AYDIN'ın Kuşadası İlçesi'ndeki tripleks villasında öldürülen 74 yaşındaki Ramiye Bayuz'un katilinin, Rus temizlikçisi 42 yaşındaki Nino Sivatnizde olduğu ortaya çıktı. Anneler Günü'nü kutlama bahanesiyle girdiği villasında yaşlı kadını 700 lirasını gasp etmek için öldürdüğünü itiraf eden Sivatnizde ile kendisini azmettirdiğini ileri sürdüğü sevgilisi 50 yaşındaki Kemal Pamukçu tutuklandı. 13 Mayıs 2009 tarihinde meydana gelen olayda, Türkmen Mahallesi'nde oturan M.B., polisi arayarak yalnız yaşayan evsahibi Ramiye Bayuz'dan bir kaç gündür haber alamadıklarını belirterek, ihbarda bulundu. Bunun üzerine Bayuz'un yalnız yaşadığı tripleks villaya gelen polis ekipleri, çilingir yardımıyla kapıyı açarak içeri girdi. Evi arayan polis, en üst katta Bayuz'un üç günlük olduğu sanılan, kanlar içindeki cesediyle karşılaştı. Polisin yaptığı incelemede yaşlı kadının başının arka kısmını sert bir cisimle vurulup, boynun üç yeri ile meme uçlarının kesilerek öldürüldüğü belirlendi. Polis olayda kullanıldığı sanılan kanlı ekmek bıçağını da bir alt katta buldu. Bayuz'un cesedi, polis ve savcının olay yerindeki incelemenin ardından Kuşadası Devlet Hastanesi Morgu'na kaldırıldı. Polis, 10 yıl önce Almanya'dan gelerek satın aldığı tripleks villada yalnız yaşayan Bayuz'un bodrum katındaki kiracıları M.B. ile B.B.'yi de gözaltına aldı. Gözaltına alınan iki zanlının ifadelerinden yola çıkan polis, yaşlı kadının evine temizlikçi geldiğini belirledi. Soruşturmayı bu yönde derinleştiren polis, Bayuz'un olaydan bir hafta önce evini temizleyen Rus uyruklu Nino Sivatnizde'yi geçen Cumartesi gecesi gözaltına aldı. Polisin olayda kullanılan bıçak ve evdeki diğer eşyalardan aldığı parmak izlerinin Nino Sivatnizde'ninkiyle aynı olduğu belirlendi. Nino Sivatnizde, polisteki sorgusunda, yaşlı kadını, sevgilisi Kemal Pamukçu'nun azmettirmesi sonucu öldürüp, 700 TL'sini gasp ettiklerini itiraf etti. ANNELER GÜNÜ'NDE ÖLDÜRMÜŞ Nino Sivatnizde'nin iki yıldır bu tür bir cinayeti planladığı, bu nedenle çevresindeki özellikle yaşlı kadınlara yaklaşarak kendisini Sofiye ve Melek gibi çeşitli isimlerle tanıttığı da ortaya çıktı. Nino Sivatnizde'nin kendisini ‘Melek’ ismiyle tanıttığı yaşlı kadının evine olay günü de Anneler Günü'nünü kutlama bahanesiyle girdiği ortaya çıktı. Nino Sivatnizde ve ‘gasp’ suçundan sabıkalı olan ve 12 yıl cezaevinde yattığı ortaya çıkan sevgilisi Kemal Pamukçu, dün sevk edildikleri Adliye'de çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Latif SANSÜR/ KUŞADASI (Aydın),(DHA)
Konya’nın Çumra ilçesinde bıçakla yaralanan bir kişi, kaldırıldığı hastanede ölmeden önce ismini söyleyerek cinayet zanlısının yakalanmasını sağladı.Edinilen bilgiye göre, Murat Akif Uzel (25), Baraj Mahallesi’nde henüz bilinmeyen bir nedenle Ali A. (24) ile tartışmaya başladı. Kısa sürede büyüyen kavgada, bıçakla ağır yaralanan Uzel, Çumra Devlet Hastanesine kaldırıldı. Uzel, burada yapılan ilk müdahalenin ardından Konya Numune Hastanesine kaldırıldı.Ağır yaralanan Uzel, bıçakla yaralama olayına karıştığı öne sürülen Ali A’nın ismini verdikten bir süre sonra yaşamını yitirdi. Polis, olay yerinden kaçan Ali A’yı gözaltına aldı. Olayla ilgili başlatılan soruşturmanın devam ettiği bildirildi.
