13.04.2021 - 05:14 | Son Güncellenme:
Sağlık Bakanı Koca, "Kovid-19 risk haritası, nüfusun yüzde 80'inin çok yüksek risk grubundaki şehirlerde yaşadığını ortaya koyuyor. Yeni vakaların yüzde 85'i İngiltere mutasyonu kaynaklıdır. Yüzde 59 olan yatak doluluk oranı ve yüzde 67,4 olan yoğun bakım doluluk oranında dramatik artış yok ama gelişmeler ciddi, veriler ikaz edici." dedi.
Koca şunları söyledi: "Şayet yükümüz önü alınamaz derecede ağırlaşırsa örneğini daha önce yaşadığımız gibi bir düzenlemeye gitmek zorunda kalabiliriz. Sağlık Bakanı Koca: "Güney Afrika varyantı 11 ilde 285 kişide, Brezilya varyantı ise 9 ilde 166 kişide görüldü. Kasım ayında yoğun bakıma yatan hastaların yüzde 69'unu 65 yaş üstü oluştururken bugün bu oran yüzde 53'lere kadar düştü.
Yakın zamanda hem tedarik yoluyla aşı çeşitliliğini sağlayarak hem de yerli aşı üretimiyle toplum bağışıklığını gerçekleştireceğiz. 65 yaş üstü vatandaşların 1 Ocak itibarıyla toplam vaka içindeki oranı 17,7 iken şimdi yüzde 8,2. Aşılama sonrası neredeyse yarı yarıya düştü. 65 yaş üstü vatandaşlarımızın yüzde 23,6'sı, aşısı tanımlandığı halde halen aşısını yaptırmış durumda değil."
"Sağlık çalışanlarının hastanede yatanlar içindeki oranı yüzde 3,1 iken şu an 0,78. Yani beşte bir oranına inmiş durumda." diyen Bakan Koca, "Yüzde 86 olan aşılama oranıyla toplam vaka içerisindeki pay 1 Ocak'ta yüzde 5,3 iken şimdi yüzde 1,37'ye kadar indi.
Entübe vakalar içindeki 65 yaş üstü vatandaşların oranı yüzde 71'den yüzde 54,4'e indi, sağlık çalışanlarının oranı yüzde 1,1'den 0,15'e düştü." ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Koca, "Aşının, 65 yaş üstü ve sağlık çalışanlarına daha erken dönemde başlanıp yoğun yapıldığı için hem hastanede yatış hem yoğun bakım hem de entübe hastalar boyutuyla belirgin bir fayda sağladığını, bu noktada tanımlanmış kişilerin aşılarını yaptırma noktasında çok hassasiyet göstermeleri gerektiğini ifade etmek istiyorum.
247 bin yatağımız içinde doluluk oranımız yüzde 56,3. Servis yatağı doluluk oranında bir sorun olmadığını söyleyebilirim. Erişkin yoğun bakım doluluk oranı yüzde 71,3. Yüzde 30'a yakın kapasitemiz var, bu da 10 bine yakın ağır hasta anlamına geliyor." dedi.
Koca, "Sinop, İzmir, Çanakkale, Bartın, Edirne ve Rize'de yoğun bakım doluluk oranı yüzde 80'in üzerinde, diğer bütün illerde yüzde 80'in altında." bilgisini verdi.
Koca, "Ramazan ayını özellikle tedbirler noktasında çok önemli bir dönem olarak görmeliyiz. Bulaşıcılığın daha arttığı yeni bir pik dönemi yaşıyoruz. Yakın temas ve hareketliliği azaltıcı bir döneme girmek durumundayız.
Bugün Kabine Toplantısı'nda kapsayıcı, alternatifli önerileri sunacağız. O çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımız alınan kararları açıklar. Ramazan ayı döneminde, iki-üç haftalık zaman diliminde ilkokul öğretmenlerimizin hepsinin aşılanmalarını bitirmek istiyoruz. 8. ve 12. sınıfların öğretmenlerini de tanımlayıp aşılamalarını erken dönemde yapmak istiyoruz." şeklinde konuştu.
Sağlık Bakanı Koca, "Turizmin yoğun olduğu bölgelerdeki tedbirleri, sertifikasyon uygulamalarını gördüklerinde farklı yaklaşım içinde olacaklar." dedi.
Koca, "Sinovac aşısında bugüne kadar gelen miktar 26 milyonu geçti. Önümüzdeki haftalarda daha önemli sayıda aşının gelebileceğini tahmin ediyorum. Sinovac'la ilgili açıklama bugün düzeltildi. Şunu demek istiyor, aşının etkinliği farklı aşılarla kombinasyon yapılarak artırılabilir mi?
65 yaş üstü ek hastalığı çok olan kişiler de aşılandı. Bilim Kurulu, aşının etkisini değerlendirmek noktasında, bu gruptan vefat eden vakalarla ilgili dosyaları inceliyor. Bu anlamdaki etkisini önümüzdeki haftalarda daha net söylemek mümkün olabilir.
