Gündem Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

27.10.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

.

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

En ünlü en üretken en saygın sunucuydu / ALİ EYÜBOĞLU

Haberin Devamı

1983’te Zeki Müren, “Gitme Sana Muhtacım” şarkısını o yılın Türkiye Güzeli Neşe Erberk’le dans ederek söylerken, Halit Abi de çekimin sürprizini yapıp, Ajda Pekkan’ı dansa kaldırdığında pist ünlülerle dolmuştu. Medya gerçek bir “İstanbul Beyefendisi”ni yitirdi...

O, Türk televizyon tarihindeki birçok “ilk”e imza atan sunucuydu...

Dört Olimpiyat ve birçok uluslararası müsabakayı, TRT’nin tek tabanca olduğu yıllarda Türkiye hep onun anlatımıyla dinledi...

FIFA Dünya Kupası’nı televizyondan ilk sunan da oydu, 10 FIFA Dünya Kupası finalini radyo ve televizyondan anlatan da...

Anlattığı Dünya Kupaları’ndan bir kısmını, Papa ve Pele’yle yaptığı röportajı kaçırmış olabilirim ama TRT’de yıllarca sunduğu kültür-sanat ve müzik eğlence programlarını izleme, tanışma ve sohbet etme şansım oldu.

Haberin Devamı

Bugün son yolculuğuna uğurlayacağımız Halit Kıvanç’la tanışmamızın üzerinden 39 yıl geçti, ama o gün, dün gibi hâlâ hafızamda…

Zeki Müren’e nispet!

1983 yılı aralık ayının son günleriydi... Pera Palas Oteli’nde TRT’nin 1984 yılbaşı gecesinde yayınlayacağı eğlence programının çekimleri vardı... Ajda Pekkan’dan Zeki Müren’e, Altan Erbulak’tan Sezen Aksu’ya, Sibel Egemen’den Füsun Önal’a, Belkıs Akkale’den Selami Şahin’e, o dönemin birçok ünlüsünün katılacağı çekimlere giderken, 36 pozluk üç kutu film almıştım yanıma...

Zeki Müren, “Gitme Sana Muhtacım” şarkısını o yılın Türkiye Güzeli Neşe Erberk’le dans ederek söylerken, Halit Abi de çekimin sürprizini yapıp, Ajda Pekkan’ı dansa kaldırdığında pist ünlülerle dolmuş, yanımdaki üç filmi bitirince hayatımda ilk kez meslektaşlarımdan borç film istemiştim. O yüzden her karşılaştığımızda Halit Abi’ye, “Beni borçlandıran tek ünlü
sensin” diye takılırdım.

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

TRT’nin 1984 yılbaşı çekiminde Zeki Müren, Neşe Erberk ile Halit Kıvanç da Ajda Pekkan ile dans etmişti. Zeki Müren, Ajda Pekkan ile dans ederken de Halit Kıvanç onları alkışlamıştı.

Çocukların ‘Abi’siydi

Halit Kıvanç, her yıl TRT’nin naklen yayınladığı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamalarının vazgeçilmez sunucusuydu. 23 Nisan’ı 16 yıl o sundu, bu sayede çocukların ve yeni kuşakların da ‘Halit Abi’si oldu.

Haberin Devamı

Halit Kıvanç yıllarca, çok özel geceler, konserler ve defilelerin de aranan sunucusuydu.

2005’te meslekteki 50’nci yılını bir jübileyle kutlayan, yıllarca NTV, NTV Radyo ve FB TV’de programlar yapan Halit Kıvanç, anılarını ve kendini anlatan birçok kitap yazdı:

