Dünya Bankası ve TÜSİAD-Koç Üniversitesi EAF Konferansı

Dünya Bankası ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD)-Koç Üniversitesi Ekonomik Araştırma Forumu (EAF), Türkiye’de kadının işgücüne katılımı ve gelecek nesiller için fırsatların çoğaltılması konularını ele alan bir konferans düzenledi.
Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetler Merkezinde gerçekleştirilen konferansta, Dünya Bankası ve Devlet Planlama Teşkilatının (DPT) işbirliği içinde yürüttüğü “Refah ve Sosyal Politika” çalışmaları kapsamında hazırlanan iki rapor sunuldu.
Toplantının açılışında konuşan Dünya Bankası Türkiye Ofisi Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye’nin geçmişten bugüne iki alanda büyük ilerleme kaydettiğini belirterek, 5 yaş altı çocukların ölüm oranı şu anda binde 24 gibi görece yüksek bir seviyede bulunsa da, hızlı bir düşüş trendi gözlendiğini, yoksulluk oranlarının ise 2001-2008 arasında yüzde 27-28’den yüzde 19’a gerilediğini kaydetti.
Zachau, “Dünya ekonomisinin kötüye gidişiyle burada yavaşlama olsa da, Türkiye’nin istikrarlı ekonomisi ile bu gelişmenin kaldığı yerden devam edeceğini düşünüyorum” dedi.
Kadınların işgücüne katılımı meselesine de değinen Zachau, “Bu konferanstan çıkarılacak mesaj şu olsun: Bu konuda bireyler ve kurumlar olarak yapabileceğimiz şeyler var. Hükümetler de kadınların iş hayatına katılımını artırmaya yönelik politikalar geliştirmeli” diye konuştu.
Konferansın konusunu oluşturan ikinci başlık olan gençler konusunda ise Zachau, Türkiye’de gençler arasında işsizlik oranının yüzde 26 gibi yüksek bir seviyede bulunduğuna işaret ederek, gençlere hayatta eşit fırsatlar tanınmasının önemini vurguladı.
Zachau, bölgesel eşitsizlik sorunlarına da değindiği konuşmasında, “Fırsat eşitliğinin tüm gençlere sunulabilmesi önemli. İnsanların kendilerine faydalı olmaları için destek vermeliyiz” ifadelerini kullandı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Cansen Başaran Symes ise kadınların toplumsal hayatın her alanına aktif olarak katılabilmesinin önemine işaret ederek, cinsiyetçi bakış açısı, eğitime erişim konusundaki sorunlara değindi.
Symes, bunun yanında eğitim, kadınların işgücüne katılım oranlarına olumlu etki yapıyor olsa da, yükseköğretim dahil tüm eğitim kademelerinde, kadın ile erkeğin işgücüne katılım oranları arasında hala ciddi fark bulunduğunu kaydederek, bu sorunun aşılması için iş ve aile yaşamını dengeleyici politikalar üzerinde çalışılması gerektiğini dile getirdi.