GündemAnnan Planı'nın 1960'daki düzenle karşılaştırılması...

Annan Planı'nın 1960'daki düzenle karşılaştırılması...

06.04.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Annan Planı'nın 1960'daki düzenle karşılaştırılması...

Annan Planının 1960daki düzenle karşılaştırılması...




BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın yenilenmiş Kıbrıs planı çerçevesinde kurulması öngörülen düzenle, Kıbrıs Türklerinin 1960 düzenlemelerinin çok ötesine giden siyasal ve hukuki haklara sahip olacağı belirtiliyor.
TBMM'de ''Çözüme Doğru Kıbrıs Notları'' başlığıyla dağıtılan kitapçıkta, Annan planıyla kurulacak düzen ile 1960 anlaşmalarıyla kurulan düzen şu şekilde karşılaştırıldı:
• 1- ORTAKLIĞIN NİTELİĞİ:
1959-1960 anlaşmalarıyla Kıbrıs'ta coğrafi bir ayırıma değil, iki ayrı topluma dayanan fonksiyonel bir federasyon öngörülmüştür. Annan planıyla öngörülen çözüm ise federal bir yapı ve yeni ortaklığa dayanmaktadır. Bir tarafın diğer taraf üzerinde otorite veya yetki iddiasında bulunamayacağı kaydedilmektedir. Böylelikle Güney Kıbrıs Rum yönetiminin (GKRY) ''Kıbrıs Cumhuriyeti'' adı altında tüm Ada'yı temsil iddiası son bulmaktadır.
1960 düzeninde iki toplumun Türk ve Yunan bayraklarını kullanma hakkı, ayrı cemaat meclisleri, belirli büyük şehirler için ayrı belediyeleri bulunmaktaydı. Annan planıyla kurulan düzen ise ayrı bayrakları, parlamentoları, hükümetleri, kuruluş anlaşmasıyla uyumlu hale getirilmiş ayrı anayasaları bulunacak iki kurucu devletten oluşmaktadır. Kurucu devletler kararlarını bağımsız ve 'egemence' alacaktır. Kurucu devlet yasaları ile federal devletin yasaları arasında herhangi bir hiyerarşi bulunmayacaktır. Kıbrıs Türk devleti kültürel ve ticari konulara ilaveten ekonomik yatırım ve mali yardım konularında da tek başına Türkiye ve diğer ülkelerle anlaşmalar imzalayabilecektir. Ayrıca iki tarafın önceden imzalamış oldukları uluslararası anlaşmalar bir liste dahilinde geçerli olmayı sürdürecektir.
Yeni ortaklık devleti, anlaşma her iki tarafta da referandumlarda onaylandıktan ve yeni düzene ilişkin anlaşmanın Türkiye, Yunanistan ve İngiltere tarafından imzalanmasından sonra hayata geçecektir.
• 2-DEVLET YAPISI:
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'nde Cumhurbaşkanı Rum, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Türk'tü. Bunlar 5 yıl için seçilirdi. 50 üyeli Temsilciler Meclisi yasama yetkisine sahipti ve 5 yıl için iki toplum tarafından ayrı ayrı seçilen yüzde 70 Rum, yüzde 30 Türk üyeden oluşurdu. Başkan Türk, Başkan Yardımcısı Rum'du. Kararlar basit çoğunlukla alınırdı. Ancak anayasada değişiklik yapılması için Kıbrıslı Türk ve Rum üyelerin 2/3'ünün ayrı ayrı çoğunluğu; keza seçim, belediyeler ve vergi gibi konularda ise Türk ve Rum üyelerin ayrı basit çoğunlukları gerekli idi. Bakanlar Kurulu'nda 7 Rum, 3 Türk bakan bulunmaktaydı. Kararlar çoğunlukla alınırdı. Ancak Türk cumhurbaşkanı yardımcısının veto yetkisi bulunmaktaydı. Cumhurbaşkanına Rum Temsilciler Meclisi Başkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısına ise Türk Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı vekalet ederdi.
Annan planıyla öngörülen düzende ise oy kullanma yetkisine sahip 6 üyesi (4 Rum, 2 Türk) bulunan ve oy kullanma yetkisine sahip olmayacak ilave üyeler atanmasına Parlamento tarafından karar verebilecek (en az 1/3'ü Türk olmak kaydıyla) bir Başkanlık Konseyi kurulacaktır. Başkan ve Başkan Yardımcısı daima ayrı kurucu devletlerden olacak ve 20 aylık rotasyonla işbaşına gelecektir. Gaybubetinde Başkana, Başkan Yardımcısı vekalet edecektir. Başkan Yardımcısı AB Konseyi toplantılarına Başkan ile birlikte katılacaktır. Dışişleri Bakanı ile AB Bakanı ayrı kurucu devletlerden olacaktır. Başkanlık Konseyi oydaşma ile karar almaya çalışacak, bu mümkün olmadığı takdirde basit çoğunlukla karar alınacak, ancak en az bir Türk üyenin olumlu oyu aranacaktır.
