11.03.2021 - 18:08 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Gözler, 4 yıl önce kaçırılan İngiliz modelin davasına çevrildi. İtalya'da görülen mahkemede, hiç beklenmedik bir karara varıldı.
11 Temmuz 2017'de çekim bahanesiyle İtalya'nın Milano kentine getirilen İngiliz model Chloe Ayling, buluşma yerinde bayıltılarak önce boş bir iş yerine, sonra da tenha bir mekâna götürülmüştü.
Bir hafta kelepçeli tutulan kadının fotoğrafları porno sitelere yüklenmişti. Genç modeli kaçıranlar, 300 bin dolar fidye istemiş aksi halde internette “açık artırmayla satma” tehdidinde bulunmuştu.
Kendilerini “Black Death” (Kara Ölüm) grubu olarak tanıtan çete, çocuğu olduğunu öğrenince modeli serbest bırakmıştı. Genç modelin kaçırılması iddialarıyla ilgili olarak Lukasz Pawel Herba ve Michal Herba adında iki Polonyalı kardeş gözaltına alınıp tutuklanmıştı.
Kardeşlerden Michał Herba'ya 16 yıl, Lukasz Pawel Herba'ya da 'ticaret amaçlı kaçırma'dan 16 yıl dokuz ay hapis cezası verilmişti. Model Ayling, "seks kölesi" olarak kullanıldğını söylemişti.
Geçen yıl, Michal'in kardeşi Lukasz'ın, Ayling'i serbest bıraktığında 'şefkatli davranmak' ve 'sevgiyle yaklaşmaktan' 16 yıl dokuz aylık cezası 12 yıl bir aya indirilmişti.
Bir İtalyan yargıç, Michał Herba'nın cezasının 'ticaret yapma amaçlı kaçırma'dan sadece 'kaçırma'ya indirilmesi gerektiğine karar verdi. Mahkeme, cezayı 16 yıldan beş yıl sekiz aya indirdi.
2017'de kaçırılıp seks kölesi olarak kullanıldığını iddia eden genç model, o dönem şunları söyledi: "Bana inanmayanlar utanacak. Yaşadığım altı günü bütün ayrıntılarıyla anlatacağım."
Kaçırılıp seks kölesi olarak kullanıldığını iddia eden genç model kendisine inanmayanlara cevap verdi: "Yaşadığım altı günü bütün ayrıntılarıyla anlatacağım."
Bir çocuk annesi 23 yaşındaki Chloe Ayling, Milano'da tuzağa düşürülüp kaçırıldığını ve altı gün boyunca seks kölesi olarak kullanıldığını iddia etti.
11 Temmuz’da çekim bahanesiyle Milano’ya getirilen Ayling, buluşma yerinde bayıltılarak önce boş bir iş yerine, sonra da tenha bir mekâna götürülmüştü.
Ülkesi İngiltere'ye döndükten sonra da bazı kişiler tarafından "şöhret olmak, adını duyurmak için yalan söylüyor" denilerek anlattığı her şey şüpheyle karşılanmıştı.
Chloe Ayling de bütün bunlara cevap olarak bir kitap yazıp yaşadığı kabus gibi altı günle ilgili bütün detayları anlatacağını söyledi.
Kaçırıldığı süre boyunca sürekliği ağladığını ve hayatı için endişe ettiğini söyleyen Chloe Ayling "Şimdi de insanlar beni şöhret peşinde dikkat çekmeye çalışan biri olarak lanse ediyorlar. Ben sadece bir insanım ve bütün olup bitenleri arkamda bırakıp korkulardan ve endişelerden uzak bir hayat yaşamak istiyorum" diye konuştu.
Chloe Ayling "Bir insan hakları savaşçısı değilim ama benim durumuma düşebilecek başka insanlara yardım etmek istiyorum" dedi.
Tutuklanan kardeşler, dava boyunca, kaçırmanın modelin kariyerini ilerletmek için uydurduğu bir yalan olduğunu iddia etti ancak bu iddialar mahkemece reddedildi.