Bir dönem sadece rol kabiliyeti, yeteneği, sinemadaki Erkek Fato’luğu değil, aslında bikinili görüntüleri de vardı Fatma Girik’in. Yine böyle bir günde Fato özgürce deniz kıyısında bikinisiyle koşuyor. Ancak İstanbul’un denizi o zamanlar şimdikinden çok daha temiz.
Macera filmlerinde asla dublör kullanmayan, ölüme meydan okuyan Cüneyt Arkın’ın bir apartman balkonunun kenarında gezerken ayağının kayıp ölümün soğuk nefesini hissettiği anın fotoğrafı.
Zeki Alasya, Metin Akpınar yıllar yılı tiyatro sahnelerinde de, film setlerinde de ayrılmadı hiç. Bu fotoğraf da bir tatilde çekildi. Akpınar, havuzdan çıkan Alasya’ya bornozunu tutuyor.
Pop müziğin iki divası, Ajda Pekkan ile Nükhet Duru. Şarkıları, albümleri, sahne programlarıyla rakiptiler elbette. Ama özel hayatlarında da dosttular.
1960’ların ilk yarısında Zeki Müren’in İstanbul sahnelerindeki en büyük rakibiydi Adnan Pekak. Bugün yaşı 40’ın üzerinde olanlar onu ve şarkılarını hatırlayacaklardır. Pekak’ın yanındaki ise o dönemin ünlü oryantali Aysel Tanju.
‘Boş Ver Arkadaş’la bir anda zirveye çıkan İlhan İrem’in plaj sefası.
Temmuz 2000’de ‘Balalayka’ filminin çekimine giderken uçakta kalp krizi geçirerek aramızdan ayrılan Kemal Sunal’ı unutmak mümkün değil. ‘Melek Şaban’ her zaman yüreğimizde.
Türk sinemasının unutulmaz aktörü Sadri Alışık, 60’ların ikinci yarısında Saner Film’e çektiği ‘Turist Ömer’ serisiyle Türkiye’nin sevgilisi oldu.
Bir dönemin ünlü assolisti Harika Avcı, sanat dünyasına adım attığı ilk yıllarda bir hayli kiloluydu.
Demet Akalın için en büyük talih Kadir İnanır ile tanıştığı gündü. Kadir İnanır 80’li yılların ortalarında dört filmlik bir proje hazırlığı içindeydi. Bu filmlerin birinde oynaması için de Demet Akalın’ı seçti. O dönemde kimsenin tanımadığı Akalın’ı, günümüzde tanımayan yok.
80’lerin başında müthiş bir iradeyle rejime giren Zerrin Özer, leopar desenli mayosuyla bu pozu verirken ne kadar mutlu ve neşeli.
Mavi Mavi’ filminde başrolü oynayan İbrahim Tatlıses ve Hülya Avşar, filmdeki en çok ses getiren sahnede. Bu sahne, ilginçtir, tam 15 kez tekrarlandı!
“Soyadımla her zaman gurur duyuyorum” diyen Seren Serengil, bir dönemin en ünlü oyuncularından olan babası Öztürk Serengil’in kucağında. Seren henüz 6 yaşında. Baba kızın mutluluk pozu bu (1976).
‘Kamalı Zeybek’ filminde Nebahat Çehre’ye evlilik teklifinde bulunan Yılmaz Güney, kısa süre içinde muradına erdi ve onunla nikah masasına oturdu (1966). Ancak bu mutluluk birbuçuk yıl sürdü.
1980’li yıllarda sinemanın ideal ikilisiydi onlar. ‘Bodrum Hakimi’, ‘Devlerin Aşkı’, ‘Selvi Boylum Al Yazmalım’, ‘Kara Gözlüm’ gibi filmlerde yaşadıkları aşklar, sinema izleyenleri tarafından gerçek sanıldı, birbirlerine çok yakıştırıldılar.