18.10.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Erdoğan, dün 10.45 sıralarında, AKP'nin 11.00'de başlayacak TBMM grup toplantısına katılmak için evinden ayrıldı. Erdoğan'ın makam aracına, grup toplantısına katılacak AKP Adana Milletvekili Ömer Çelik de bindi. Koruma konvoyuna, Erdoğan'ın oturduğu evin sahibi ve AKP Ankara Milletvekili Faruk Koca da aracıyla eşlik etti. Türkiye, dün aniden rahatsızlanan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hastaneye götürülürken yaşanan "koruma skandalı"nı panikle izledi. Makam aracı TBMM'nin girişine ulaştığı sırada, konuşma notlarını inceleyen Erdoğan'ın başı, şoförüne "yavaşla" dedikten sonra öne düştü. Çelik de şoföre "hemen hastaneye" talimatını verdi. Koruma konvoyu siren çalarak Güven Hastanesi'ne yöneldi. Hastanenin bulunduğu dar sokağa giren konvoydaki bazı araçlar, park halindeki araçlara çarptı. Bu sırada korumaları, çenesi kilitlenen Erdoğan'ın dilinin nefes borusunu tıkamaması için elle müdahalede bulundu.Hastaneye gelindiği sırada Çelik, koruma amiri Halit Özgüner ile makam şoförü Harun Kandemir aynı anda araçtan indi. Ancak Erdoğan'ın kapısı açılamadan, şoförün anahtarı içeride unutması nedeniyle, güvenlik sistemi aracın tüm kapılarını kilitledi. Başı öne düştü Alarm sistemi devreye giren aracın kapılarını açamayan korumalar, baygın şekilde mahsur kalan Erdoğan'ı çıkarabilmek için yakındaki bir inşaattan demir çubuk getirdi. Sol ön cam demir çubukla da kırılamayınca, bu kez balyoz getirildi. Camı balyozla kırmayı başaran korumalar, daha sonra kapıları açarak içeride yaklaşık 5 dakika baygın kalan Erdoğan'ı sırtladı ve sedyeye yatırdı. Bilinci kapalı, solunumu düzensiz halde acil servise getirilen Erdoğan, yaklaşık yarım saat baygın kaldıktan sonra iğneyle kendine geldi. Beyin kanaması ve kalp spazmı şüphesi nedeniyle Erdoğan'ın tomografisi ve kalp elektrosu çekildi.İlk açıklamayı 11.40'ta yapan Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki, Erdoğan'ın kan şekerinin düştüğünü, makam aracının camlarının da kapıların kilitlenmesi nedeniyle kırıldığını söyledi. Bu sırada Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve çok sayıda bakan hastaneye geldi. 5 dakika mahsur kaldı Gül, Erdoğan'la görüştükten sonra paniğe gerek olmadığını belirterek, "Siz de yakından takip ediyorsunuz programını. Bu kadar yoğun çalışma. Orucun getirdiği yorgunluklar. Zaten gece de biraz rahatsızlığı söz konusu olmuş. Fazla bir şey yememiş" dedi. Sahur yapmadan oruç tuttuğu öğrenilen Erdoğan'ın, ziyaretine gelenlere "İyiyim, birkaç saate çıkacağım. Hemen çıkmak istedim ama tetkikler yapılacakmış" dediği öğrenildi. Sahur yapmamış Erdoğan'ın, önceki gece 20.30'da başlayan ve 3 saat süren MYK'dan sonra gece 01.00'de evine gittiği, toplantı sırasında AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'a baş ağrısından şikâyet ettiği öğrenildi. Fırat'ın kan şekerini ölçtürmesini söylediği Erdoğan'ın "Şekerim sınırda" yanıtı verdiği, Fırat'ın da "Tok karnına ölçtürün, önemli konu" dediği bildirildi. AKP'li Faruk Koca da yaşananları, "Meclis'e giriyorduk. Notlarına bakarken şoförüne 'yavaşla' demiş. Sonra boynu düşmüş. Hastanede iğne yapıldıktan yarım saat sonra kendine geldi" sözleriyle anlattı. Olay sırasında hastanede bulunan CHP'li eski Turizm Bakanı İrfan Gürpınar da, "Korumalar ne yapacağını bilemiyordu. Kapılar açılmadı. Önce balyoz, sonra demirlerle kırmaya çalıştılar. Cam kırılıp kapı açılınca Erdoğan sedyeyle acile taşındı" dedi. Şekeri sınırda Güven Hastanesi Başhekim Yardımcısı Tevfik Ali Küçükbaş, Erdoğan'ın durumuyla ilgili olarak şunları söyledi: "11.25'te halsiz ve bitkin bir halde, hafif bilinci bulanık halde acil servise getirildi. Hayati fonksiyonlarının yerinde olduğunu belirledik. Kan şekeri düşüktü. Tıpta hipoglisemi dediğimiz rahatsızlığı belirledik. Hipogliseminin tekrar edebileceğini biliyoruz. Bunun için bir süre daha izlemede tutmak istiyoruz. Ancak kendilerinin takdirinde. Rahatsızlığı uzun süreli açlığa bağlı. Kendileri sahur yemeğini zannediyorum ya yapmadı veya çok az gıda almış. Bir de aşırı bir tempo içinde. Daha önce böyle bir atak geçirmemiş. İlaç tedavisi uyguluyoruz, serum veriyoruz, kan şekeri kontrolünü yapıyoruz." Hipoglisemi tekrarlayabilir Başbakan Erdoğan, kendine geldiğinde ilk sorusu "basın" oldu. Yakın kurmaylarının "Nasılsınız?" soruları üzerine iyi olduğunu belirten Erdoğan, "Basın dışarıda mı?" dedi. Kurmayları da bu soruya olumlu yanıt verdi. Gözlerini açtı 'basını' sordu Türkiye Diyabet Vakfı'nın verdiği bilgiye göre, "hipoglisemi", kan şekeri düzeyinde 50 mg/dl altına düşüş yaşanması durumudur. Gereğinden fazla insülin veya oral antidiyabetik kullanmak, yemekleri ve ara öğünleri düzensiz yemek, öğünlerde az karbonhidrat almak, aşırı egzersiz, alkol kullanmak, sindirim güçlüğü, soğuk ortamdan hızla çok sıcak ortama geçmek gibi durumlarda görülebiliyor. Hipoglisemi nedir?