Gündem İzmit Körfezi'nde deniz salyası temizliği! Tam 100 ton çıktı

İzmit Körfezi'nde deniz salyası temizliği! Tam 100 ton çıktı

08.05.2021 - 09:33 | Son Güncellenme:

Son dakika gelen habere göre; İzmit Körfezi'nde su yüzeyinde deniz salyasından (müsilaj) kaynaklı beyaz tabakanın temizlenmesi için çalışmalar devam etti. Öte yandan uzmanlardan da deniz salyalarıyla ilgili önemli uyarılar geldi. İşte haberin ayrıntıları...

İzmit Körfezinde deniz salyası temizliği Tam 100 ton çıktı

Kocaeli Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, İzmit Körfezi'nde görülen ve denizlerde balıkçılık faaliyetlerinin durmasına neden olan müsilaj ile mücadele çalışması yürütüldü.

Haberin Devamı

Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Deniz ve Kıyı Hizmetleri Şube Müdürlüğünce yapılan çalışma kapsamında, deniz denetim uçağıyla deniz salyasının etkili olduğu bölgeler tespit edildi.

İzmit Körfezinde deniz salyası temizliği Tam 100 ton çıktı

Daha sonra belirlenen noktalara yönlendirilen ekipler, deniz süpürgesi ve amfibik araçların desteğiyle bunları topluyor.

Denizden alınarak çuvallara doldurulan yapışkan madde, bertaraf edilmek üzere İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme AŞ'ye gönderiliyor.

Ekipler, 38 gündür süren temizlik çalışmalarında toplam 100 ton deniz salyası topladı.

İzmit Körfezinde deniz salyası temizliği Tam 100 ton çıktı

BALIKÇILAR DENİZE AÇILAMIYOR

Marmara Denizi'nde bu yıl ilk şubat ayında görülen ve 3 ay etkili olan deniz salyası bugünlerde Tekirdağ sahillerinde yeniden görülmeye başlandı. Marmaraereğlisi ve Şarköy ilçelerinde görülen deniz salyası deniz üzerinde oluşturduğu kirlilik nedeniyle vatandaşı tedirgin ediyor. Balıkçıların balık ağlarını yırtmasıyla 'kaykay' adını verdikleri deniz salyası, uzun zamandır etkili olmasıyla balıkçıların bölgede sezonu erken kapatmasına neden oldu. Deniz salyası su üzerinde oluşturduğu tabakayla sahillerde kirliliğe neden olmasıyla dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

'DENİZE AĞ ATAMIYORUZ, YETKİLİLERDEN BİR ARAŞTIRMA BEKLİYORUZ''

Tekirdağlı balıkçılardan Hüseyin Oğuz, deniz salyası nedeniyle denize ağ atamadıklarını ve bu nedenle çok zor durumda olduklarını belirterek, “Denize ağ atamıyoruz. Salyadan ağlar çok çamur olduğu için ne balık vuruyor ne geliyor. Balıkçılarımız mağdur durumda. Bir çapariye gidiyoruz oradan ekmeğimizi çıkarmaya çalışıyoruz. Yetkililerden bir araştırma yapmasını istiyoruz. Daha öncede oluyordu bu kay kay dediğimiz ancak bu yıl haddinden daha da fazla. Burada bu yıl gırgırlaramız bile balıkçılık yapamadı, Karadeniz'e gitti" dedi.

İzmit Körfezinde deniz salyası temizliği Tam 100 ton çıktı

UZMANLARDAN DENİZ SALYASININ ÖNLENMESİ İÇİN "ARITMA" ÖNERİSİ

Marmara Denizi'nin çeşitli noktalarında görülen deniz salyası, şubattan bu yana etkisini sürdürüyor.

İstanbul'un yanı sıra Yalova ve İzmit'teki kıyılar ile Bandırma Körfezi ve Bursa Mudanya sahilinde görülen deniz salyası, Tekirdağ'da balıkçıların avlanmaya ara vermesine neden oldu.