Şu an halen neredeyse influenzayı görmedik. 2 milyon 560 bin grip aşısı tedarik etmiştik, bunun 2 milyon 320 bini yapıldı. Faz 3 çalışması haftaya yayınlanmak üzere gönderilecek. Bu nedenle aşı pasaportunda önümüzdeki dönemde Sinovac olmayacak diye düşünmeyelim." ifadelerini kullandı.
BioNTech aşısı için yapılan görüşmeler hakkında konuşan Bakan Koca, "Haziran için 30 milyon doz aşıyı şimdiden söz verebilirsin dediler, bunu daha da artıralım diye görüşüyoruz. 6 kişi randevuya geldiğinde flakonun açılması ve kayıpların minimalize edilmesi noktasında bir çaba içinde olunmasını söylüyoruz." dedi.
Sputnik aşısı hakkında ise Bakan Koca, "Ara sonucu olumlu görünüyor. İletişimimiz, görüşmelerimiz devam ediyor. Son bir haftada üç kez Sağlık Bakanıyla görüştüm." ifadelerini kullandı.
Koca, "Faz 2 çalışması bitti, 14 gün sonrası için tetkikler alınıyor. 2-3 hafta içinde Faz 3'e geçilebilir." dedi. Bakan Koca şunları söyledi: "En geç haziran sonu itibarıyla 40 yaş üstünü aşılayabileceğimizi, 30 milyon aşıyla bunu 30-35 yaşına düşürebileceğimizi ifade etmek istiyorum."
Bilim Kurulu'nda uzaktan eğitime geçilmesine ilişkin tavsiye kararı alınıp alınmadığı ve öğretmenlerin aşılama sürecinin sorulması üzerine Koca, öğretmenlerin aşılamalarına, köy okulları ve ilkokullardan başladıklarını anımsattı.
"Ramazan ayı döneminde, iki-üç haftalık zaman diliminde ilkokul öğretmenlerimizin hepsinin aşılanmalarını bitirmek istiyoruz." diyen Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilim Kurulu başından beri, eğitim kurumlarını, kapatılacaksa en geç kapatılan, açılacaksa en erken açılacak olarak gördü. Bu çerçevede yine alternatifli öneriler tartışıldı ama 8. ve 12. sınıfların imtihan günleri de belli olduğu için fırsat eşitliğini sağlamak açısından açık kalmaları noktasında, eğitimin devam etmesi noktasında genel bir değişmez yaklaşım konusu. O sınıflarla ilgili öğretmenleri tanımlayıp onların da aşılamalarını ilkokullar dışında erken dönemde yapmak istiyoruz."
Kovid-19 salgınında vaka patlaması yaşanan Türkiye’de ortaya çıkan tablo herkesi korkutuyor. Uzmanlar, mevcut durumun ortaya çıkardığı endişe verici tabloyu ve alınması gereken önlemleri her platformda dile getiriyor.
Son olarak Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Pediatrik Kalp-Damar Cerrahı Doç. Dr. Ergin Koçyıldırım’ın öncülüğünde sosyal medyada, “Önlemler” başlığı altında düzenlenen özel toplantıda Türkiye’deki vakaların yüzde 40’ının bulunduğu İstanbul’daki durum ele alındı.
Çevrimiçi toplantıda konuşan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, Türkiye’deki aktif vaka sayısının 443 bine yükseldiğini söyledi. Birçok kentteki meslektaşlarıyla görüştüğünü belirten Ünal, şu uyarılarda bulundu:
“Yoğun bakımlar birçok ilde dolmuş durumda. İstanbul’daki iki pandemi hastanesinde 600’e yakın yoğun bakım hastası olduğunu biliyoruz. Hastaneye yatışı yapılanlar içerisinde entübe hasta oranı çok yüksek. Yüksek entübe, yüksek ölüm oranı anlamına gelir.
Türkiye, yoğun bakım yatağı açısından bir sorun olmasa da yoğun bakım doktor ve hemşirelerinin sayısı yetersiz kaldığından, ilgisiz branş hekimleri de görevlendiriliyor. Hasta sayısının artmasına karşın yetkin personel sayısının yetersiz kalması da mortalite rakamlarının yükselmesine neden oluyor. Bu hasta yüküyle, mevcut yoğun bakımlardaki doluluk azaltılmazsa elimiz kolumuz bağlı kalacak. Hasta akışının azaltılması için önlemlerin arttırılması gerekiyor.”
Endüstri Mühendisi Zeki Berk ise Avrupa’da en yüksek vaka artışının Türkiye’de yaşandığına dikkat çekerken, iki hafta içerisinde 100 bin kişideki vaka sayısını 650’yi geçtiğini söyledi. Ölüm sayısının her hafta yüzde 5, vaka artışını ise yüzde 10 olduğuna değinen Berk, “Şayet artış bu hızla giderse 46 gün sonra tespit edilen vaka sayısı iki katına çıkacak.Pandemide şimdiye kadar 33 bin 454 vatandaşımızı yitirdik (9 Nisan 2021). Önlem alınmazsa ölü sayısı maalesef 91 gün sonra 66 bini geçebilir” dedi.