Ortak devletin yasama organı, Senato ve Alt Meclis'ten oluşacaktır. Senato ve Alt Meclis'in başkanları aynı millete mensup olmayacaktır. Alt ve Üst Meclisler 5'er yıl süre ile seçilecek, 48'er üyeden oluşacaktır. Alt Meclis'te en az dörtte bir oranında Türk milletvekili bulunacak, Senato ise 24 Türk ve 24 Rum senatörden oluşacaktır. Senato seçimleri toplumsal bazda yapılacaktır. Temsilciler Meclisi'nde kararlar basit çoğunlukla alınacaktır. Senato'da ise oylamaya katılan Türk üyelerin en az dörtte birinin (tüm üyelerin hazır bulunması halinde 6) olumlu oyu olmadan karar alınamamaktadır. Kurucu devlet yetkilerini ilgilendiren ve deniz ve hava sahaları ile ilgili uluslararası anlaşmaların onaylanmasında vatandaşlık, göç, su kaynakları ve vergilerle ilgili yasalarda, federal bütçede, Başkanlık Konseyi'nin seçiminde ve özel çoğunluk gerektiren diğer konularda ise oturuma katılan Türk üyelerin asgari oyu 2/5 olacaktır. (Tüm üyelerin hazır bulunması halinde 10)
• 3- GÜVENLİK VE GARANTİLER:
1960 Garanti ve İttifak anlaşmaları varlığını sürdürmektedir. 1960 İttifak anlaşması Ada'da Türkiye ve Yunanistan'ın birer askeri kontenjan bulundurmasını öngörmüştür. Buna göre, Yunan alayı 950, Türk alayı 650 askerden müteşekkildir. Garanti anlaşması ile, 1960 anayasası ile kurulan düzen, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin garantisi altına alınmakta ve bu düzenin bozulması halinde üç ülkenin birlikte veya ayrı müdahale hakkını içermektedir.
Annan planı ile kurulan düzende de garanti ve ittifak anlaşmalarının aynen devamı güvence altına alınmaktadır. İttifak anlaşması uyarınca Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum devletlerinde aşağıdaki şekilde Türk ve Yunan birlikleri konuşlandırılabilecektir:
• 2011 yılına kadar 6 bin
• 2018 yılına veya Türkiye'nin AB üyeliğine kadar 3 bin
• Bu tarihten sonra, 1960'taki sayılar olan 650 Türk, 950 Yunan (Her üç yılda bir tümüyle geri çekilme düşüncesiyle askeri mevcudiyet gözden geçirilecektir.)
6 bin sayısına ulaşılabilmesi için ilk aşaması Ocak 2005'te (yüzde 20-yaklaşık 7 bin) tamamlanmak üzere 29 aylık bir geri çekilme takvimi öngörülmektedir.
Garantör ülkeler sadece Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'nin değil, aynı zamanda kurucu devletlerin de toprak bütünlükleri, güvenlikleri ve anayasal düzenlerini garanti edeceklerdir.
• 4-AB ÜYELİĞİ VE DEROGASYONLAR
1960 düzeninden farklı olarak Annan planı ile kurulacak Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'nin AB üyesi olması öngörülmektedir. Bu çerçevede iki kesimliliğin muhafazası açısından derogasyon ve kalıcı kısıtlamalar uzun süreli (19 yıl veya Türkiye'nin AB üyeliğine kadar) olarak öngörülmüştür. Buna göre,
• Kuzey'e dönmesine izin verilecek Rumların oranı 19'uncu yıla ya da Türkiye'nin AB üyeliğine kadar yüzde 18 olacaktır. (Planın önceki versiyonunda yüzde 21'di)
• Türk ve Yunan vatandaşlarının Ada'ya yerleşmesine ilişkin yüzde 5'lik kısıtlama Türkiye'nin AB üyesi olmasıyla ya da 19'uncu yıldan itibaren kaldırılacaktır.
• 5-HARİTA VE TOPRAK
Üçüncü Annan planının ekindeki harita aynen muhafaza edilmiştir. Buna göre Güzelyurt şehrinin tamamı ile Güzelyurt bölgesinin ve tarım arazilerinin büyük bir bölümü Rum tarafına bırakılmaktadır. Harita ile 58 bin civarındaki Kıbrıs Türk'ü yerlerinden olacaktır.
