17.01.2020 - 11:47 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, 2012'den bu yana ilk kez Cuma namazı kıldırdı ve namaz öncesi verdiği vaazda ABD'ye yüklendi.
Ülkenin en yüksek devlet makamı olan 80 yaşındaki Hamaney, başkent Tahran'daki Musalla Cami'nde kürsüye çıktı, milyonlarca İranlı ve binlerce Iraklı'nın ABD'nin öldürdüğü general Kasım Süleymani'yi uğurladığını söyledi.
Irak'taki Amerikan üslerine gerçekleştirilen misillemeyi 'Allah'ın günü' olarak tanımlayan Hamaney, ABD'nin yüzüne tokat indirdiklerini yineledi. Dini lider, Süleymani'nin komutasındaki Kudüs Güçleri'nin sınırların ötesinde savaştığını söyledi.
Ayetullah Hamaney'in kıldıracağı Cuma namazı için diğer kentlerden başkent Tahran'a binlerce insanın geldiği bildiriliyor. İran televizyonları, Hamaney'in vaazını canlı yayınla ekrana getirdi.
İran dini lideri, ABD Başkanı Donald Trump'ın İranlıları destekler gibi görünen bir 'soytarı' olduğunu ve ihanet edeceğini de söyledi.
Füzeyle düşürülen yolcu uçağına da değinen Hamaney, 'kaza' olarak nitelediği olayın İran'ın düşmanları tarafından Devrim Muhafızları'nı zayıflatmak için kullanıldığını savundu:
"Irak'taki Ayn el Esad Hava Üssü'ne gönderilen füzeler, ABD'nin haysiyetini hedef almıştır. Bu, ABD'nin süper gücüne yapılan bir saldırıdır. ABD, Suriye, Irak, Lübnan ve Afganistan'da direniş güçleri tarafından darbe alıyor ancak verilen bu güçlü cevap, ABD'nin itibarına yapılmıştır, ne yaparsa yapsın bundan kurtulamaz. Bu saldırı askeri açıdan da önemliydi ancak daha önemlisi ABD’nin prestijine ve süper güç imajına darbe vurulmasıdır.
Teröristlerle en büyük mücadeleyi veren komutan olan Kasım Süleymani'ye karşı terör eylemi gerçekleştirdiler. Daha önce İsrail, Hamas liderini ve İslami Cihad liderini öldürdü ve biz yaptık dedi. ABD ise Irak ve Afganistan'da birçok kişiyi öldürdü ancak inkar ediyordu. Bu sefer ABD Başkanı öldürdüklerini itiraf etti. ABD terörist olduğunu ilan etti ve biz öldürdük dedi. Terörizme karşı en güçlü komutanı terörist olarak ilan etti, bu ABD için utanç nedenidir.
Süleymani'nin komutası altında mücadele edenler ülkemizin güvenliğinin de önemli temsilcileridir. Evet dışarıda savaşıyorlar ancak ülkelerini koruyorlar. Onlar Suriye ve Irak'ta İran'ı koruyor. Suriye ve Irak'ta icat edilen DEAŞ'ın asıl hedefi İran'dı. ABD'nin asıl hedefi İran'dı. Bu Süleymani komutasında mücadele eden gençler tarafından durduruldu."
Rejim karşıtı gösterilerde "Ne Gazze ne Lübnan" diye slogan atanları eleştiren Hamaney, şöyle devam etti: "İran için canını feda eden Süleymani'ydi. Tahran, Kum, Kirman ve Huzistan'da meydana inen milyonlar ve diğer şehirlerde Süleymani için yas tutanlar bu büyük imtihanda yer aldılar.
Halk devrimden ve İslam cumhuriyetinden yana olduğunu göstermiştir. Emperyalizme karşı olduğunu ortaya koymuştur. İran halkı, zorbalığa karşı direnişten yanadır.
Süleymani'nin posterine hakaret edenler mi yoksa meydanlara çıkanlar mı İran halkıdır? ABD'li yetkililer İran halkının yanında olduğunu söylüyor ancak yalan söylüyor. ABD'li yetkililer hiçbir şey yapamadı ve yapamayacaktır.
