04.04.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:
CİTROEN'in Cenevre Otomobil Fuarı'nda ilk kez tanıttığı Xsara Break Mart ayında Fransa'da piyasaya sürüldü. Xsara Break'ın hatları, ön ve merkez kısmı Berline modelinin yapısı bozulmadan tasarlanmış.
Aynı segmentte olmalarına rağmen Berline ve Break'ın müşteri kitleleri farklı. Yapılan pazar araştırmalarına göre Break alıcılarının çoğu 41 yaş civarında çocuklu aileler. Ailelerin yüzde 49'u Break'ı tercih ederken yüzde 22'si Berline alıyor.
SUZUKİ'nin Cenevre Otomobil Fuarı'nda dünya lansmanını gerçekleştirdiği Grand Vitara Türkiye'ye ithal edilmeye başlandı. 4x4 araçlar arasında dünyanın en çok satılan ve sevilen markası olma özelliğine sahip olan Vitara'ların sonuncusu 5 kapı sınıfında iki benzinli motor seçeneği ile pazara sunuluyor. 4 silindirli 2.0 litre ve V6 2.5 litre. Bu iki seçeneği 1998'in ortalarında 2.0 litre turbo dizel versiyonu takip edecek.
Yeni Vitara yolculara daha fazla mekan sağlayacak ve daha fazla bagaj yükü alabilecek şekilde dizayn edildi. Grand Vitara'nın yeni 4X4 sürüş seçeneği sistemi, yoldan araziye geçişte 2 tekerden 4 teker çekişe kolaylıkla geçmeyi mümkün kılıyor. Yeni Vitara'ları anahtar teslim fiyatları ise 8 milyar 653 milyon lira ile 10 milyar 187 milyon lira arasında değişiyor.
VOLKSWAGEN bünyesinde İspanya'da üretilen Seat'ların Türkiye macerası 4 yıl aradan sonra yeniden başladı. 1994'de Süper Oto tarafından ithalatı durdurulan Seat'lar yeniden ülkemizde. Bu kez, Doğuş ile Yüce Otomotiv'in ortaklığı ile kurulan Katalonya Otomotiv tarafından ithal edilen Seat'ın hedefi büyük. Cordoba, İbiza, İnca, Alhambra ve Arosa olmak üzere her sınıfa uygun tüm modellerinin birden ithal edilmesi ve hızla yayılan satış - satış sonrası organizasyonu bunu ifade ediyor.
Seat modelleri arasında en yüksek satış rakamına ulaşması beklenen İbiza. İspanya'da Volkswagen Polo ile aynı bantta üretilmesi nedeniyle olsa gerek iç gerekse dış tasarımında Polo etkisi hemen farkediliyor.
Seat Ibiza'nın motoru VW Polo Sportline'de kullanılan 60 beygir gücündeki 1.4'lük motor. Maksimum hızı 157 km/saat olan otomobil, şehir içinde 8.7 gibi makul bir seviyede yakıt tüketiyor.
Motorun performansı umduğumdan yüksek ama devrin çok çabuk yükselmesi ve hız 90 km'nin üzerine çıktığında kabinde yarattığı gürültü biraz rahatsız ediyor.
Standart hidrolik direksiyonun tepkisi çok iyi, hıza duyarlı olması avantajlı. Süspansiyonu çok sert olan otomobil viraj tutuşu şaşırtıcı derecede iyi. İstanbul'un saat başı değişen iklimi nedeniyle, otomobili yağmur, kar ve güneşli hava durumunda kullanma şansı buldum. İbiza, üç iklimde de başarılı olduğunu kanıtladı. ABS fren sistemi sayesinde otomobil kısa sürede güvenli bir şekilde durabiliyor.
Ibiza'nın sert ve yorucu koltukları içinse konforunu bozan tek etken diyebiliriz. Komik teybi ise hemen değiştirilmeli.
Küçük Ibiza'nın standart donanımı çok zengin tutulmuş. Elektrikli camlar, uzaktan kumandalı merkezi kilit, immobilizer, hidrolik direksiyon, klima, radyo - teyp, ABS, sürücü hava yastığı bulunuyor. Fiyat olarak aynı güç ve donanımdaki kardeşi Polo'dan daha hesaplı: 3 milyar 541 milyon lira.
OTOMOTİV sektörü, bilgisayar teknolojisindeki değişimleri otomobillere adapte etmekte çok hızlı davranıyor. Yol bilgisayarı, navigasyon derken yakında otomobil kullanırken İnternet'te alışveriş yapmak bile mümkün olacak. Fiyatlar da, doğal olarak bilgisayar teknolojisinin kullanımıyla orantılı olarak hızla artıyor.
Ne var ki çuval dolusu paraları ödeyerek, akıllı otomobilleri satın alanlar son yıllarda daha çok yolda kalmaya başladı. Yılda 88 bin aracı test ederek, güvenilirlik raporu çıkaran Lex Vehicle Leasing şirketinin verilerine göre geçen yıl İngiltere'de 4 yeni otomobilin biri yolda kaldı. Şirketin sözcüsü Steve Carman'a göre bunun iki nedeni var. İlki bilgisayarlar sayesinde giderek daha karmaşık bir hal alan otomobil yapısının sürücü tarafından bilinmemesi. İkincisi ise fiyat rekabetinin üreticileri daha ucuz ve dayanıksız parçalara yönlendirmesi. Sürücülerin en çok karşılaştığı arızalar alarm, immobilizer ve akü sistemlerinde gerçekleşiyor.
Steve Carman, "Otomobiller yürüyen bir bilgisayar haline geldiğinden bu yana sürücülerin şikayetleri daha çok arttı" diyor ve ekliyor "Bugün en tanınmış markalar bile, garanti kapsamındaki kilometresini dolduramadan servise bırakılıyor."
Lex Vehicle Leasing'in raporuna göre 1997'de Citroen ve Alfa Romeo modelleri en çok yolda kalan otomobiller oldu. Her iki markadan 100 yeni otomobilin 40'ı kısa süre içinde bozuldu.
Yolda bozulma vakasının en çok görüldüğü diğer markalar ise Renault, Rover, Opel, Ford ve Land Rover olarak sıralanıyor.
Türk otomotiv sektörünün, bu yılın ilk 3 ayında gerçekleştirdiği ihracat, bir önceki yıla göre yüzde 23 oranında artarak 432 milyon 734 bin dolara ulaştı.
Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Genel Sekreterliği'nden alınan bilgiye göre, Ocak-Mart döneminde gerçekleşen 432,7 milyon dolar ihracatın 262 milyon dolarlık bölümünü çeşitli oto yedek parçalarından oluşan yan sanayi örünleri oluşturdu. İhracatta yan sanayi ağırlığını korumaya devam ederken, taşıt araçlarında ilk sırayı 59 milyon 902 bin dolarla otobüs-midibüs-minibüs ihracatı aldı.
Binek otomobillerinde ise geçen yıla göre büyük oranda artış kaydedildi. Önceki dönemde 24 milyon dolar olan otomobil ihracatı bu dönemde 41,8 milyon dolara yükseldi. 3 aylık dönemde ihracat, traktörde 2,6 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu araçlarda 4,3 milyon dolar, özel amaçlı motorlu araçlarda 452 bin dolar, iş makinelerinde 927 bin dolar, gemi ve suda yüzen araçlarda 32,4 milyon dolar, hava ve uzay taşıtlarında 16,6 milyon dolar, bisiklet-motosiklette 7,7 milyon dolar, tarım makinelerinde 1,2 milyon dolar, tank ve zırhlı araçlarda 2,4 milyon dolar olarak gerçekleşti.