Toprak devri 3'üncü ayın sonundan itibaren (Ağustos 2004 başı) ara bölge ve meskun olmayan yerlerden başlamak üzere 6 aşamalı bir takvim çerçevesinde gerçekleşmektedir. Söz konusu takvim planın son versiyonunda 29 aydan 42 aya çıkartılmıştır. Bu süre uzatımı esas itibariyle önceki takvime ilaveten Türk tarafınca aşamalı olarak boşaltılacak toprakların belirli sürelerle BM yönetiminde kalacak olmasından kaynaklanmaktadır. Hukuken ilk günden itibaren Rum tarafına terk edilmiş olacak toprakların yönetimi söz konusu takvim uyarınca geçici bir süreyle Kıbrıs Türk Devleti'nde olacaktır. Birinci yılın sonuna kadar terk edilecek topraklar, önceki takvime göre Rum tarafına devredilecektir. Birinci yıldan sonra ise önceki takvime ilaveten terk edilecek topraklar Rum yönetimine geçmeden önce 3 ila 10 aylık sürelerle BM gözetimine devredilecektir.
• 6-İKAMET SINIRLAMALARI VE MAL-MÜLK MESELESİ
İkamete kurucu devletler tarafından getirilebilecek sınırlamanın oranları (Rumların Kuzey Kıbrıs'a yerleşmesi) lehimize indirilirken, süreler ise Rum tarafı lehine kısaltılmıştır. Buna göre,
• İlk 5 yıl moratoryum olacaktır.
• 6 ila 9'uncu yıl arasında, kısıtlama, bir köy veya belediyenin nüfusunun yüzde 6'sı kadar olabilecektir.
• 10 ila 14'üncü yıl arasında bu oran yüzde 12 olacaktır.
• 14'üncü yıldan sonra ise 19'uncu yıla veya Türkiye AB'ye girene kadar ilgili kurucu devlet nüfusunun yüzde 18'inden fazla ikamet izni verilemeyecektir.
Bunun dışında 65 yaşını dolduran her Kıbrıslı Rum ve refakatindeki bir kişi ile Karpaz'daki 4 köyün eski sakini olan yaklaşık 12 bin 500 Rum, ikinci yılın sonundan itibaren sınırsız geri dönüş hakkına sahip olabileceklerdir. (BM bunların yüzde 18'lik nihai sayı dolsa da dönmeye devam edebileceklerini, ancak yüzde 18'lik kotanın bunlar tarafından önceden doldurulması halinde diğerlerinin kotadan yararlanmasına imkan kalmayacağı şeklinde izahatta bulunmaktadır.)
Rumların Kuzey Kıbrıs'taki eski mülklerinin 1/3'üne yeniden sahip olmaları öngörülmektedir. Geri kalan 2/3'ü için ise tazminat alacaklardır. Karpaz'a yerleşecek Rumlar ise malının tümünü geri almaya hak kazanacak ve dolayısıyla hemen hemen tamamı tapulu Rum malı olan bu bölge Rumlara geçmiş olacaktır.
• SONUÇ
Yeni ortaklık devleti iki kurucu devletin eşit statüsüne ve siyasi eşitliğine dayanmaktadır.
AB Komisyonu'nun anlaşma ile birlikte yaptığı taahhüt bu anlaşmada öngörülen derogasyon ve kısıtlamaları birincil hukuk haline getirmektedir. Diğer taraftan yeni ortaklık devletinin eşbaşkanları Avrupa Konseyi'ne gönderecekleri bir mektupla, Kıbrıs'ta varılacak kapsamlı anlaşmanın mal-mülk ihtilafları bakımından da dostane bir çözüm teşkil ettiğini ve bundan sonra açılacak davalarda Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'nin muhatap olacağını ifade edeceklerdir. Dolayısıyla Kıbrıs'ta tarafların imzalayacakları kapsamlı anlaşma garantör ülkelerce garanti altına alınacağı gibi, oluşturulacak yeni düzen AB ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşlarca Avrupa hukukunun bir parçası olarak kabul edilecektir.
Neticede Türk tarafı toprak ve asker çekme konularında fedakarlıklarda bulunurken, Kıbrıs'ta ''Kıbrıs Türk Devleti'' adı altında yeni bir kurucu devlet oluşacak, Rumların temsil ettiklerini iddia ettikleri 1960 ''Kıbrıs Cumhuriyeti'' de son bulmuş olacaktır.
Ezcümle, Annan planının nihai versiyonu ile ortaya çıkan tabloda Kıbrıs Türkleri 1960 düzenlemelerinin çok ötesine giden siyasal ve hukuki haklara sahip olmuş olacaklardır.''

•
•
•
•
•

KEŞFETYENİ
Survivor'ın eski şampiyonunu gören tanıyamıyor! 'Bambaşka biri'
Survivor'ın eski şampiyonunu gören tanıyamıyor! 'Bambaşka biri'

Cadde | 20.06.2025 - 06:31

Survivor 2023 şampiyonu Nefise Karatay, Instagram'ı sık kullanan ünlülerin başında geliyor. Yeni paylaşım yapan Nefise Karatay, yaşadığı değişimle dikkatleri çekti.

Yazarlar