Anneyle, 10 yaşındaki oğlunu boğazlarını keserek öldürmüştü ADANA’da, eşiyle barışmasına aracılık etmediğini öne sürdüğü kayınbiraderinin eşi 34 yaşındaki Filiz Tintaş ile oğlu 10 yaşındaki Görkem’i boğazlarını bıçakla keserek öldürdüğü iddia edilen enişte 43 yaşındaki Ahmet Atalya Gerçek hakkında 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Katil zanlısı Gerçek’in küçük Görkem’i tanık bırakmamak için öldürdüğü belirlendi. Emek Mahallesi’ndeki Bizim Apartman’ın 9’uncu katında oturan Filiz ile ilköğretim öğrencisi oğlu Görkem’in 17 Nisan’da öldürülmesiyle ilgili soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı 23 Nisan’da teslim olup tutuklanan katil zanlısı Gerçek hakkında ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek 2 kişiyi öldürmek’ suçundan Adana 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hahip cezası istemiyle dava açtı.İŞSİZLİKLE GELEN KATLİAMSavcılık iddianamesinde sanık Gerçek’in anne ile oğlunu nasıl öldürdüğünü şöyle anlatıldı: “Ahmet Atalya Gerçek ile eşi Naime arasında, olaydan yaklaşık 8 ay önce sorunlar başladı. Ahmet’in işsiz olması nedeniyle eşiyle arasındaki geçimsizlik büyüdü. Ahmet, eşi Naime’yi dövdü. Naime Gerçek, ayrı yaşamaya başladığı eşi hakkında boşanma davası açtı. Boşanma davasına sinirlenen Ahmet Atalya Gerçek, eşiyle iyi arkadaş olan ve her zaman yanında bulunan kayınbiraderinin eşi Filiz Tintaş’tan kendilerini barıştırmasını istedi. Ancak, aralarının düzelmesini sağlamadığı gerekçesiyle eşinin ailesine ve aile çevresine kin duymaya başladı. Öldürme olayından 2 gün önce Mersin’e teyzesinin oğlunun yanına giden Ahmet Atalya Gerçek, Adana’ya döndüğünde oturduğu evlerinin önünde satılık levhası görünce, aynı mahallede oturan kayınbiraderi Mehmet Tintaş’ın evine gitti. 9’uncu kata çıkarak kapının zilini çaldı. Kapıyı açan Filiz Tintaş'tan, eşiyle kendisini barıştırması için istekte bulundu. Bu sırada Görkem de oda kapısından bakıp, herhangi bir şey demeden odasına döndü. Konuşma sırasında Ahmet, mutfaktan mı aldığı, yoksa yanında mı getirdiği belli olmayan bıçakla Filiz Tintaş’a saldırıp boyun bölgelerine bıçakla vurdu. Bıçak darbeleri nedeniyle bağıramayan Filiz Tintaş salonda düşerek öldü. Ahmet Atalya Gerçek, geride tanık bırakmamak için odada bulunan Görkem’in yanına gitti. Odaya girdiğinde televizyon izleyen Görkem ile göz göze geldiğinde savunmasız ve çaresiz konumda olan çocuğun boyun bölgelerine defalarca bıçak darbesi vurup öldürdü. Anne ve oğlunu öldürdükten sonra lavaboda elini yıkayan Ahmet Atalya Gerçek, Mersin’e kaçtı. Daha sonra Adana’ya döndüğünde, akrabalarının iknasıyla polise teslim oldu." ÇOCUĞU TANIK BIRAKMAMAK İÇİN ÖLDÜRMÜŞÖnümüzdeki ay 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle yargılanmaya başlayacak olan Gerçek, tutuklandığı