EgeOnların işi, İzmir’de ödüllü şarap üretmek

Onların işi, İzmir’de ödüllü şarap üretmek

09.05.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Ege, butik şarap üreticileriyle adını tüm dünyaya duyuruyor. Ürettikleri şaraplarla ödül alan Mehmet Atay, Can Ortabaş ve Enis Güner, heyecanlarını ve hedeflerini anlattı

Onların işi, İzmir’de ödüllü şarap üretmek

Öyle anlatılır ki; Ege’nin Urla-Karaburun arasında I. Dünya Savaşı öncesinde 72 milyon litre şarap üretilirmiş. Bugün tüm Türkiye’nin ürettiği şarabın 50-60 milyon litrelerde olduğunu hatırlatmak isterim. Ege, şarapçılık konusunda bu kadar güçlü, bu kadar iddialıymış.
Geçen yılların aynı iddiayı taşıdığı ise söylenemez, daha doğrusu söylenemezdi. Butik şarapçılık, iddiasını ortaya koyan markalar Ege’de hızla gelişiyor.

‘Nitelik’ zamanı
Ege’nin şarap için çok zengin iklimi, farklı lezzetler yaratıyor. Bağcılığa büyük yatırım yapmak ilgi görünce Ege’de iddialı şarap yapan üretici sayısı 8’i buldu. Endüstriyel şarapçılık yapan firmalar da bağlarını yeniden düzenlediler. Eski bağlar söküldü. Niceliğin, yerini niteliğe bıraktığı üretim başladı.
Yakın zamanda İstanbul’da gerçekleşen iddialı tadım etkinliği de Ege şaraplarının ulaştığı çıtayı ortaya koydu. Şarap ustalarına, klasik deyim olarak ‘Master of Wine’ (MW) deniyor. Şarap otoritelerine göre, dünyanın en önemli isimleri gelirken, bu ustalar, 120 Türk şarabını 6 ayrı kategoride tattılar ve 100 üzerinden puanladılar. Şarabın üstatları, şarapların üçüne 90 ve üzeri (olağanüstü); 32’sine 85-89 arası (çok iyi) ve 50’sine de 80-84 arası (iyi) puan verdi.
Kupaj (yani karıştırılmış) şarap dalında İzmir ve Aydın’da yıllarca kömür madenleri işlettikten sonra, bu bölgelerde bağ cenneti yaratan Mehmet Atay’ın iki şarabı da 91-90 puan alarak ‘Türkiye’nin en iyi kırmızısı’ seçildi. Bu sonuç, Mehmet Atay ile şarabın üretildiği Sevilen Tesisleri’nin sahibi, Enis Güner’i oldukça mutlu etti. Mehmet Atay, önümüzdeki yıldan itibaren şarabını kendi tesislerinde üretecek. Ödül alan Prodom’lardan, Syrah-Cabernet Franc-Petit Verdot-2007 üretimi 91 puan; 2006 üretimi 90 puan aldı. Kavaklıdere’nin Alaşehir-Buldan arasında bulunan bağlarında üretilen ‘Ege Cabernet Sauvignon- Merlot-2007’si 89 puan aldı.

Üzümler kendini gösterdi
Ayrıca Urla’da Can Ortabaş, Bülent Akgerman, Deniz Barçın ve Yavuz Karacasulu’nun ortaklığında kurulan ve Urla Şarapçılık ‘Nero d’Avola / Urla Karası-2009’u Yabancı Kırmızı Üzümler kategorisinde 88 puan ile ikinci, Urla Şarapçılık ‘Boğazkere-2009’ Kırmızı Türk Üzümleri dalında ise 88 puanla birinci olurken; Anadolu üzümlerinin en iyi yetiştirilebileceği yerlerden birinin de Urla olduğu bir kez daha ortaya çıktı. İzmirli dört dostun yedi yıl önce kurdukları Urla bağları da, böylelikle mutlu sona ulaşmış oldu...

Urla, yeniden canlandırılacak
Can Ortabaş (Urla Şarapçılık Yönetim Kurulu Başkanı):
İzmir işdünyası Can Ortabaş’ı Ege’de şarapçılığın bir dönem merkezi olan, hatta bağları floksera ile yok olduğunda Avrupa’ya bile şarap yollayan Urla’yı yeniden canlandırma gayretiyle tanır. Öyle ki; Ortabaş’a arkadaşları bağ ve şarapçılık konusunda “ayaklı kütüphane” olarak takılmaya başladılar.
Gönül verdiği bağcılık sevdasını üç yakın arkadaşı Bülent Akgerman, Deniz Barçın ve Yavuz Karacasulu’ya da bulaştıran Can ve arkadaşları yedi yıllık çabalarının karşılığını almak üzereler.
- Kendi fabrikanızda ne zaman kavuşacak sınız?
Haziran ayından itibarenfabrikamızda 200 bin şişelik üretime hazırlanıyoruz.
- Bir süredir şarap fabrikalarına mahsul veriyorsunuz değil mi ?
Daha önceki mahsüllerimizi Kavaklıdere ve Corvus’a verdik.
- Epey uğraştınız...
Her detaya ayrı titizlendik. Bağ kurmak, spesiyal çeşitler üretmek bu iş göründüğü kadar kolay değil. Ancak sanırım emeklerimize değdi. Cabernet Sauvignon, Cabernet France, Petit Verdot, Merlot, San Giovese, Nero Davola, Shiraz; Boğazkere, Urla Karası, Bornova Misketi ve önümüzdeki dönemde sürpriz ilave üzümlerden oluşacak bağlar oluşturduk.
- Hedefiniz nedir?
Bizim öncelikli arzumuz, şarapçılığın merkezi Urla‘yı yeniden yaratmak. Urla’da butik üreticilerin sayısının 10-12’ye ulaşmasıyla hayatın tekrar başlamasını arzu ediyorum. Yaptığımız çalışmalarla kaybolan Urla karası ve Gaydura’nın klon seleksiyonunu gerçekleştirerek yeniden yöre şarapçılığına kazandırmanın bile yöreye büyük katkısı olacağına inanıyoruz.
- Sadece kendi mahsulünüzü mü kullanacaksınız?
Evet. 300 dönümlük bağlarımıza güveniyoruz.
- Şaraplarınızın fiyatları belli mi?
Rahat alınabilecek özel şaraplar üreteceğiz. Fiyatların 21 bin ile 55 bin lira arasında değişmesini öngörüyoruz.
- Daha kendi fabrikanızda üretime başlamadan ödül almak size ve arkadaşlarınıza iyi moral vermiş olmalı.
İnanılmaz... Henüz şişelenmeden ‘Nero d’Avola / Urla Karası-2009 ve Boğazkere 2009 ile elde ettiğimiz sonuçlardan sonra yurtdışından bile talep almaya başladık. İddiamız şimdiden tescillenmiş oldu.


