GündemKameradan çıkan soru işaretleri

Kameradan çıkan soru işaretleri

22.04.2010 - 01:13 | Son Güncellenme:

TÜBİTAK, Alparslan Arslan’ın 16 Mayıs 2006’da Danıştay’da keşif yaptığı günkü kamera kayıtlarının bir kısmının, aynı gün saat 19.47 - 19.50 arasında, geri döndürülemez şekilde silindiğini bildirdi

Kameradan çıkan soru işaretleri

Ergenekon davasında, Danıştay 2. Daire’ye yönelik silahlı saldırı öncesi Danıştay kamera kayıtlarının bulunduğu hard diskteki görüntülerin bir bölümünün silindiği, bazı görüntülerin kurtarıldığının açığa çıkması soru işaretlerine neden oldu. Danıştay saldırısından hemen sonra Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkemenin hard disklerin incelenerek, görüntülerin kurtarılabileceği yönündeki talepleri reddettiği ortaya çıktı. Aynı dönemde kayıtların silinmesinin Ergenekon yapılanmasıyla ilgisi olduğuna yönelik iddiaların ortaya atıldığı anlaşıldı.
17 Mayıs 2006’daki saldırıdan sonra soruşturma ve yargılama sürecinde şu gelişmeler yaşandı:
- Saldırıdan önce Alparslan Arslan, Danıştay binasına girerek keşif yaptı. Danıştay 2. Daire üyesi Mustafa Birden’in odasının kapısını zorlayan Arslan, görevlilerin ne aradığını sorması üzerine dosya takip ettiğini belirterek binadan ayrıldı.
- Saldırı günü Danıştay kamerasının, cihazın bir gün önce sökülmesi nedeniyle kayıtta olmadığı açıklandı. Kameraların arızalı olduğunun açıklanması nedeniyle hiçbir kayıt bulunamadı.
- Soruşturma sürecinde de Danıştay binasının güvenliğinden sorumlu OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri şirketi yetkililerinin olayda ihmal veya kasıtları bulunup bulunmadığı araştırılmadı.

Kameralar bir gün önce gitti
- Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama sürecinde de dava dosyasına sadece OYAK Savunma ve Güvenlik şirketiyle, Danıştay Başkanlığı Genel Sekreterliği’nin yaptığı yazışmalar girdi. Şirketin saldırıdan sonra 17 Mayıs’ta hazırladığı yazıda, Danıştay binasındaki güvenlik kayıtlarının tutulduğu hard diskin arızalandığının bildirilmesi üzerine 16 Mayıs saat 16.00’da kayıt yapılan cihazın söküldüğü ve geçmiş görüntülerle ilgili herhangi bir dosyanın kurtarılamadığı belirtildi.
- Yazıda, kayıt cihazının hard diskleri ile birlikte silindiği, formatlandığı, arızalı hard disklerin değiştirildiği, yazılımın yeniden yüklendiği kaydedildi. Şirketin, Danıştay’a gönderdiği başka bir yazıda da 16 Mayıs günü gerçekleşen arızanın yerinde giderilemediği, bu nedenle cihazın sökülerek teknik servise gönderildiği belirtildi. Yazıda, cihazın yenisiyle değiştirilmek üzere 17 Mayıs sabahı Danıştay’a gelindiği, ancak saldırı nedeniyle cihazın montajının öğleden sonra yapılabildiği kaydedildi. Yazıda, arızalı cihazın teknik servise getirilmek üzere söküldüğü saate kadar kaydedilen görüntülere de ulaşılamadığı vurgulandı.
- Danıştay Genel Sekreterliği’nden emniyet gönderilen 22 Mayıs 2006 tarihli bir yazıda ise, görüntü kayıt cihazının saldırıdan önce 3 kez arızalandığı, 8 Mayıs’taki arıza üzerine şirketten kayıt cihazı arızasıyla ilgili köklü bir çözüm bulunmasının istendiği belirtildi.
- Yargılama sürecinde Danıştay binasındaki kamera kayıtları ile ilgili bir inceleme yapılamadı.
Yargıtay’ın, Danıştay davasının Ergenekon’la birleştirilmesi yönündeki bozma kararının ardından iki dava birleştirilerek, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Kamera kayıtlarının bulunduğu hard diskin bir kısmının silindiği ve bir kısmının kurtarıldığı ise, ancak TÜBİTAK’ın dün mahkemeye gönderdiği raporla ortaya çıkarılabildi. Rapora göre, güvenlik kamera kayıtlarının alındığı hard disklerdeki görüntülerin bir kısmı silindi. Özel bir programla yapılan çalışma sonucu bu kayıtların bir kısmı kurtarıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi naip hakimi tarafından, kamera kayıtlarının silinmesiyle ilgili, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Haberin Devamı

