06.01.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:
Nil Kural-İstanbul
Defalarca izlenen filmlerin Yaşar Usta’dan Mahmut Hoca’ya unutulmaz karakterlerine can veren; rollerin sıcaklık ve sempatikliklerini borçlu olduğu, birçok izleyicinin ailesinden biri gibi gördüğü karakter oyuncusu Münir Özkul (93), dün hayatını kaybetti. Uzun süredir hasta olan Özkul, 200’ü aşkın filmde rol aldığı Türk sinemasının gelmiş geçmiş en sevilen aktörlerinden biriydi. Tiyatro sahnesinin tozunu yutmak ise ilk ve büyük tutkusuydu.
Özkul, 15 Ağustos 1925 tarihinde İstanbul’un Bakırköy semtinde dünyaya geldi. İleride ‘Hababam Sınıfı’ serisinin Mahmut Hoca’sı olarak kalplerde taht kuracak olsa da, öğrenim hayatı ‘Hababam Sınıfı’nın öğrencilerine daha yakındı. “Gitmediğim lise kalmadı” diyen usta oyuncu, üç yıllık lise öğrenimini sekiz yılda ve en son İstanbul Lisesi’nde tamamladı.
Osmanlı döneminin paşa ailelerinden birine mensup Özkul’un ailesi, geleneği sürdürerek onun da paşa olmasını istiyordu. Hayatın yolunu farklı çizmesini, “Fakat tiyatro merakı başlayınca, paşa olamayacağımı anladım maalesef. Annemi ikna etmek de çok zor oldu” diye anlatacaktı.
1941-1944 yılları arasında Bakırköy Halkevi’nde amatör olarak sahneye çıkmaya başladı. Profesyonel tiyatro kariyeri ise 1948’de Sadık Şendil’in bir tavsiye üzerine, onu Ses Tiyatrosu’na çağırmasıyla başladı. ‘Aşk Köprüsü’ adlı oyunda rol aldı. İlk gününü ileride şöyle anlatacaktı: “Bıraksalar da gitsem diyordum. O kadar sıkılıyordum (...) İlk gece korktuğumuz şarkı üç defa bize söyletildi. ‘Kim bunları tuttu da bravo diyerek beni rezil ettiler’ diye düşündüm. Sirkeci’ye kadar ağladım.”
1950’lerin başında Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne’ye geçen Özkul, bu ilk ustalarını hayatını değiştiren isimler arasında sayacaktı: “Benim sanat yaşamımda beş kişinin büyük etkisi olmuştur. Bunlar Muhsin Ertuğrul, Ferdi Tayfur, Haldun Dormen, Sadık Şendil ve Şakir Eczacıbaşı’dır.”
Dümbüllü’den devraldığı kavuk
Usta oyuncunun sahne kariyerinin dönüm noktalarından biri de meşhur kavuktu. 1968’de Altan Karındaş topluluğunda sahnelenen Sadık Şendil’in ‘Kanlı Nigar’ oyunundaki rolü sebebiyle İsmail Dümbüllü, Kel Hasan’dan devraldığı 50 yıllık simgesel kavuğu Özkul’a vermişti. Oyuncu bu önemli anı, “İsmail Abi bana verdi, eskilerin ‘el vermek’ diye tabir ettikleri, bir sanatın devamı demek... 600 senelik bir kültürün sembolü olmuş. Ben de gençler yetiştireceğim ve en yetenekli bulduğuma vereceğim” diye anlatacaktı. Özkul, kavuğu 1989’da Ferhan Şensoy’a devretti.
1950’lerde tesadüfi bir set ziyaretiyle başlayan sinema kariyerinin ilk yıllarında Muhsin Ertuğrul’un yönettiği ‘Halıcı Kız’, Lütfi Akad’ın imzasını taşıyan ‘Kalbimin Şarkısı’nın da aralarında olduğu filmlerde rol aldı. Onu geniş kitlelere sevdirecek filmler, 1970’lerde Ertem Eğilmez’in efsane kadrosuna katıldıktan sonra geldi.
“Toplumla çok güç anlaşıyorum. Benim gibi toplumla güç anlaşan insanlara ilgi duyarım.
Bunun en sivri ve en tipik örneklerine meyhanelerde, akıl hastanelerinde ve sanat çevrelerinde rastlanır (...) Akıl hastaneleri en özgür olduğum, her şeyi objektif görebildiğim tek yerdir. Orada rahata ererim.”