Biz uçak hadisesine ne kadar üzüldüysek düşman da o kadar sevindi. Düşman, İslam nizamının, silahlı kuvvetlerinin ve Devrim Muhafızlarının sorgulanmasını sağlayacak bir argüman elde etti. İran güçlü olmalıdır."
ABD'nin nükleer anlaşmadan çıkmasından sonra İngiltere, Fransa ve Almanya yaygara kopardı, ben bunlara inanılmaması gerektiğini ve ABD'nin hizmetinde olduklarını söyledim. Ortaya çıktı ki bu devletler ABD'nin hizmetindedir. Sizin efendiniz ABD bile İran'a diz çöktüremedi, siz ondan daha güçsüz olanlar da İran'a diz çöktüremeyeceksiniz. Bunların müzakeresi de aldatıcıdır. Müzakere masasında oturanlar ile Süleymani'nin öldürülmesine ortaklık edenler aynı kişilerdir. Sadece elbise değiştiriyorlar."
Hamaney, Cuma namazını en son İslam Devrimi'nin 33'üncü yıldönümü münasebetiyle 2012'de kıldırmıştı. ABD merkezli düşünce kuruluşu The Washington Institute for Near East Policy'den Mehdi Halacı, dini liderin ancak önemli bir mesaj vermek istediği zamanlarda Cuma namazını kendisinin kıldırdığını ve bu açıdan sembolik açıdan çok önemli bir hareket olarak görüldüğünü söyledi.
Halacı, İranlı liderlerin Cuma namazını kıldırma ve hutbe verme işini genellikle güçlü hitabete sahip imamlara yaptırmayı tercih ettiklerini de sözlerine ekledi.
BBC Farsça'dan Kasra Naji, Hamaney'in en son Cuma namazını kıldırdığı zaman Arap Baharı'nın en yoğun günlerinin yaşandığına dikkat çekti.
Naji, "O dönemde, hutbeyi Arapça vererek, Arap dünyasında da duyulmasını sağlamıştı. Arap coğrafyasında yaşananları İslami Uyanış olarak nitelendirerek, olaylara yön vermek istemişti. Ancak başaramadı" dedi.
Naji, Hamaney'in hutbesinde geçtiğimiz hafta içerisinde Ukrayna Hava Yolları'na ait bir yolcu uçağının Tahran'da kalkış sırasında düşürülmesinden dolayı yoğun eleştirilerle karşı karşıya olan Devrim Muhafızları'na sahip çıkmasının beklendiğini de sözlerine ekledi.
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, bu hafta içinde yaptığı açıklamada, uçağın düşürülmesi konusunda ordunun daha ayrıntılı açıklama yapması gerektiğini ve işlerinin halka karşı dürüst davranmak olduğunu söyledi.
Ukrayna Hava Yolları'nın PS752 sefer sayılı Tahran-Kiev uçuşunu gerçekleştiren Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı 8 Ocak'ta kalkışın hemen ardından düşmüştü. Uçaktaki 176 kişiden kurtulan olmamıştı.
İran, önce uçağın teknik arıza nedeniyle düştüğünü açıkladı ancak üç gün sonra, uçağı füzeyle yanlışlıkla vurduğunu kabul etti. Uçağın düşürülmesinin ardından İran'da binlerce kişinin katıldığı protesto gösterileri düzenlendi.
Naji, Hamaney'in yolcu uçağının düşürülmesinin ardından başlayan protestoların bastırılması çağrısı yapabileceğini de vurguladı.
İran'daki siyasal sistem, 1979'daki İslam Devrimi'nden sonra kabul edilen anayasaya göre oluşturuldu. En yüksek devlet makamı, şimdiki Ayetullah Ali Hamaney'in üstlendiği İran dini liderliği.
Anayasa, cumhurbaşkanlığını dini liderden sonraki en yüksek devlet otoritesi olarak tanımlıyor.