27.05.2020 - 15:40 | Son Güncellenme:
İstanbul'un bilinen yedi tepesinden üçüncüsünün üzerine inşa edilen Beyazıt Camisi'nin 22 Ağustos 2012'de başlayan ve Yılmaz Yapı Taahhüt ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yürütülen restorasyonu, 48 milyon 899 bin 746 liraya mal oldu.
İstanbul'da "orijinalliğini koruyan en eski selatin camisi" olarak kabul edilen Beyazıt Camisi'nde büyük bir titizlikle yürütülen restorasyon kapsamında, cami genelinde önceki onarımlarda yapılan çimentolu oluşumlar, Bilim Kurulu tarafından alınan ilke kararı gereği yapıya zarar verdiği için kaldırıldı.
İçeriden ve dışarıdan hasar tespitleri için araştırma çalışmaları yapıldı. Bu araştırmalar sırasında hatıl boşlukları, çok sayıda çatlak ve statik açıdan sorunlar yaratan durumlarla karşılaşıldı. Çıkan her türlü sorun projeye işlenerek ilgili Koruma Kurulu tarafından onaylanan projeler doğrultusunda imalatlar yapıldı.
Merkezi kubbe hizasından başlanılarak aşağıya doğru kurşun üst örtü açılarak, yapının içerisinde gözlemlenen çatlaklar ve diğer hasarlar araştırıldı. Kubbelerde yoğun bir şekilde çatlak olduğu görüldüğü için paslanmaz çelik kuşak ile güçlendirme çalışmaları yapıldı.
Cami içinde mevcut olan kalem işi bezemenin Bilim Kurulu tarafından niteliksiz olduğu değerlendirmesi yapıldıktan sonra bir kat raspa çalışmasına başlanıldı. Raspa çalışması sonrası farklı kalem işi bezeme örnekleri ortaya çıkarıldı.
Bezemeler projelere aktarıldı. İlgili Koruma Kuruluna gönderilen projeler sonucunda yapılan görüşmelerde restorasyon projesi ortaya çıkarıldı. Devamında yapılan raspa çalışmaları sonrasında onarımlar ve eksik kısımlardaki tamamlamalar yapıldı.
Cami genelindeki ahşap kapı ve kepenkler numaralanarak söküldü. Üzerlerinde özelliğini kaybetmiş cila tabakası raspa tekniği ile temizlenerek, özgün durumları ortaya çıkarıldı. Ahşaplar böceklere karşı ilaçlandı ve fümigasyon yapıldı. Sonrasında bütün ahşap elemanların aslına uygun parça değişimleri gerçekleştirilerek tamir edildi. Üzerlerine koruyucu ve gomalak cila sürüldü.
Şerefe altı makarasındaki kopmuş ve düşmek üzere olan sarkıtlar ve diğer süsleme ögeleri özgün taş malzeme ile yeniden üretilerek yerlerine paslanmaz zıvanalar yerleştirildi. Şerefe altındaki Selçuklu sanatının bir örneği olan kırmızı taşlar ile taş içine taş kakma olarak yapılmış olan süslemelerde, özgün taş araştırması yapılıp, taşlar bulunduktan sonra temizlik, hasarlı taşların çürütülmesi ve yenilenmesi işlemleri gerçekleştirildi.
Mihrap cephesinde meydana gelen sehimler için paslanmaz malzeme ile gergi ve cephe kuşak yapılarak güçlendirildi. Avlu zemin mermer döşemeleri elden geçirildi, parça değişimleri gerçekleştirildi. Özgün mihrap ve minber temizlenerek, altın varak uygulaması yapıldı. Müezzin mahfili ve hünkar mahfili ahşap tavanlarda raspa yapılarak edirnekari süslemeler ortaya çıkartıldıktan sonra koruyucu sürüldü.
Restorasyon sırasında, 1509'da meydana gelen ve "küçük kıyamet" diye anılan depremden sonra kısmen onarılan camiyi 1573'te elden geçiren Mimar Sinan'ın güçlendirme çalışmaları sırasında inşa ettiği kemerlerdeki kalem işleri de gün yüzüne çıkarıldı. Caminin restorasyonunda yaklaşık 150 kişilik bir ekip görev aldı.