GündemErdoğan: "Muhafazakar demokrasi anlayışına önem atfediyoruz"

Erdoğan: "Muhafazakar demokrasi anlayışına önem atfediyoruz"

10.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Erdoğan: "Muhafazakar demokrasi anlayışına önem atfediyoruz"

Erdoğan: Muhafazakar demokrasi anlayışına önem atfediyoruz

11:10


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti olarak ''muhafazakar demokrasi'' anlayışına önem verdiklerini vurgulayarak, ''AK Parti, siyaseti radikalleştiren 'siyasi cemaat' anlayışına da, siyaseti fikirsizleştiren 'siyasi şirket' anlayışına da kesinlikle karşıdır'' dedi.
AK Parti'nin İstanbul Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde düzenlediği ''Uluslararası Muhafazakarlık ve Demokrasi Sempozyumu'', Başbakan Erdoğan'ın konuşmasıyla başladı.
Erdoğan, 2 gün sürecek sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, partisinin milenyumun ilk yıllarında kurulan ve 1 yıl sonra da iktidara gelen Türkiye'nin en büyük partisi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Sadece cumhuriyet tarihinde değil, dünya tarihinde de bu siyasal başarının çok az örneğinin olduğu bir parti. AK Parti, Türk siyasal yaşamında yeni bir siyaset tarzını, yeni bir anlayışı temsil ediyor. 'Muhafazakar demokrasi' olarak ifade ettiğimiz siyasal kimlik altında çok açık, net ortaya koyduğumuz siyaset üslubu, tarzı ve siyaset kültürü, sadece Türkiye açısından değil, dünya siyaseti açısından da çok önemli bir açılımdır.
Bu sempozyumda 2 gün boyunca yapılacak tartışmalar ve açıklamalar, siyasal kimliğimizi olgunlaştırmamız açısından yol gösterici olacaktır.
Dünya üzerinde sosyalizm, liberalizm ve muhafazakarlık arasında olduğu gibi diğer siyasal çizgiler arasında da ciddi bir ilişkinin ve etkileşimin olduğu görülüyor. Artık çok katı ve kesin hatlarla ideolojilerin birbirlerinden ayrılması ve kutuplaşmasına değil, farklı ideolojiler arasındaki geçişkenliklerle birlikte yeni siyasal kulvarların oluşmasına tanık oluyoruz. Siyah ve beyazın keskinliği yerine, daha renkli ve çok boyutlu bir tablo var önümüzde.
Biz AK Parti olarak 'muhafazakar demokrasi' anlayışına önem atfediyoruz. Çünkü bu çabanın, siyasetin yenilenmesi ve güçlenmesi açısından ne anlam ifade ettiğini çok iyi biliyoruz.''

AK PARTİ'DEN ÖNCE SİYASİ HAYATA HAKİM OLAN PARTİLER..
Başbakan Erdoğan, Türkiye'de siyasetin gerçekçi bir zeminde yapılmasının, partilerin kendi siyasal kimliklerini deklare etmeleri ve buna uygun bir siyaset tarzı gütmelerinin öncelikle ''siyasetin güçlenmesi'' anlamını taşıyacağını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''AK Parti'den önce siyasi hayata hakim olan partilerin iki karakteristiği vardır. Birinci kısım partiler, siyaseti sadece belli bir ideoloji temelinde yaparak siyasi parti olmaktan çok siyasi cemaat gibi davranıyorlardı. Bu partiler, kamu siyaseti temelinde bir yapılanma yerine katı ideoloji temelinde yapılanarak siyaseti radikalleştirmekteydiler. Diğer tür partiler ise her türlü siyasi fikirden yoksun, sadece rant dağıtmaya ayarlanmış siyasi şirket görünümündeydiler.
AK Parti, siyaseti radikalleştiren 'siyasi cemaat' anlayışına da, siyaseti fikirsizleştiren 'siyasi şirket' anlayışına da kesinlikle karşıdır. AK Parti, muhafazakarlık temelinde bir kitle partisidir. Siyasetin fikir ekseninde yapılmasını temel almakta, buradan kalkarak kitlelere dönük merkez siyaseti üretmektedir. Böylece AK Parti, toplumsal merkezden aldığı güçle siyasi merkezi yeniden inşa etmiş ve merkez sağın tartışmasız tek gücü haline gelmiştir.
Türk siyasi yaşamından silinip giden partilere baktığımız zaman, bu partilerin siyasi kimliklerini geliştiremedikleri için önce söylem krizine, sonra temsil krizine girdiklerini görürüz.
AK Parti'nin bugün iktidarda olmasına rağmen böyle bir çaba içine girmiş olması, önemsenmesi gereken bir açılımdır. Türkiye'de üretilecek bir model, birçok ülkeye de örnek olabilecektir.''

ÇAĞDAŞ DÜNYANIN ORTAK HEDEFİ...
Türkiye'nin doğu ile batı, İslam ile Hıristiyanlık, Avrupa ile Asya arasında ''köprü'' durumunda olduğuna dikkat çeken AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin laik ve demokratik yapısı ile İslam kültüründen kaynaklanan gelenekleri birarada götürmesi, doğudan da, batıdan da dikkatle izlenmektedir. Dün bunu Almanya'daki Bertelsmann Forumu'nda da çok açık ve net gördük.
Böyle bir modelin olması, iki uygarlık arasında kanalların açık olması, işbirliğinin var olması demektir. Bu misyonu kendi çıkarları için uygun görmeyen ve medeniyetler arası çatışmayı körüklemek isteyenler olabilir. Ancak unutmayalım ki çatışmalar ve savaşlar istisnadır. Asıl olan barış ve uzlaşı, diyalog ve işbirliğidir. Bugün için çağdaş dünyanın ortak hedefi, barış, istikrar ve refahı güvenceye alacak bir diyalog ve işbirliğini geliştirmek şeklinde özetlenebilir. Bu ortak hedefe ulaşabilmek için demokrasi ve insan haklarına saygının güçlendirilmesi, sürdürülebilir ve dengeli bir ekonomik ve sosyal gelişmenin sağlanması, yoksullukla mücadele önlemlerinin artırılması, kültürler arasındaki karşılıklı anlayışın geliştirilmesi zorunluluğu vardır.''

KEŞFETYENİ
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım

Cadde | 14.05.2025 - 07:51

Berk Atan, taburcu olduktan sonra sosyal medya hesabından yeni paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

Yazarlar