nöbetçi mahkemedeki savunmasında, “Bir anlık olaydı, çok pişmanım” derken, olayı şöyle anlattı: “Eşim Naime ile tekrar barışmak için Filiz Tintaş ile görüşmek istedim. Kapıyı çaldım. Filiz kapıyı aralayıp beni görünce ne istediğimi sordu. Ben de Naime hakkında konuşmak istediğimi söyleyince içeri aldı. Naime’nin niye böyle yaptığını sorduğumda Filiz bana hakaret etti. Bu arada sesler üzerine Görkem kaldığı odadan dışarı çıkıp bizi gördü. Bir şey demeden tekrar odasına girdi. Filiz’in hakareti üzerine gözüm dönmüştü. Mutfakta gördüğüm bıçağı alıp salladım. Boynuna isabet etmişti. Yere kanlar içinde yığıldı. Bağırmak istiyordu. Ancak, hırıltı sesleri geliyordu. Daha sonra Görkem’in beni gördüğünü hatırladım. Görgü tanığı bırakmamak için odasına girdim. Görkem televizyon seyrediyordu. Beni görünce ayağa kalktı. Hiç konuşmadı. Görkem’e de bıçağı salladım. Bıçak boğazına isabet etmişti. Yere düştü.”Neşet KARADAĞ/ADANA, (DHA)
Eşi ve çocuğu öldürülen anne günlerce gözyaşı döktü ama çifte cinayetin faili olarak tutuklandı. İstanbul Çatalca’da geçen yıl, babasıyla birlikte öldürülen 12 yaşındaki Aygah Işık’ın mezarı mahkeme kararıyla açıldı. Aygah’ın kemiklerinden DNA testi yapılması için parça alındı.Mezar, jandarma gözetiminde açılırken, Aygah’ın amcası Fedai Işık fenalık geçirdi. Dizlerinin üzerine çöken acılı amcayı, jandarma komutanı teskin etmeye çalıştı. Öz oğlunu ve 13 yıllık eşini öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Nihal Işık’ın, cinayetleri nasıl işlediğini ortaya çıkarmaya çalışan Silivri Ağır Ceza Mahkemesi, son duruşmada yeni bir karar aldı.Mahkeme heyeti, Aygah Işık’ın mezarının açılmasına ve kemiklerinden alınacak parçaya DNA testi yapılmasını istedi. Aygah’ın cesedinin, cinayetten 6 gün sonra evlerinin foseptik çukurunda bulunması nedeniyle, Adli Tıp Kurumu'nun otopsi sırasında o tarihte aldığı kan örnekleri bozulduğu için böyle bir yönteme başvuruldu. Mahkemeye sunulan iddianamede, Nihal Işık'ın eşi Necmi Işık’ı öldürdükten sonra cinayete şahit olan öz oğlu Aygah’ı da öldürdüğü ve otomobille taşıyıp, foseptik çukuruna attığı yer alıyor. Mahkeme heyeti, otomobilde bulunan kan izlerinin Aygah Işık’a ait olup olmadığının tespiti için mezarının açılmasına karar verdi. Öz oğlunu ve 13 yıllık eşini öldürdüğü iddia edilen Nihal Işık'ın yargılanmasına Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek yeni bulgular ışığında devam edilecek.ÇİFTE CİNAYET NASIL İŞLENDİ?12 Nisan 2008’de meydana gelen olayda, 62 yaşındaki Necmi Işık’ın ilk evliliğinden olan çocukları jandarmaya babalarının kayıp olduğunu bildirdi. Jandarma yaptığı aramalarda hiçbir iz bulamadı. Çalışmalar derinleştirildi. 