Görüntüler 16 Mayıs’ta silinmiş
Bilirkişi Hayrettin Bahşi tarafından hazırlanan raporda, teslim alınan WMAJ96544993 ve WMAJ97196969 seri numaralı hard diskler ve DVD içeriklerinin incelendiği, sonu 93 ile biten seri numaralı hard diskte bazı silinmiş dosyalar olduğu kaydedilerek şöyle denildi: “Silinmiş dosyaların çok büyük bölümünün 16 Mayıs 2006’da saat 19.47 - 19.50 tarihleri arasında silindiği ve bu silinmenin geri döndürülemez şekilde yapıldığı tespit edilmiştir. Kamera sistemleri 23 Aralık 2005’te kurulmuş, hard diskin içinde bu tarihten önceki görüntüler de yer almaktadır. Bu durumda, Danıştay binasında kurulan kamera sisteminde kullanılan hard diskin daha önce başka yerde kullanılması, firmadan istenen orijinal hard disk yerine başka bir yerde kullanılan hard diskin üzerine ilgili dosyaların kopyalanması ve daha sonra üzerinde silme işlemi yapıldığı ihtimali bulunmaktadır. Hard diskin orijinal olup olmadığı sorusu da net olarak cevaplandırılamamıştır.”

Haberin Devamı

6 Haziran’da işlem yapılmış
Firma tarafından verilen DVD’deki dosyaların 6 Haziran 2006’da oluşturulduğu ya da kopyalandığı düşünülmektedir. Bu tarihle ilgili de DVD’de kamera kayıtları mevcuttur, ama bu kayıtlar içinde görüntü bulunmamaktadır. Dolayısıyla firma tarafından o tarihte hard diskle bir işlem yapıldığı sonucuna varılmıştır.” Danıştay binasındaki 8 kameranın görüntü alanlarına yer verilen raporda DVD’de olup da hard diskte silinmiş olarak bulunan dosyaların iki ayrı şekilde oluşabileceği değerlendirilmektedir. Birincisi DVD’ye sonradan yaratılmış dosyaların konulmasıdır. İkincisi ve daha muhtemel olanı ise 6 Haziran 2006 tarihinde oluşturulması dikkate alınırsa, bu işlemden sonraki gün olan 7 Haziran 2006 tarihinde söz konusu dosyaların silinmesidir” denildi.

MİT’çi Eymür’ün iddiası
Saldırıdan hemen sonra eski MİT Müsteşarı Mehmet Eymür, Arslan’a ait kamera kaydının Orhan Çoban tarafından silinmiş olabileceğini iddia etmişti. Eymür Çoban’ın ayrıca, MİT’çi Kaşif Kozinoğlu ve Yavuz Ataç ile birlikte Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan MİT’e geldiğini iddia etmişti. Mahkemeye gelen yazıda da, OYAK Savunma ve Güvehnlik Sistemleri adlı şirketin genel müdürünün Çoban olduğu ortaya çıkmıştı. Ergenekon davası sanıklarından olan ve Eskişehir’de bulunan bombaların sahibi olduğu iddia edilen Binbaşı Fikret Emek’in de, saldırıdan 39 gün önce OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri şirketinden arandığı anlaşılmıştı. Emek’in, saldırıdan 2.5 ay sonra OYAK’a ait numaraya iki kez mesaj attığı, Ergenekon sanıklarından emekli Albay Fikri Karadağ’ın da aynı şirketten arandığı belirlenmişti.

Haberin Devamı

İŞTE O GÖRÜNTÜLER


KEŞFETYENİ
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım
Sevenlerini korkutmuştu! Kaza sonrası yeni paylaşım

Cadde | 14.05.2025 - 07:51

Berk Atan, taburcu olduktan sonra sosyal medya hesabından yeni paylaşımlar yapmaya devam ediyor.

Yazarlar