12 şaraptan 11’i ödül aldı
Enis Güner (Sevilen Şarapçılık Yönetim Kurulu Üyesi): Türk şarapçılığı olarak akla gelen ilk firmalardan birisi Sevilen’dir. Öyle ki Enis Güner Türkiye’deki ilk savignonun kurucuları İsa Bey tarafından dikildiğini, ancak o zamana göre arzuladıkları verimi alamadıkları için devam edilmediğini anlatıyor. Firmanın üçüncü kuşak temsilcisi Enis Güner öncelikle şarap sektörünün üzerinde kısa bir değerlendirme yaptık:
- Vergideki son düzenleme sektörü biraz rahatlattı mı?
Türk şarapçılığı demek Türk tarımı demek. Ancak yanlış vergiler nedeniyle ithal edilen kötü şaraplarla özellikle sofra şarapçılığımız ağır darbe almaya başladı. 2, 3 euroluk ucuz şaraplar hele üzerinde ‘Bordo’ yazıyor diye ilgi görmeye başladı. İthalatın önü tamamen açıldı. Öyle ki şeytan git İtalya’da, İspanya’da üret diyor.
- Yurtdışında üretim düşünüyor musunuz?
Tabii biz de Avrupa’da üretim yapabilir, üzerine Sevilen bordo şarapları yazabiliriz ama yapamayız. Bu ülkenin köklü firması olarak, üzüm üreticilerimize bu haksızlığı yapmak doğru olmaz. Kendi topraklarımızda mücadeleyi sürdüreceğiz.
- Ne kadarlık üretim yapıyorsunuz?
Sevilen olarak 10 milyon litre şarap ürettiyoruz. Sofra şarabının dışında markalı üretimde de iddiamızı artırdık.
- Master of Wine’da derece almanız da sanırım bunun kanıtı.
Yarışmaya 12 şarapla girdik. 11 şarapta derece aldık. Mehmet Atay’la birlikte ürettiğimiz Prodom şarabının en yüksek derecelerden birini alması bizi çok mutlu etti. Bu değerlendirmelerin Michelin yıldızlı restoranlarda satılmaktan başlayıp çok özel şarap butiklerine girmek kadar muhteşem katkıları olacaktır. Ege şarapçılığının patlama yapacağına yürekten inanıyorum.


Madencilik OUT, şarapçılık IN
Mehmet Atay (Atay Holding Yönetim Kurulu Üyesi):
Ege’de şarapçılığa en son başlayan isimlerden olan Mehmet Atay en büyük ödülleri toplamanın keyfini, “Bazı arkadaşlarımız Aydın’daki bu bağlarda iyi şarap olmaz diye takılıyorlardı” diye yansıtıyor gülümseyerek.
- Yıllardır madencilik yapan bir aileden geliyorsunuz. Şarapçılık fikri nasıl oluştu?
Kullandığımız geniş maden sahalarımızı değerlendirmek istedik. 2004 yılında zeytinyağ ve şarapçılık işine girdik.
-Deneme süreci hızlı geçmiş sizde...
Evet ama yoğun bir süreçti. İlk olarak fransız menşeli üzümler denedik. Boğazkere, öküzgözü, kalecek karası çeşitlerini de deneyip başaracağımıza inandık. Galiba Türkiye’nin en aranılan cinslerini bu topraklarda üretebileceğimizin iddiasına girdik.
- Danışmanlık aldınız mı?
Fransız danışmanlar üretime yön verdi.
- Kırmızı şarap kategorisinde en yüksek derece aldığınız Prodom’u Sevilen tesislerinde ürettiniz. Kendi fabrikanızı ne zaman açacaksınız?
Ağustos ayında açılışı planlıyoruz. Fabrikayla birlikte çeşitleri artıracak, bundan sonra beyaz ve roze beyaz ile roze denemeleri de gerçekleştireceğiz.

KEŞFETYENİ
Sihirli Annem'in Çilek'i evlendi! Düğünden ilk kareler
Sihirli Annem'in Çilek'i evlendi! Düğünden ilk kareler

Cadde | 31.05.2025 - 22:34

Sihirli Annem dizisinde Çilek karakterini canlandıran oyuncu Zeynep Özkaya, pilot sevgilisi Oğulcan Can ile evlendi. Düğünden ilk kareler geldi. İşte detaylar...