“Ve Allah Gazeteciyi Yarattı”, “Kazulet Hanımın Minisi” (Altan Erbulak’la), “Mikrofonunu Kordonuna Göre Uzat”, “Beckenbauer Futbol Okulu” (çeviri), “Gülmece Güldürmece”, “Ve Karşınızda Halit Kıvanç”, “Gelin Yarışalım ile Halit Kıvanç Anlatıyor Üç Yüz Otuz Üç Fıkra”, “Gol Diye Diye”, “Hadi Anlat Bakalım Anılar 1”, “Bulutlarla Yarışan Kadın, Halit Kıvanç, Sabiha Gökçen’le Söyleşiyor”, “Çok Affedersiniz Ama...”, “Telesafir Bizde TV Böyle Başladı”, “Kupaların Kupası Dünya Kupası, 1930’dan 2002’ye”,
“Futbol! Bir Aşk...” ve “Ağlama Palyaço Makyajın Bozulur”…

Onu anlatan kitap

16 kitap yazan, üç plak çıkaran, radyo-televizyon sunucusu ve gazeteci Halit Abi’nin bu çok yönlü kişiliğini en iyi anlatan Aydın Engin’in hakkında yazdığı kitap ve adı oldu: “Bir Koltukta Kaç Karpuz:
Halit Kıvanç Kitabı.”

Haberin Devamı

Halit Abi, Milliyet’in haftalık televizyon dergileri Oscar TV ve Milliyet Televizyon’un sıkı takipçilerinden biriydi... Milliyet Televizyon’da veya Oscar TV’de beğendiği bir konu, bir söyleşi gördüğünde telefon açıp, tebrik etmeyi ihmal etmezdi...

Bazen önerilerde bulunur, bunu yaptığımızda da, telefon açıp, “Elinize sağlık, çok güzel oldu” derdi...

İsteklerinin hiçbiri kendi adına değil, televizyon dünyası içindi...

Televizyon dünyası ve medya gerçek bir “Üstad” ve “Usta”sının yanı sıra gerçek bir “İstanbul Beyefendisi”ni yitirdi.

Mekanı cennet olsun, ailesinin ve sevenlerinin başı sağ olsun.

Milliyet’te yıllarca görev yaptı

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

Önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci, televizyon - radyo sunucusu ve spor spikeri Halit Kıvanç (97), Milliyet Gazetesi’nde yıllarca çalışmıştı. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin sağ kolu olan Halit Kıvanç, 60’lı yılların ikinci yarısında Altan Erbulak ile birlikte Milliyet’te “Pazarlık” köşesini hazırlamıştı.

Haberin Devamı

Usta kalem renkli yazılarıyla, Altan Erbulak ise çizgileriyle her pazar Milliyet okurlarının evlerine konuk olmuştu. Milliyet’te yöneticilik de yapan Kıvanç, yazılarıyla spor sayfalarına da büyük değer katmıştı.

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

Bugün uğurluyoruz

Halit Kıvanç’ın vefatını Twitter hesabından duyuran oğlu, gazeteci - yazar, belgesel sinemacı Ümit Kıvanç, cenaze töreninin de bugün yapılacağını açıkladı. Ümit Kıvanç, “Halit Kıvanç’ı kaybettik. Bizimle birlikte sevenlerinin de başı sağolsun. Cenaze 27 Ekim Perşembe günü, öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı içindeki camiden kalkacak, aynı mezarlığa defnedilecek” dedi.

‘En büyük mutluluğum işim ve evliliğim’

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

1955’te Bülbin Kıvanç ile evlenen Halit Kıvanç, “En büyük mutluluğunuz nedir?” sorusunu şöyle yanıtlamıştı: “İşim, evliliğim... Karım eczacı. Babası çok kıymetli bir öğretmendi. Birçok konuda karımla aynı şeyleri seviyor değiliz ama hiçbir zaman birimizin daha az sevdiğini öteki daha az sevmiş değildir. En azından onun kadar sever görünürüz. Mesela eşimin futbola ve spora ilgisi yoktu. Ama benimle birlikteyken o da memnun olurdu. Başarılı işler yapmamda karımın kültürüyle ve sabrıyla çok büyük rolü var.”

‘Altın Ayaklar’da tören

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

Halit Kıvanç, Eskişehir’de Türk futbolunun unutulmaz isimlerinin ayak ve el izleriyle ölümsüzleştirildiği “Altın Ayaklar” sergisinde de anıldı.

