2 milyar kişi, içme suyundan mahrum
28.08.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ASENA YATAĞAN/ANKARA
Ankara Dünya Su Haftası etkinlikleri kapsamında temel bir insan hakkı olan güvenli ve temiz içme suyuna erişimi ele alındı.
ASENA YATAĞAN/ANKARA- Stockholm Uluslararası Su Enstitüsü’nün (SIWI) düzenlediği “Değişim Tohumları: Suya Duyarlı Bir Dünya için Yenilikçi Çözümler” temalı etkinlikte değişen iklimle suya etkisi masaya yatırılırken TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı, ESCARUS Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, Milliyet su güvenliğiyle ilgiliyle ilgili yapılması gerekenleri anlattı.Erişim adil olmalıKavak, Dünya Su Haftası 2023 temasındaki değişim tohumlarına değinirken bu amaçla hazırlanan projelerin suya erişimin daha adil sağlanmasını hedeflediğini söyledi. Kavak, dünya genelinde 2 milyar insanın güvenli içme suyuna erişemediğini söyleyerek, şunları dedi:
SU SAVAŞLARI ÇIKABİLİR
”BM Dünya Su Kalkınma Raporu’na göre küresel nüfusun yüzde 26’sının güvenli bir içme suyu hizmetine erişimi bulunmuyor. Temiz suya erişemeyen her 10 kişiden 8’i kırsal alanlarda yaşarken, bu insanların da yaklaşık yarısı az gelişmiş ülkelerin vatandaşı. WaterAid’in bir raporu, gelişmiş ülkelerde standart bir su faturasının asgari ücretle geçinen bir kişinin gelirinin yüzde 0.1’i kadar olduğunu ortaya koyarken, Madagaskar gibi bir ülkede tavsiye edilen asgari su kaynağını sağlayabilmek için vatandaşların günlük gelirlerinin yüzde 45’ini suya harcaması gerekiyor. Su kıtlığı ve kaynaklarının paylaşımı konusundaki anlaşmazlıklar, savaşlara yol açabilir. Şu an bile Muson havzalarında yaşayan yaklaşık 1 milyar insan ve deltalarda yaşayan 500 milyon insan savunmasız durumda. Göç dalgalarına yenileri eklenebilir.”
PROF. DR. DEMİR: SU TASARRUFU İÇİN ULUSAL DÜZEYDE STRATEJİLER OLUŞTURULMALI
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, dünyada su kıtlığının, her geçen gün daha büyük boyutlara ulaştığını belirterek, "Dünya nüfusunun üçte ikisini temsil eden yaklaşık 5- 5,5 milyar insan, yılın en az bir ayında şiddetli su kıtlığı yaşıyor" dedi. Prof. Dr. Demir, su tasarrufunu teşvik edici önlemler alınması, yerel yönetimlerin sorumluluk alması ve ulusal düzeyde stratejiler oluşturulması gerektiğini söyledi.
OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, 23-27 Ağustos Dünya Su Haftası nedeniyle suyun önemine dikkat çekti. 2030 yılına kadar dünya genelinde 1 milyara yakın kişinin yoğun su kıtlığı nedeniyle yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalabileceğini belirten Prof. Dr. Demir, iklim krizinin etkisiyle su kaynaklarının azalmasının ciddi sorunlara yol açacağını vurguladı. Prof. Dr. Demir, "Özellikle çocukların büyük bir bölümü aşırı yüksek su stresi olan bölgelerde yaşayacak. Bu durumun eğitim, sağlık, cinsiyet eşitsizliği gibi birçok alanda olumsuz etkiler yaratacak" diye konuştu.
Dünyanın yüzde 70'inin suyla kaplı olduğunu ancak bu suyun sadece yüzde 0.03'ünün tatlı su olarak kullanılabildiğini kaydeden Prof. Dr. Demir, "Özellikle kurak bölgelerde su hizmetlerinin sürdürülebilir bir şekilde sunulabileceği sınıra ulaşılmaktadır. Su kullanımı, son yüzyılda küresel olarak nüfus artış oranının iki katından daha fazla arttı" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Demir, bu krizin sadece susuzlukla sınırlı olmadığını, eğitimden sağlığa kadar geniş bir yelpazede sorunlara yol açabileceğini söyledi. Su tasarrufunu teşvik edici önlemler alınması, yerel yönetimlerin sorumluluk alması ve ulusal düzeyde stratejiler oluşturulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Demir, "Ayrıca, krizin gelecek nesilleri de etkileyeceğini unutmamak gerekir. Dünya çapında 1 milyara yakın kişi 2030 yılına kadar yoğun su kıtlığı sebebi ile yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kalabilir. Dünya nüfusunun üçte ikisini temsil eden yaklaşık 5- 5,5 milyar insan, yılın en az bir ayında şiddetli su kıtlığı yaşıyor. Günümüzde dünyanın en büyük yer altı suyu sistemlerinin üçte birinde su sıkıntısı görülüyor. Bu nedenle herkesi su kaynaklarının korunması için ortak çaba göstermeye davet ediyorum" dedi.
