıca pandemi nedeniyle FIFA tarafından sağlanan 5 oyuncu değiştirme hakkının da kullanımının sıcak yorgunluğu veya sıcak çarpmasından korunmada yardımcı olabileceğini düşünmekteyiz.

Haberin Devamı

‘Daha çok dikkat etmeliyiz’

2022 yılında Katar’da yapılması planlanan Dünya Futbol Şampiyonası’nın 21 Kasım-18 Aralık tarihleri arasında kış mevsiminde yapılacak olması da spora ve sporcuya verilen değer açısından güzel bir örnektir. Özellikle de tüm dünyanın pandemi ile boğuştuğu bu günlerde, spor müsabakalarına ve sporculara verilen önem ve dikkat bir kat daha artmalıdır. Bu sayede korkulan bütün senaryoların önüne geçme şansı yakalayabiliriz.