Ekonomi DEVLETE 100 BİN YENİ MEMUR

DEVLETE 100 BİN YENİ MEMUR

21.04.2010 - 00:00 | Son Güncellenme:

TOBB ile hükümet arasındaki istihdam tartışması henüz soğumamışken Maliye Bakanı açıkladı: “40 bin öğretmen, 20 bin polis, 7 bin akademisyen alacağız.” Diğer alımlarla sayının 100 bine ulaşabileceği belirtiliyor

DEVLETE 100 BİN YENİ MEMUR

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Memur konusunda ciddi bir alım yapmayı planlıyoruz” sözleriyle yeniden gündeme gelen memur alımlarında öğretmen, polis ve denetmenlere öncelik verileceğini, sağlıktaki personel açığının kapatılmasına uğraşacaklarını ifade etti. Memur alımında bütçe planlamasının dışına çıkılmayacağını belirten Şimşek, “Türkiye’nin ihtiyaçlarına ve bütçedeki kriterlere göre gereken düzenlemeleri yapacağız” dedi. Boşalan kadrolara atanacak memur sayısını artıran bütçe düzenlemesi ve başta öğretmen ve polisler olmak üzere açıktan atamalar dikkate alındığında, 2010 memur alımları 80 ila 100 bin arasında gerçekleşecek.
Şimşek, Dünya Bankası’nın “Kayıtdışılık: Nedenler, Sonuçlar, Politikalar” raporunun tanıtımı için düzenlenen toplantının çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

40 bin öğretmen
Memur alımlarına ilişkin soru üzerine Şimşek, mali disiplin ve Orta Vadeli Mali Program’ın kendileri için çok önemli olduğunu, bundan herhangi bir sapma öngörmediklerini ifade etti. Memurluğu sona erenlerin yerine alınacaklarla ilgili bütçe düzenlemesini anımsatan Şimşek, “Geçen sene eskiden emekli olanların yerine yüzde 25 oranında yeni personel alınabiliyordu. Biz bunu Orta Vadeli Mali Program ve bütçe çerçevesinde yüzde 50’ye çıkardık” dedi.
Şimşek, bakanlıkların şu ana kadar belli olan kadro talepleri ile ilgili olarak şu bilgileri verdi:
“Bizim için öncelik her zaman eğitim olmuştur. O nedenle Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ihtiyacını karşılama konusunda bir çalışma yapıldı, orada 40 bin kişilik kadro söz konusu. İkinci olarak bizim için güvenlik de çok önemlidir. İçişleri Bakanlığı’nın personel talebi vardı. 20 bin polis alınması konusunda. Ondan sonra da ağırlığımız denetim elemanları ve sağlık.”
38 bin özürlü istihdamın öngörüldüğünü ancak bunun tamamının 2010’da istihdam edilmeyeceğini bildiren Şimşek, bu yıl 7 bin akademik kadronun açılacağını belirtti.

Sağlıkta da çalışma var
Maliye ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarına denetim elemanı alımı konusunda kısıtlamaları kaldırdıklarını ifade eden Şimşek, “Denetim elemanı konusunda bu kuruluşlara çok büyük bir serbestlik tanıdık. Bunun da ötesinde her yıl olduğu gibi Türkiye’nin doktor, hemşire açığının giderilmesi konusunda da bir çaba var” dedi.
Boşalan kadrolar yerine alınacak memurlara, başta polis ve memurlar olmak üzere planlanan açıktan atamalar ilave edildiğinde, 2010’da alınacak memur sayısı 80 ila 100 bin arasında gerçekleşecek. 2009’da kamudan toplam 47 bin 668 kişi emekli olmuştu.

Haberin Devamı

Ekonominin üçte biri kayıt dışı
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, ekonominin kayıt altına alınmasının vatandaşların hükümete ve devlete olan güvenlerini artıran bir süreç olduğunu söyledi. Dünya Bankası’nın “Kayıt dışılık: Nedenler, Sonuçlar, Politikalar” raporunda da şu noktalara vurgu yapıldı:
- Türkiye’de kayıt dışılık yaygın nitelikte olmakla birlikte, aynı gelir düzeyine sahip ülkelerle benzer durumda.
- GSYH’nin yüzdesi cinsinden kayıt dışılığın oranı yüzde 33 gibi yüksek bir rakam. Ancak ülkenin kişi başına düşen gelir seviyesi dikkate alındığında çok aşırı bir oran ortaya çıkmıyor.
- Kayıt dışılık en çok genç çalışanlar, yaşlı çalışanlar ve kadınlar arasında yaygın.
- Gelir vergisi nüfusun küçük bir bölümü tarafından ödeniyor. Kayıt dışı sektörün büyüklüğü dikkate alındığında nüfusun sadece küçük bir bölümü (yaklaşık 1.7 milyon veya çalışma çağındaki nüfusun yüzde 4’ünden azı) gelir vergisi ödüyor.
- “İnsanlar vergilerinin yüzde kaçını gerçekte ödemektedir?” sorusuna cevaben ankete katılanların sadece yüzde 4’ü vergilerinin tamamını ödediklerini ifade etti.

Haberin Devamı


‘İstihdam artışının önündeki engel kıdem tazminatı’
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, istihdam artışının önündeki en büyük engellerin kıdem tazminatı yükü ve esnek istihdama geçilememesi olduğunu söyledi. Türkiye’de kıdem tazminatının bu kadar yüksek ve ağır olması nedeniyle istihdamın artırılamadığını ifade eden Bakan Şimşek, Türkiye’nin esnek istihdam uygulamasına geçmeden istihdam artışı sağlayamayacağına dikkat çekti.
Geçen yıl hükümetin yasal düzenlemeyle, özellikle gençlerin ve kadınların istihdamına katkı sağlayacağına inandıkları part time çalışması uygulamasını getirmeye çalıştıklarını belirten Şimşek, “Maalesef sendikalarımız buna da karşı çıktılar. Şu anda milyonlarca işsiz gençlerimizi, kadınlarımızı dikkate almadan, işgücü piyasasının önündeki katılığın giderilmesini sağlayacak uygulamayı engellediler” diye konuştu.

‘Vergiler yüksek değil’
Türkiye’de vergiler çok yüksek olmadığını da vurgulayan Şimşek şöyle dedi:
“Türkiye yüzde 24.5’lik vergi yüküyle 30 OECD ülkesi arasında 29’uncu sıradadır. En düşük vergi yüküne sahip bir ülkedir. Kurumlar ve gelir vergisinde de OECD’nin en düşük ülkelerinden birisiyiz. İstihdam üzerindeki vergi yükü bakımından Türkiye 2002’de OECD’de 2’nci sıradaydı. Şimdi 9’uncu sıradayız. Daha da aşağı çekilmesi gerekiyor. Ama bu mali imkânlarla sınırlı.”