1990’larda alkolü bırakan oyuncu, 1970 yılında Abdi İpekçi’ye verdiği bir söyleşide kendisini, “Yaradılış olarak çok mahcup, çok sıkılgan bir insanım. Genellikle kendimi çocuk hissediyorum. Bu bana çok ızdırap verdi” şeklinde anlatıyordu. Dört kez evlenen ve üç çocuk babası olan Özkul, 40’ıncı sanat yılında “40 senemi vermişim ben bu çok sevdiğim işe. 40 sene bu millet beni geçindirmiş, bakmış bana. Bu, mutlulukların en büyüğü” diyordu. Oysa izleyicilerine armağan ettiği karakterler, attırdığı kahkahalar ve döktürdüğü gözyaşlarıyla izleyicisine hiç borçlu kalmadı.
‘Ses Tiyatrosu’nda anacağız’
Kolundan ameliyat olan Ferhan Şensoy’a acı haberi kızları verdi. Hastanede olduğu için cenaze törenine katılamayacak olan oyuncu, “Ustaların utasını yitirdiğimiz için çok üzgünüm. Ortaoyuncular’ın kuruluş yıldönümü olan 14 Mart’ta, Türk tiyatrosunun beş kavuklusunun da sahneye çıktığı Ses Tiyatrosu’nda ustamız için bir anma töreni düzenleyeceğiz. Başımız sağolsun” şeklinde konuştu.
![]() GÜNER ÖZKUL: ‘MAALESEF DOĞRU’ Yeşilçam’ın efsane isimlerinden, ‘Hababam Sınıfı’nın Mahmut Hoca’sı Münir Özkul’un vefatıyla ilgili bugüne kadar birçok asılsız haber yapıldığını söyleyen kızı Güner Özkul, “Bu kez maalesef doğru, babamı kaybettik. O asılsız haberlerle aslında biraz bugüne hazırlanmış olduk. Kanada’dan abimi bekliyoruz. Cenaze töreni bir aksilik olmazsa pazar günü saat 11.00’de Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde düzenlenecek. Daha sonra Teşvikiye Camii’nde öğle namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’na ya da aile kabristanına defnedeceğiz” dedi. Ferhan Şensoy’un kendisini aradığını da sözlerine ekleyen Özkul, “Yeni ameliyattan çıkmış. Cenazeye gelemeyecek ama 14 Mart’ta bir anma töreni yapacaklarını söyledi. Geceyi kendisi yönetecek” dedi. Mesut yılmaz - GÖKHAN KAM |
‘Özkul, dev bir aktördü’ Türkan Şoray: Yeri kolay kolay doldurulamayacak dev bir aktördü. Çok duygusal, hassas, zarif bir insandı. O, sinemada oynadığı rollerle kalbinin güzelliğini, iyiliğini yansıttı hep insanlara. |
‘Sevgiyle yâd edilecek”
Özkul’un vefatı sanat ve siyaset dünyasını yasa boğdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yayınladığı başsağlığı mesajında “Canlandırdığı karakterler, oyunculuğu ve sanatçı kişiliğiyle, tüm vatandaşlarımızın sevgisini kazanan kıymetli sanatçımız, usta oyuncu Münir Özkul, gelecek nesiller tarafından da her zaman sevgi ve saygıyla yâd edilecektir” ifadesini kullandı.
‘Gençlere örnek olmuştur’
Başbakan Binali Yıldırım da, “Münir Özkul, rol aldığı yüzlerce tiyatro oyunu ve filmlerle derin izler bırakmıştır. Sanatseverlerin gönlünde müstesna bir yeri olan usta oyuncuya Allah’tan rahmet diliyorum” dedi.
‘Unutulmaz yer edindi’
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Adı Türk sinema ve tiyatro tarihiyle birlikte anılacak olan Yeşilçam’ın çınarı Münir Özkul’a Allah’tan rahmet ailesine, sevenlerine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum” diye konuştu.
Twitter’dan açıklama
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise “Türk sineması çok büyük bir sanatçıyı, Mahmut Hoca’sını kaybetti. Özkul’a Allah’tan rahmet, sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyorum” cümlelerini kullandı.
Futbol dünyası da unutmadı
Başta Türkiye Futbol Federasyonu olmak üzere Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray’ın da aralarında bulunduğu birçok futbol takımı ve sporcular, sosyal medya ile resmi site üzerinden başsağlığı mesajı yayınladı.
Ödülleri...
1972 yılında Ertem Eğilmez’in imzasını taşıyan ‘Sev Kardeşim’deki performansıyla Altın Portakal’dan En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü aldı. 1996 yılında da Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen gecede 55’inci sanat yılı kutlandı. 1997’de Altın Kelebek Onur Ödülü’ne değer görülen Özkul’a 1998 yılında Kültür Bakanlığı tarafından devlet sanatçısı unvanı verildi. 2004’te Sinema Yazarları Derneği Ödülleri Onur Ödülü’nü kazanan Özkul, 2015’te T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne değer görüldü.