Gündem Kanserden 3 çocuğunu kaybetti! Kızları için çabalıyor

Kanserden 3 çocuğunu kaybetti! Kızları için çabalıyor

11.11.2020 - 12:25 | Son Güncellenme:

Siirt'te üç çocuğunu kanserden kaybeden Tunç ailesi, aynı belirtileri gösteren 4 yaşındaki kızları Fatıma Melek'i yaşatmak istiyor.

Kanserden 3 çocuğunu kaybetti Kızları için çabalıyor

Conkbayır Mahallesinde oturan 6 çocuklu Sabahat (35) ve Kazım Tunç  (35) çifti, 14 yıl önce baş ağrısı ve halsizlik şikayetiyle hastaneye kaldırdığı  3 yaşındaki kızları Gülcan'dan aldıkları haberle yıkıldı.

Haberin Devamı

Çocuk hematolojisi bölümüne yönlendirilen ve tetkikler sonucu beyinde  tümör teşhisi konulan Gülcan, tedaviye sonuç vermeyince 2007'de vefat etti.

Aile, 2016'da 14 yaşındaki Fırat'ı ve bu yılın mayıs ayında da 11  yaşındaki Gülbahar'ı da aynı hastalıktan kaybetti.

Üç çocuğunu toprağa veren çift, aynı belirtiler görülen ailenin en  küçüğü Melek'i yaşatmak için Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma  Hastanesine başvurdu.

Genetik testi yapılan ve kontrol altında tutulan Fatıma Melek'in de  beyninde tümör olabileceği şüphesi aileyi korkutuyor.

Kanserden 3 çocuğunu kaybetti Kızları için çabalıyor

"MELEĞİMİ DE 3 ÇOCUĞUM GİBİ KAYBETMEK İSTEMİYORUM"

Anne Sabahat Tunç yaptığı açıklamada, 13 yılda bir  annenin yaşayabileceği en büyük acıyı çektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Kızını yaşatmak için yetkililerden destek bekleyen Tunç, şöyle  konuştu:

"13 yıl önce vefat eden kızımın tümör kanseri olduğunu bilmiyorduk.  Sevk edildiği Diyarbakır'da ameliyata alındı, bir hafta içinde beyin ölümü  gerçekleşti. Oğlum Fırat'a da aynı hastalığın teşhisi konuldu. Diyarbakır'a  götürdüm, yoğun bakımda kaldı, daha sonra Ankara'ya sevk edildi. Ameliyattan  sonra sağlığına kavuştu, 1 yıl boyunca kemoterapi tedavisi gördü. Ancak zamanla  kanaması durmadı, tümör tüm vücudunu sarmıştı. Bir yıl içinde vefat etti.  Gülbahar da takipliydi aynı hastalıktan 14 gün solunum cihazına bağlı yaşadı. Tüm  çabalara rağmen onu da yaşatamadık."

Melek'te de aynı belirtiler çıkınca Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt  Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüklerini kaydeden Tunç, genetik testleri  yapılarak takibe alındığını, 20 gün sonra yeniden tedavisi için Ankara Şehir  Hastanesi'ne götüreceğini belirtti.

Tunç, "Ankara'da doktorlar bizimle çok ilgilendiler Allah onlardan  razı olsun. Üç evladımı kaybettim Meleğimi kaybetmek istemiyorum.  Hayırseverlerden tedavi için destek bekliyorum." dedi.

"KİMSE AKRABA EVLİLİĞİ YAPMASIN"

Gülcan'ı 2007'de, Fırat'ı 2016'da ve Gülbahar'ı da mayıs ayında  kaybettiğini aktaran Tunç, vücudunda aynı lekeler çıkan en küçük kızlarının bu  hastalıktan ölmesinden korktuklarını belirtti.

Haberin Devamı

Akraba evliliğinin kurbanı olduğunu savunan Tunç, şöyle devam etti:

"Doktorlar, ailesel kanser sendromuna yol açan farklı genlerin  varlığının akraba evliliğinden kaynaklanmış olabileceğini, bunun da az insanda  görülen bir hastalık olduğunu söylediler. Dayımın oğlu ile evlendim. Belki akraba  evliliği olmasaydı bunlar yaşanmayacaktı. Çok şükür diğer iki çocuklarımda  herhangi bir hastalık yok. Ama yine de korkuyorum. Kimse akraba evliliği  yapmasın."

Baba Kazım Tunç (35) da kızının kontrollerinin düzenli olarak  yapıldığını anlatarak, kızının sağlık durumunun iyi olmadığını kaydetti.

"Kızımın sağlık durumu iyi değil. Sürekli baş ağrısı ve halsizlik  şikayeti var. Vücudunda lekeler oluşmaya başladı." diyen Tunç, şu an kontrol  altında tutmaya çalıştıklarını ifade etti.

Kızını 6 ayda bir Ankara Şehir Hastanesine götüreceğini söyleyen Tunç,  şöyle konuştu:

"Pazarda sebze ve meyve satıyoruz, maddi durumum iyi değil.  Çocuklarımın hastalığı nedeniyle ayda sadece 10 gün çalışıyorum. Sağ olsun  Valiliğimiz yol parası ve konaklama masrafımızı veriyor. Ama tüm bu yükleri  kaldıramıyorum. Kızımın hayata tutunması için hayırseverlerden destek  bekliyorum."