ABD’den Sibirya’ya, dünyanın su kaydırağı Türkiye’den!

Tüm dünyada yazın en büyük eğlencelerinden biri su kaydırakları...
Türkiye’de bir firma ise su kaydıraklarıyla sessiz sedasız dünyayı çepeçevre kuşatmış! ‘Polin’ su kaydırakları Kanada’dan Vietnam’a kadar 70 ülkeye yayılmış durumda.
Polin’in temelini 32 yıl önce Enver Pakiş atmış, bugün ise Pakiş’in oğulları Barış ve Başar Pakiş yönetiyor. Barış Pakiş, babasının sıfırdan başladığı günleri şöyle anlatıyor:
“Babam, Balkanlar’dan Türkiye’ye 1957’de göç etmiş. Geldiğinde Türkçe bilmiyormuş. Bir kaportacının yanında çalışmaya vermişler. Ancak farklı ve yaratıcı bir iş yapmak istediğinden iyi Türkçe bilmemesine rağmen okumaya karar vermiş. Çok başarılı bir lise hayatı sonrası İTÜ Mimarlık Fakültesi’ne girmiş. Mezun olunca da Pirelli’de mimar olarak 6 yıl çalışmış.”

Bermuda lideri kayıyor
Enver Pakiş, bu dönemde inşaat işleri de yapıyormuş. Pirelli’de tanıdığı polyesteri inşaatlarda kullanma fikrine kapılmış. 1976’da polyester inşaat malzemesinin kısaltması olan ‘Polin’i kurup, su deposu ve küvet üretmeye başlamış.
Türkiye’deki ilk camelyaf takviyeli polyester tarım ilaçlama depoları ve otobüs havalandırmaları da Polin’den çıkmış. 1987’ye dek üretimler sürmüş. 1987 yılının şirkette bir kilometre taşı olduğunu söyleyen Barış Pakiş şunları anlatıyor:
“1987’de Antalya’daki Pamfilya Tatil Köyü’nün 8 bin metrekarelik çatısını yapmamızı istediler. Fiberglas piramitlerden oluşan çatı çok ses getirdi. Zaten isim yapmıştık, turizm sektörüyle de tanıştık. İsviçreli Klarer firması başarımızı duymuş. 1989’da kendisine su kaydırağı üretmemizi istedi. O yıllarda su kaydırakları ABD’de popüler, Avrupa’da emekliyordu.
İlk su kaydıraklarını İsviçre, Almanya ve Avusturya’ya yaptık. 1994’e kadar Avrupa’daki su kaydıraklarının üçte biri bizden gitti. İlk yıllar hem fason hem Polin markasıyla ürettik. Türkiye’de ilk su kaydırağını 1989’da Kaş’a, ilk su parkını 1992’de Antalya’ya yaptık.”
Sonraki yıllarda iyice büyüyen Polin, kendi markasıyla ilk yurtdışı su parkını Rusya’ya kurmuş. Daha sonraki yıllarda ise 4 kıtada 70 ülkeye ihracat yapar hale gelmişler.
Örneğin İzlandalılar açık alana su kaydırağı isteyince, eksi 40 dereceyi bulan sıcaklık nedeniyle kaydıraktan termal su akıtmışlar. Polin’in ünü o kadar yayılmış ki, Atlantik’te bir ada devleti olan Bermuda’nın başbakanı malikânesine  su kaydırağı istemiş, kurmuşlar... 

Kiliseyle ortak kaydırak!
Vietnam’a kurdukları su kaydırağının altında ise geçen yıl Kâinat Güzellik Yarışması yapılmış.  Pakiş şöyle devam ediyor:
“Su kaydırağı tasarımını, üretimini Gebze’de yapıyoruz ve gidip kuruyoruz. Artık ‘temalı’ kaydırak isteniyor. Mesela korsan temalı... Sırf kaydırağı değil, temayı da kurmamız isteniyor. Her dinden, kültürden insana eğlence sağlıyoruz. Yunanistan’da bir proje aldık, toprak sahibi Yunan Kilisesi’siydi. İran ve Arabistan’da kaydırak kurduk.
Budapeşte’de Avrupa’nın en büyük kapalı su parkını yapıyoruz. Sibirya’da kurduğumuz su parkını mahkûmlar yaptı. Mısır ve Rusya önemli pazarımız. Bugüne dek 1250 proje yaptık. Yılda 250 proje alıyoruz ve rakam giderek artıyor.”

