Fransa'nın başkenti Paris'te yaşananlar tüm ülkeyi şoka soktu. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Twitter hesabından, Republique Meydanı'nda kurdukları tek kişilik çadırlarda konaklamak isteyen sığınmacılarla ilgili kendisine bir rapor sunulduğunu açıkladı. Raporda, çoğu Afgan 500'e yakın sığınmacıya polisin uyguladığı şiddet görüntülerine yer verildi. Darmanin, Ulusal Polis Soruşturma Birimine (IGPN) bağlı güvenlik güçlerinin sığınmacılara müdahalede bulunmalarına ilişkin kabul edilemez gerçeklerin yer aldığını kaydederek şunları söyledi: IGPN'ye kamuoyuna açıklanmak üzere savunmalarını iletmeleri için 48 saat süre tanıdım. Darmanin, sığınmacı kampının dağıtılması sırasında basına yansıyan polis şiddeti görüntülerini şoke edici olarak nitelendirdi. Diğer yandan Paris'in ortasında polisler göz yaşartıcı gazla müdahalede bulundu. Bu anları kayda alan gazetecilere şiddet uyguladığına ilişkin görüntüler sosyal medyada gündem oldu. Görüntülere ilişkin Fransa'da dün geceden bu yana yoğun tartışmalar sürüyor. Avrupa başta olmak üzere 45 ülkede 320 binden fazla gazetecinin kayıtlı olduğu Brüksel merkezli Avrupa Birliği Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Ricardo Gutierez olayla ilgili açıklama yaptı. Olayı kınayan Gutierez, Twitter'dan, bir gazetecinin aynı akşam kameralara takılan bir polise ait 3 farklı şiddet görüntüsü tweetini alıntılayarak şunları yazdı: Bir İçişleri Bakanı söz verdiği cezasızlık politikasıyla polisi şiddete teşvik ederek sözünü tuttu. Darmanin istifa etmeli. Paylaşımın altına birçok gazeteci, aktivist ve tanınmış kişi sığınmacılara desteklerini ifade ederek olayı kınadı. Fransız 33 entelektüel, 2017'de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy verdikleri Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dan, güvenlik ve ayrılıkçı yasa tasalarını geri çekmesini istediklerini belirterek, Bunun için oy vermedik. ifadesini kullanmıştı. Fransız Mediapart internet sitesinde yayımlanan açık mektupta, aralarında filozof, sosyolog, hukukçu, yazar, editör ve tarihçinin bulunduğu 33 entelektüel, Macron'un politikalarını eleştirdi. Mektupta, güvenlik ve ayrılıkçı yasa tasarılarının bilgilendirme, inanç, eğitim ve eylem özgürlüklerini kısıtladığı kaydedildi. Macron'un kurucusu olduğu iktidar partisi Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) Hareketinden milletvekili Nathalie Sarles, tartışmalara neden olan güvenlik yasa tasarısına tepki göstererek, Sessizce kişisel özgürlüklerin ortadan kalktığı otoriter devlete doğru gidiyoruz. dedi. Ülkede ifade özgürlüğünün hukuk çerçevesinde korunmasının önemini vurgulayan Sarles, tasarının devletin otoriter olduğunu doğruladığını belirtti. Fransa'da sarı yeleklilerin gösterilerinde ve emeklilik reformuna karşı yapılan eylemlerde, polisin protestoculara karşı kullandığı şiddetin görüntülenerek sosyal medyada paylaşılmasının ardından polisler hakkında soruşturmalar açılmıştı.