6 günlük aramalar sonunda 18 Nisan’da Necmi Işık’ın cesedi ahırdaki gübre yığınının içinde 25 yerinden bıçaklanmış olarak, Oğlu Aygah’ın da elleri arkadan bağlanmış cesedi aynı bölgede foseptik çukurunda bulundu. Eşinin ve oğlunun cenazesinde sinir kirizleri geçiren Nihal Işık cinayetten kısa bir süre sonra gözaltına alındı. Nihal Işık, Silivri Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 13 yıllık eşini ve öz oğlunu öldürmek suçlamasıyla iki kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle, tutuklu yargılanıyor.Özgür ALTUNCU- Savaş ATAK- Ünsal ÇAKİN/İSTANBUL (DHA)
102 GÜN SONRA KAMERA ÖNÜNDE102 gün önce Taksim İstiklal Caddesi üzerinde arkadaşları ile gezen İTÜ İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği bölümü 1.sınıf öğrencisi Ece Turhan, Beyoğlu Fitaş Sinemasının penceresinin düşmesi sonucu ağır şekilde yaralanarak Cerrrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi Bölümü'nde tedavi altına alınmıştı. Tedavi sürecinde geçirdiği 5 ağır ameliyatın ardından geçtiğimiz hafta taburcu olan Ece, kameralar karşısına geçerek gazetecilerin sorularını yanıtladı.Üniversite öğrencisi Turhan, "Biraz zorlu bir süreçti ama başardım ve bugün karşınızdayım. Herkese çok teşekkür ederim" şeklinde cevapladı. En çok okulunu özlediğini dile getiren Ece, gelecek sezonda okula tekrar başlayacağını kaydetti. Doktorlarına teşekkürlerini sunan Ece Turhan, "Doktorlarıma çok teşekkür ederim.Bana çok iyi baktılar"dedi. Olayı hatırlamadığını kaydeden Ece, "Uyandığımda babama sordum. Bana kafama cam düştüğünü söylediler"dedi.En çok pazar kahvaltılarını özlediğini söyleyen Ece Turhan, gözlerinde devam eden rahatsızlıktan dolayı mesaj çekemediğini, gelen mesajları okuyamadığını ve laptop kullanamadığını, bu nedenle birazda olsa üzgün olduğunu söyledi.Yaklaşık 4 ay boyunca hastanede tedavi altında tutulan Ece, hastaneden çıktıktan sonra hiçbirşeyi yadırgamadığını ve İstanbul trafiğine gönderme yaparak İstanbul'da hala trafiğin devam ettiğini söyleyerek insanları gülümsetti. Baba ihsan Turhan ise, "Kızımın başına gelen kaza alışılagelmiş bir kaza değil.Türkiye'nin en işlek, en hareketli caddesinde geleceğe umutla bakan bir genç kızın başına cam düşmesinin örnek teşkil edecek şekilde cezalandırılması gerekiyor"dedi. Kızına aşık bir baba olduğunu söyleyen İhsan Turhan,"4 ay boyunca çok zor şeyler yaşadık. 5 ağır ameliyat geçirdi. İlk zamanlarda hiç umut yoktu ama doktorların ve Ece'nin azmi herşeyi değiştirdi"şeklinde konuştu. Kızının tekrar doğarak aralarına katıldığını söyleyen anne Dilek Turhan ise kızının azmi ve doktorların çabasıyla bu günlere gelindiğini sözlerine ekledi.Ece Turhan ve ailesinin avukatı Hakan Semizoğlu ise,"Hukuki süreçte anormal bir gelişme yok. Herşey normal seyrinde devam ediyor. Şu an herşey soruşturma aşamasında Maddi ve manevi tazminat davası açılacaktır. Ancak şu an için alınmış bir karar yok"dedi.