Dev kobra kaydırak dünyayı sallayacak
Barış Pakiş, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu bir doktor. Ancak ilkokuldan beri kaydırak işinin içinde büyümüş. Pakiş şunları anlatıyor:
“Hemen hemen tüm su kaydıraklarımızdan kaydım. Türkiye’deki su kaydıraklarının da yüzde 95’i bizden. Polin’de 250 çalışanımız var. Ciromuz 24 milyon dolar, 20 milyon dolar da ihracat yaptık. Yakında Antalya’da da Fipol adı altında tekne ve havuz üreteceğiz. Mayısta tekneler suya inecek.”
Polin bu yıl bir ekip oluşturup, müşteri fikirlerini de alarak çok özel bir de ürün planlamış. Pazarlama Müdürü Şöhret Pakiş şu bilgileri veriyor:
“Sektörde adrenalin çok önemli. İnsanlar en korktuğu kaydırağın önünde kuyruk olur. Kasımda yeni bir ürün sergileyeceğiz. Yoğun düşme hissi yaratıyor, ciddi dönme ve salınımlar yapıyor. Adı Twin Cobra, kobra şeklinde. Botla kayılıyor. Her yerde yılan iyi karşılanmadığı için tema, kurukafa ya da sfenkse de çevrilebilecek. Bu deve 700 metrekare yer lazım. Fiyatı 800 bin euro civarı. Önemli müşterilerle görüşüyoruz. Mayısta kurulur.”

DENİZBANK CEVAPLIYOR
AB Hibe Fonu nedir?
Devlet Planlama Teşkilatı tarafından koordine edilen ve ihaleleri ‘Merkezi Finans ve İhale Birimi’ tarafından yürütülmekte olan programdır. Bölgesel Kalkınma programları doğrultusunda belirlenen öncelikli konularda hazırlanan projeler arasından başarılı olanlar seçilerek hibeden faydalanmaktadır. Yani geri ödemesiz, ticari nitelik taşımayan ve proje hedefini gerçekleştirmek amacıyla verilen fondur. Diğer AB’ye aday ülkelerde de olduğu gibi,Türkiye de aday ülke konumunda olması nedeniyle “Katılım Öncesi Mali Yardım” adı altında bu hibe programından yararlanabilmektedir.
AB Hibe Fonu’nun amacı nedir?
Bölgesel kalkınma için imalat, sanayi, tarım ve hizmet sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların faaliyetlerini canlandıracak, verimliliğini artıracak ve rekabeti geliştirecek istihdam sağlayacak projeleri desteklemektir.
Kimler başvurabilir?
Finansman talep edilen proje Bölgesel Kalkınma Programı dahilinde olduğu sürece, yerel yönetimler ve kâr amacı gütmeyen kurum, kuruluşlar ve doğrudan gelir artırıcı niteliğe sahip olmayan KOBİ’ler başvurabilmektedir. Örneğin kadın girişimciler, KOBİ’ler, sivil toplum örgütleri gibi...
Başvuru nasıl yapılır?
Ankara’da bulunan AB Genel Sekterliği’nden projelere ait duyurular yapılmaktadır. AB çok çeşitli alanlarda kredi verdiği için her alanın farklı başvuru zamanı ve koşulları olmaktadır. Kurum/kuruluş ya da kişiler tarafından hazırlanan proje için finansman arandığı için yeterlilik ve maliyet etkinliği hususlarında ikna edici olması gerekmektedir.
Değerlendirmeler ise uzman heyet tarafından yapılmakta olup projeye verilen puana göre hibe alınıp alınmayacağına karar verilmektedir.

milliyetkobi.com’da ne var?
-  Ar-Ge, ‘Arakla-Geliştir’ midir? 
-  İkinci el’de umut, bayram tatilleri... 
-  E-ticarette başarılı olmanın sırrı: E-ticaret danışmanlığı. 
-  Bütçe ve nakit yönetimi...