Söz şimdi bitti / Ercan Güven

Bizim neslin süper starıydı Halit Abi… Radyo günleri sürerken ülkenin kalbinde sesi, zihninde yazılarıyla yer etmişti. Futbol seven herkes onun sıcak kurabiye lezzetindeki sesi, zeki betimlemeleri ve kusursuz Türkçesi ile hayalinde oynardı maçları.

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

Sonra her evin “telesafiri” oldu. Televizyon vatan çatılarına anten dikmeye başladığında, o zaten tartışmasız ustasıydı bu yeni iletişim modelinin. BBC kariyeri vardı.

Kitlelere dönük iş yapıyorsanız bazen ustalık yetmez… Halk ekrandan yüreğinizi okur. Önce iyi insan olacaksınız. Sonra cana yakın. Zeka, hızlı algılama. Hazırcevaplık. En sonunda ustalık. Halit Abi’de hepsi bir aradaydı.

Ben ergenken sokakta zor yürür haldeydi ilgiden, sevgiden. Milliyet’e ilk kez ziyaretçi değil de çalışan adayı sıfatıyla adım attığımda Namık Sevik dayımın odasında onu bekliyordu ve dayım “Ercan burada çalışacak” dedi.

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

Hiç unutmam dayımı referans vererek “senin DNA diziliminde var bu meslek” türünden yüreklendirme cümlelerini. Şöhreti, kibarlığı ile at başı giden bir insandı.

Daha sonraki yıllarda ağabeyimin matbaa ve ajansıyla dokuzuncu kitabı olan “Gol Diye Diye” eserine destek olduğumuz için bana da bir imzalı nüshasını vermişti; en değerli kitaplarım bölümünde durur. Kırk yıldır tozunu her aldığımda imzasının üzerindekileri okurum.

Sonra yedi kitap daha yazdı. Yüksek bir enerjisi vardı. Onun kadar çok işi bir arada yapan sadece rahmetli Altan Erbulak ağabeyi tanımıştım.

Yargıçlığı mazide kalmıştı. Gazete makaleleri, çoğu bir “ilk” olan TV programları, yerini gençlere bırakana kadar maç anlatıcılığı, sunuculuk ve kitapları. Üstelik hepsinin hakkını vererek.

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

Bizden önceki basının altın çağının altın adamlarından biriydi. Serviste konuştuğunda, - ki konuşmanın bu kadar yakıştığı insan azdı - her biri spor ve yazı devi o muhteşem kalabalığın sesleri iner, onu dinlerdik. Ve mutlaka gülerdik. Espri onun
aklının ve yeteneğinin yan ürünüydü adeta.

Bana ne mutlu ki, ona yetiştim, onunla anılara sahibim. Oğlu Ümit Bey başta olmak üzere tüm sevenlerine başsağlığı dilerim.

Yani birkaç kuşak Türk Milleti’ne.

Halit Kıvanç bizdi, hepimizdi / Atilla Gökçe

Halit Ağabey bugün bildiğimiz, yakın geçmişte emekliliğe ve sonsuzluğa uğurladığımız spiker arkadaşlarımızın rütbesiz başkomutanıydı. Milliyet’in Liseler Arası Müzik Yarışması’nda gün boyu bütün orkestraların üyelerini sazlarıyla birlikte tanıtır, birinin bile adını şaşırmazdı. Halit Ağabey işini en iyi yapan profesyoneldi.

Halit Kıvanç’ı toprağa verirken biz sadece bir bedeni defnetmiş olacağız. Oysa Halit Ağabey bir değil, birkaç kişiydi. Önce hukukçu... Sonra gazeteci, yazar, mizahçı, sunucu, radyocu, televizyoncu, spiker, yapımcı... Neler neler yapmadı. Milliyet’in Liseler Arası Müzik Yarışması’nda gün boyu bütün orkestraların üyelerini sazlarıyla birlikte tanıtır, bir tanesinin adını bile şaşırmazdı. En iddialı moda defilelerinde yabancılar dahil, kolay kolay beğenmeyen, ille de bir kusur arayan seçkinlere, mankenlere ve modacılara laf bırakmayacak bir duyarlılık ile sanatsal şov sunardı. O beğenilen giysilere, kreasyonlara, mankenlere, toplu fotoğraf sunumlarına alkış gönderenler inanıyorum ki önce  Halit Kıvanç’ın payını da ayırıyorlardı.