Haberin Devamı

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Sunlu, aşırı alg çoğalması veya alg patlaması denilen olayın, göllerde, yüzlerce yıllık süreçte yaşlanmaya bağlı görülen doğal bir olay olduğunu söyledi.

Sunlu, ancak deniz ve okyanuslardaki aşırı alg çoğalmasının "doğal bir süreç" olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı.

Alglerin suda bulunduğunu ancak aşırı çoğalmaları için bazı etkenler olduğunu anlatan Sunlu, bunlardan birinin azot, fosfat, karbon gibi besleyici etkenlerin aşırı artması, diğerinin de su sıcaklığı, güneş ışığı miktarı, rüzgar gibi çevresel faktörler olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Sunlu, besleyici etkenlerin, denize ulaşan arıtılmamış sularla çoğaldığını belirterek, "Suyu arıtarak bu faktörü kontrol edebiliriz. Çevresel faktörleri kontrol etme gücümüz yok. İnsanlık olarak yapabileceğimiz şey besleyici elementlerin suya geçişini azaltmak. Denize ulaşacak sular arıtılmalı." diye konuştu.

Marmara Denizi'nin iç deniz olduğunu ve su deşarjlarından çok etkilediğini kaydeden Sunlu, orada görülen deniz salyalarına ilişkin "Bu kesinlikle biyolojik kirlenme türü." dedi.

Haberin Devamı

Sunlu, iç deniz Marmara'ya arıtılmadan gelen evsel, tarımsal faaliyet kaynaklı suların besleyici etken olduğunu vurgulayarak, "Algler de çevresel faktörlerin, yani sıcaklığın, ışığın, rüzgarın uygun olduğu her ortamda çoğalabiliyor. Artık mevsimsel bir konu değil, uygun koşulları bulduğu her mevsimde çoğalabiliyor." ifadelerini kullandı.

Küresel ısınmaya bağlı olarak deniz yüzeyi su sıcaklığının yükselmesiyle sudaki biyolojik faaliyetlerin arttığını belirten Sunlu, ayrıca sele neden olan ani kuvvetli yağışlarla da besleyici etkenlerin denizlere ulaşabildiğini söyledi.

Sunlu, aşırı alg çoğalmasının insan sağlığına zarar verebileceğini, balıkçılığı etkilemesi nedeniyle ekonomik, kirlilik nedeniyle de turizm açısından olumsuzluklara yol açabileceğini kaydetti.

"ESAS PROBLEM DENİZİN KİRLİ OLMASI"

Sulardaki doğal yaşam üzerine çalışmalar yürüten emekli öğretim üyesi, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Erol Kesici de Marmara'daki salyalaşmanın kirliliğe bağlı alg patlamasıyla oluştuğunu söyledi.

Haberin Devamı

Alglerin bütün sularda bulunan faydalı bir organizma olduğunu anlatan Kesici, ancak aşırı çoğaldıklarında tehlikeli hale geldiğini vurguladı.

Özellikle durgun sularda havaların ısınmasıyla alglerin çoğalmak için uygun ortam bulduğunu dile getiren Kesici, şu ifadeleri kullandı:

"Aşırı şekilde çoğalarak koloni oluştururlar, müsilaja neden olurlar ve yüzeye vururlar. Yüzeye vuranların büyük kısmı ölür ve toksik madde yayar. Bunlar kokuya neden olur. Yani Marmara'da gördüğümüz, biyokimyasal bir olaydır. Bunlar salyalaşmış vaziyetteyken mutlak suretle toplanmalı. Kirlilikten doğan salyalar, yeni kirliliğe neden oluyor. Genelde bu olay havaların ısınması ve suların dingin olmasıyla gözükür. Kirlilikle mevsim tanımaz hale geldi. İklimin ve başka şeylerin etkisi var ama onların etkisi yüzde 1. Esas problem denizin kirli olması. Marmara'da özellikle kıyıya yakın alanlarda dip temizliği yapılması gerekir."