EkonomiDökme su devri kapanıyor

Dökme su devri kapanıyor

28.03.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Dökme su devri kapanıyor

Dökme su devri kapanıyor

İstanbul'daki su sıkıntıları sonucu 5 yıl önce ortaya çıkan su dökme istasyonları, 18 Ekim 1998'de kapatılacak. Bu tarihten sonra galonlu su satışı başlayacak ve pazar büyük su firmalarına kalacak

İSTANBUL'da 5 yıl önce yaşanan su sıkıntısı, yeni bir meslek ortaya çıkardı. Bu mesleğin doğuşu da icra edilişi de kullanılan araçlar da tam anlamıyla "Made in Turkey" dedirtecek türdendi.
Dönemin Belediye Başkanı Nurettin Sözen'e zor günler yaşatan su sıkıntısına yeterli çözüm bulunamayınca, devreye su girişimcileri girdi. Dökme su devri de böyle başladı.
Bir benzin istasyonu pompası, bir depo ve bir dükkan...İlk günlerde depolar, şimdiki gibi çelik de değildi. PVC veya başka türden maddeden yapılmış rastgele depolara tankerlerle kaynaklardan taşınan sular dolduruluyor. Dükkan sahibi elinde bir huni ile bidonlarıyla gelen müşterilerine su satıyor, evlere servis veriliyordu. Ambalajlı suya göre fiyatları çok ucuz olduğu için de halk, su satıcılarına sarıldı...
Bu iş için fazla sermaye gerekmiyordu. 25 - 100 milyon lirayı cebine koyan dökme sucu oldu. Hatta, ünlü dolandırıcı Raki, gerçek adıyla Ahmet Güney Zobu bile o günlerde kendisini emekli edip Cihangir'de bir dökme su istasyonu açarak suculuğa başladı.

Her yerde mantar gibi hızla yayılan su istasyonları, önceleri her türlü denetimden uzaktı. Suların nerelerden doldurulduğu, nasıl taşındığı meçhuldü. Derelerden, göllerden hatta musluk sularından elde edilen sulara şeker atılıp satıldığı iddiaları bile vardı. Sağlık Müdürlüğü, gelen şikayetler üzerine "geçici ruhsat" uygulamasını başlatarak, dökme sucuları kayda ve denetime almaya başladı. Ama bu arada, dökme su işi tüm Türkiye'de yayılmaya başladı.
İki yıllık bir mücadele sonunda İstanbul'daki ruhsatlı dökme su istasyon sayısında artış oldu. Bu yıl içinde 32 ilçedeki kayıtlı dökme su istasyonu sayısı 2 bin 583'e ulaştı. Ama, kayıtsızların sayısı yine de hep yüksek seyretti. Bugün bu sayının 4 - 6 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.
Dökme sucular, halkın içme suyu özelliğini kaybeden ve mikrop tartışmaları yapılan şebeke suyuna güveni azalınca dökme sucular, tam bir sefa içinde işlerini ilerlettiler. Sağlık Müdürlüğü, özel bir yönetmelikle bu işi yapacaklara standartlar getirdi. Çelik depo şartı konuldu. Özel ekipler kurarak hafta sonları ruhsatlı istasyonları sık sık denetledi.
Dökme su istasyonları, artık yaşamımızın bir parçası oldular. Ama bu arada, bir istasyon kurmanın maliyeti de yükseldi. Konuştuğumuz su istasyonu sahipleri, semtlere göre değişen dükkan kiralarıyla bugün su istasyonu kurmanın maliyetinin 3 ile 5 milyar lira arasında değiştiğini belirtiyorlar.

Dökme su devri, 18 Ekim 1998'de kapanıyor. Sonun başlangıcı, geçen yıl maden sularında ortaya çıkan nitrat ve nitrit tartışmalarıyla başladı. Sağlık Bakanlığı, bu işleri düzene koymak için 19 Ekim 1997'de çıkarılan "Doğal Kaynak ve Maden Suları Yönetmeliği"yle açıktan su satışını 18 Ekim'de kapatma kararına bağladı. Yılda yaklaşık 400 milyon litrelik su satışı yapan ve 10 trilyon liralık pazar yaratan su istasyonları, bu pazardan vazgeçmek zorundalar.
İstanbul Sağlık Müdürü Mehmet Salman, geçici ruhsatların iptal edileceğini ve dökme su satışının yasaklanacağını belirtti ve gelişmiş ülkelerde olduğu gibi su satışlarının el değmeden kaynağından şişe ve galonlara doldurularak satılacağını açıkladı. Salman, isteyen su istasyonlarının kapalı su satışına yönelebileceğini de söyledi. Bu durumda, Ekimin ikinci yarısından itibaren İstanbul'da "Dökme su devri" kapanıyor ve "Galonlu su devri" başlıyor.
İstasyonlardaki pompalarını ve çelik depolarını ne yapacaklarını şu anda bilmediklerini söyleyen sucular, zamanı gelince çaresine bakacaklarını belirtiyorlar.
Su taşıyan tanker sahipleri ise kararsızlar. Piyasadaki duruma göre hareket edeceklerini söylüyorlar.
Şu anda semtlerine göre suyun litresini 6 bin lira ile 10 bin lira arasında satan su istasyonları, galonlu su devriyle birlikte fiyatlarını litrede 15 - 20 bin liraya yükseltmeye hazırlanıyorlar.