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

Dünya Kupaları

Beni Halit Ağabey büyüttü. Kemal Deniz ile birlikte radyolardan, onun coşkulu, açıklayıcı, öğretici maç anlatımlarını dinlerdim çocukluğumdan beri. 1956’da Macaristan’ı üç golle yendiğimiz maçı Eşref Şefik mi anlattı, Halit Ağabey mi bilmiyorum. İkisine de eyvallah. İkisi de sporun her türlüsünü ve futbolu sevdiren insanlardı.

Halit Ağabey Olimpiyat Oyunları’nı da büyük bir keyif ve bilgiyle sundu, röportajlar yaptı. Peki ya Dünya Kupaları? Ben 5 Dünya Kupası izledim, Halit Ağabey ile o kupa programları sırasında rastlaşmadım. Biz bir kampa giderdik, Halit Ağabey başka bir kampa... Biz bir kentteki maçtaysak, Halit Ağabey başka maça koştururdu... Ama dikkat ettiğim bir şey var Halit Ağabey bugün bildiğimiz, yakın geçmişte emekliliğe ve sonsuzluğa uğurladığımız spiker arkadaşlarımızın rütbesiz başkomutanıydı. En kolay haber aldığı takım ise Alman Milli Takımı’ydı. İki nedenle: Almancası çok iyiydi. Elbette İngilizce de konuşur ve yazardı... Ama 1954 Dünya Kupası’ndan itibaren bir Alman futbolu sempatisi ve unutulmaz golcü Uwe Seeler ile arkadaşlığı... Uwe Seeler’den az  hikâye dinlemedi, az haber almadı.

Milliyet yazarları önceki gün kaybettiğimiz duayen gazeteci-sunucu Halit Kıvanç’ı yazılarıyla anıyor

Lefter ile

Yastığı demirbaştı

Uyku sıkıntısı çekerdi. Ama çaresini bulmuştu. Nereye giderse gitsin, her akşam başını koyduğu yastık, Halit Ağabey’in valizinde demirbaştı.

Hepimiz onun hangi takıma sempatisi olduğunu biliyoruz. Ama kimsenin merak etmediği bir sempatiydi bu. Çünkü Halit Kıvanç renklerin değil, güzel oyunun peşindeydi. Futbolun gelişen taktik varyasyonlarını, büyük antrenörlerin denemelerini, başarılarını, büyük yıldızların becerilerini merak eder, araştırır, kitaplar okur, onlarla ilgili program özetlerini bir yerlerden bulur ve Türkiye’ye taşırdı. Spor polemiklerine girmezdi. Ama esasla ilgili doğru, yanlış görüşleri olduğu zaman kimseyle kavga etmeden çok açık, seçik ve kesin cümlelerle hükmünü ortaya koyardı.

Yıldızları anlattı

Uwe Seeler, Eusebio, Pele, Maradona, Beckenbauer... Bu yıldızlar onun anlatımıyla futbol dünyamıza girdi. Turgay Şeren’i, Metin Oktay’ı, Can Bartu’yu, Şükrü Gülesin’i, Baba Recep’i, Eskişehirsporlu Fethi’yi, Trabzonsporlu Şenol Güneş’i, Necmi Perekli’yi, Cemil Turan’ı, Rıdvan Dilmen’i futbolda uzaya çıkıp parlayan hangi yıldız varsa onları da Halit Ağabey o şiirsel anlatımıyla, övgüsü ve alkışıyla, hüznü ya da coşkusuyla aktarırdı bize. Halit Ağabey için usta demek yetmez. Bence işini en iyi yapan profesyoneldi. Ondan daha titiz, hazırlıklı, adanmışlıkla çalışan birini daha görmedim. Gördüklerim de zaten kariyer bakımından onun boydaşlarıydı. Çok usta maç spikerlerine, sunuculara öğretmenlik yaptı, yol gösterdi. Hepsi adına buradan en eski öğrencisi Orhan Ayhan’a bir selam gönderelim. Ama hepsine eli değdi, dokundu... Yine o okulun en iyi basın öğrencisini söyleyeyim: Sevgili arkadaşım Güven Taner onun küçük bir kopyası gibi titizlik ve araştırmacılıkla öne çıktı.