Genetik Bilimci Doç.Dr. Çağhan Kızıl ise özel toplantıda İngiltere, Amerika ve İsrail’de aşılanmaya bağlı olarak vaka artış oranlarında yüzde 90 azalma olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Ancak küresel ölçekte genel bir artış eğilimi yaşanıyor. Dünya genelinde 13 Ocak tarihinde 733 bin vaka tespit edilirken, bu sayı 20 Şubat’ta 360 bine gerilemişti. Ancak günümüzde vaka oranının 650 bini, ölüm sayısı ise 10 bin olarak karşımıza çıkıyor.
Üçüncü yükselişte hem Türkiye, hem dünya genelinde varyantların etkisi görülüyor. Almanya’da virüs yayılım genç nüfusta etkisini iyiden iyiye hissettiriyor. Varyant virüsler çok hızlı yayılıyor ve genç gruplar daha çok hastalanıyor. Ancak aşılama oranına baktığımız Almanya’da 24 saat içinde 1 milyon 400 bin aşı yapıldı. Bu oran Türkiye’nin bir haftalık aşı sayısına denk geliyor.”
İstanbul Tabip Odası Kovid-19 İzleme Grubu’nun hazırladığı son rapora göre, nüfus hareketliliğinin ve yoğunluğunun yüksek olduğu Bağcılar, Bahçelievler, Esenler, Esenyurt, Fatih, Gaziosmanpaşa, Sultangazi ve Zeytinburnu ilçelerinin virüsün yayılım açısından riskli ilçeler arasında.
İstanbul’un Avrupa Yakası’nın, Kovid-19’un adeta merkez üssü olduğuna dikkat çekilen raporda, 65 yaş üstü ve altı grupta gözlenen bulaşıcı hastalık ölümlerinin ise Kovid-19 hastalığının yaygın olarak saptandığı Bağcılar, Bahçelievler, Esenyurt, Fatih, Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece ve Sultangazi’de gerçekleştiğine dikkat çekildi.
Raporda ayrıca, Kovid-19’a bağlı 390 sağlıkçı ölümünün yüzde 31’inin megakentte gerçekleştiği belirtildi.
Yoğun bakımda Kovid-19 hastalarının tedavisini üstlenen Uzm. Dr. Serpil Özsezgin, PCR testi pozitif çıkanların sıcak duş ve buharlı banyo yapmalarının felakete adeta daveti çıkardığını söyledi.
“Toplumda pek bilinmiyor ancak koronavirüs hastalarının sıcak buharlı duş yaptıkları zaman hastalığı ağır geçirme ve yoğun bakıma girme risklerinin önemli ölçüde artıyor” diyen Özsezgin, “Hastalığınızın ilk zamanlarında ‘Bir duş alayım, ter atayım’ düşüncesiyle eğer dikkat etmeden biraz sıcak suyla duş alınması sırasında, kendi soluğunuzdan dışarı çıkan virüsler, banyodaki sıcak hava ve buharın etkisi ile tekrar akciğerinize giriyor.
Böylece farkında olmadan kendi kendinizi reenfekte ediyorsunuz. Bu da viral yükünüzü artırıp hastalığı ağır geçirmenize neden oluyor” dedi. Kovid-19 tanısı alan kişilerin özellikle de ateşinde yükselme belirtileri varsa sıcak duştan kesinlikle uzak durması gerektiği uyarısında da bulunan Uzm. Dr. Özsezgin, şunları dedi:
“Birçok insan buhar banyosu ve sıcak duşu ile rahatlama olacağını, vücudun direnç kazanacağını düşünüyor ancak Kovid-19’da bu durum büyük risk içeriyor. Buharlı bir ortamda soluk alıp verme sırasında virüs yükünü kendi kendinize artışmış olursunuz.
Kovid-19 hastası bir kişi ile yaşarken ayrı yataklarda uyunması mümkünse, ayrı banyo ve tuvaletin kullanılmasını öneriyoruz. Ortak yaşam alanı yerine bir odada izole olunması gerekiyor. Hastanın ateşi 38 dereceyi geçerse veya zorlu solunum durumunda mutlaka 112’nin aranarak yardım istenmesi gerekiyor.”
Kovid-19’a karşı dikkatlerden kaçan bazı ayrıntıları da sıralayan Uzm. Dr. Serpil Özsezgin, virüsten korunmak için de şu önerilerde bulundu:
“Evden çıkarken uzun kollu bir ceket giyilmesini öneriyoruz. Özellikle uzun saçlı bireylerin saçlarını toplaması, bilezik, küpe ve takı takılmaması çok önemli. Birçok kişi maskeyi evden çıktıktan sonra apartman boşluğunda takıyor bu da doğru bir davranış değil. Öksürme ve hapşırma sırasında daima dirseğin kullanılması gerekiyor.
Hiçbir zaman ellerinizi yıkamadan önce yüzünüze, gözünüze ve burnunuza dokunmayın. Unutmayın, virüs elleriniz aracılığı ile burun veya gözden giriyor. Dışardan gelip eve girenlerin ayakkabılarını dışarıda çıkarmaları ve köpeğini gezdirenlerin mutlaka patilerini dezenfekte etmeden eve sokmamaları da korunma açısından önemli.”