DÖKME su devrinin kapanmasından en çok mutlu olan kesim ise ambalajlı su üreticileri. Dökme suculara göre daha az ve yılda toplam 350 milyon litrelik su satışı gerçekleştiren ambalajlı su üreticileri, Ekimden sonra toplamı 800 milyon litreye ulaşan pazardan en büyük payı kapmaya hazırlanıyorlar.
Halen Türkiye'de yıllık ambalajlı su tüketimi kişi başına 5 - 6 litre arasında.
Bu miktar, İngiltere'de 125 litreye, Fransa'da 110 litreye ve ABD'de ise 36.5 litreye ulaşıyor. Şu anda Türkiye'deki su sektörünün en büyükleri Fransız Danone ile ortaklık kuran Sabancı Grubu'na ait DanoneSa, "Hayat Su" ile Yaşar Grubu'na ait Pınar Madran ve Pınar Şaşal firmaları.
Hayat Su'nun pazardaki payı yüzde 65, Pınar Grubu'nun payları ise yüzde 30 - 35 civarında. Geri kalan pay ise Niksar Ayvaz, Yıldız Su, Sultan ile irili ufaklı 40 civarındaki firmalara ait.
Niksar Ayvaz, gazino ve kumarhaneleriyle tanınan Sudi Özkan'a ait. Özkan, bu firmayı Asil Nadir'den satın aldı. Yıldız Su, Hepa Pazarlama'ya, Sultan Su da Yalçın Öztaşkın'a ait.

SU sektörüne yeni girecek yatırımcılar arasında daha çok yağ firmalarının sahipleri bulunuyor. Komili, 10 milyon dolarlık bir yatırımla bu işe girdi. Onu, Kırlangıç yağlarının sahibi Türk Petrol Holding izliyor. İki firma da su kaynağı olarak Tekirdağ'ı seçtiler.
Konyalı Kombassan holding, İstanbul'da 460 su istasyonuna dağıtım yapan Kar Su ile ortaklık kurdu. İplik kralı olarak bilinen Sanko Holding'in sahibi Abdülkadir Konukoğlu, Yimpaş Holding ve Afyonlu Oruçoğlu Holding de su sektörüne yatırım yapmaya hazırlanan firmalardan bazıları.
Bu arada, turizmde faaliyet gösteren Gulet İnternational'ın ortağı BKS Su ve Meşrubat Sanayii Ticaret'in ürettiği Elmas Su da bu ay sonuna doğru piyasaya çıkacak. Elmas Su, Fruko Tamek Meşrubat Pazarlama'nın dağıtım ağıyla tüketiciye ulaştırılacak.

* İstanbullu, 1993 - 94'de unutulmaz boyutlarda su sıkıntısı yaşadı. Terkos musluklarından damlanın akmadığı o günlerde "Dökme Su Devri" başladı.
* Belediye, su sorununu çözemeyince halk girişimcileri devreye girdi. Birer benzin pompası uydurup küçük bir dükkan açan girişimciler, su işini sevdiler.
* Eski sakalar gitti, su istasyonları geldi. Sağlık Müdürlüğü, bunlara geçici kaydıyla da olsa ruhsat vermeye başlayınca bu iş, yasallaştı.
* 1995'den sonra su sıkıntısı bitse de musluktan akan sular, çoktan içme suyu özelliğini kaybettiği için halk su istasyonlarından vazgeçmedi.
* Sayıları hızla artan istasyonlar ruhsatlı - ruhsatsız 5 bine ulaştı. Denetimlerin yetersizliği ve şüphelere rağmen halkın ilgisi azalmadı.
* Ambalajlı suya göre fiyatlarının ucuz olması da bu ilgide etkili oldu.
İstanbulluların, yılda 340 milyon litre ambalajlanmış su, 400 milyon litre de dökme su tükettiği ortaya çıktı.
* 1997'de maden sularında nitrat - nitrit olayı patlayınca Sağlık Bakanlığı, bir kararnameyle ilgili yasaya bağlantılı olarak 19 Ekim 1997'de Doğal Kaynak ve Maden sularıyla ilgili yönetmeliği çıkardı.
* Bu yönetmelik, "Dökme Su Devri"ne son noktayı da koydu. 18 Ekim 1998'de su istasyonlarının kapatılması öngörülüyordu.
* Su istasyonları sahipleri, mahkemeye başvurarak haklarını arasa da kapatılmaları kesin. Bu istasyonları şimdi ya "su marketleri"ne dönüşerek kapalı galon su satacaklar, ya da tarihe karışacaklar.
KEŞFETYENİ
Berk Atan kaza geçirmişti! Günler sonra ilk paylaşım
Berk Atan kaza geçirmişti! Günler sonra ilk paylaşım

Cadde | 04.05.2025 - 10:14

Berk Atan'ın da içinde bulunduğu araç geçtiğimiz günlerde kaza yapmıştı. Ünlü oyuncudan günler sonra ilk paylaşım geldi.

Yazarlar