Uluslararası sunucu

Devlet başkanlarının katıldığı uluslararası platformlarda da İngilizce, Almanca, (iyi ezberlenmiş) Fransızca ile takdir kazanan, sempatik ortamlar yaratan bir sunucuydu Halit Ağabey. Kuşkusuz günümüzde çok adamlarla ifade edilen duayenlik sözcüğünün karşılığını veren, gösteren bir adamdı.

Fenerbahçe - Nice maçlarında Lefter’in eski takım arkadaşı Nice kalecisi Lamia ile iddialaştığı röportajını hatırladım. Hem Milliyet’te okuduk hem de radyoda dinledik. 1966 Dünya Kupası onun Almanya’ya kıyamadan kupasız anlattığı, gollerinin hâlâ tartışıldığı İngiltere zaferi ile hepimizin hafızasına çakılmıştır.

Zenginlik, renk kattı

Günün birinde Afrikalı Keino ile yapılmış röportaj gönderdi bir ağabeyimiz... Evet, birkaç iddialı söz, birkaç çalışma metodu, Keino’nun polisliği, dağlarda koşup dönsün diye emrine tahsis edilmiş arabası, elimize ulaşan fotoğrafların yanında içerik oluşturuyordu. Keino, Münih’te 1500 metrede olimpiyat madalyasını alacağını söylüyordu, o kadar. Röportajı etlendirip butlandırmak, farklı ayrıntılarla zenginleştirmek istedim ve Halit Ağabey’e sordum: ‘Ağabey, fazla Keino’n (!) var mı?’, ‘Gel’ dedi. Odasına gittik, defterini çıkardı, Keino ismini buldu. Karşısında 12 rakam yazılıydı. Oradan başta Kicker Sport ve adını hatırlamadığım bir Fransız dergisini  çıkardı. Hepsinde Keino bilgileri vardı. Altı renkli kalemlerle işaretlenmiş bilgilerdi. Halit Ağabey o notlarla elimizdeki röportaja zenginlik, renk ve derinlik katmış oldu. En hızlı zamanlarımızda biz birbirimizi överek, bravo sesleriyle takdir ederek topluca keyif paylaşırken, Halit Ağabey araya girer ‘Çocuklar, işin bir de şu tarafı var ihmal etmeyin’ diyerek limon sıkardı. Bu yüzden rahmetli Necmi Tanyolaç Ağabeyimizle tartıştıklarını gülerek anımsıyoruz.

Hep seni izleyeceğiz

Son zamanlarda bir sürü özelliğiyle, yapboz gibi parçalara ayrılıp karmakarışık hale gelen kültürümüzde bütün farklılıkları aşarak bizi biz yapan adamları peş peşe kaybetmeye başladık. Süleyman Seba hepimizin başkanıydı... Cüneyt Arkın hepimizin kahramanıydı...

Ve Halit Kıvanç. O da hepimizdi ve bizdi. Hiçbirimiz tek başına onun rolünü taşıyamayız. Tek başına onun doldurduğu, onun oturduğu zirvelere çıkamayız. Ancak ondan bir parça olmak için koşmak bile hepimizin büyük onurudur.

Çok yaşa Halit Ağabey... Ölümsüz yolculuğunda biz hep seni izleyeceğiz. Seni sevmeye devam edeceğiz.

TÜRKİYE ACIYI PAYLAŞTI

‘Çok sevdiğimiz büyük bir değerdi’

Ercan Taner: Değerli hocam, meslek büyüklerimin üstadı Halit Kıvanç’ı kaybettik. Türk spor yayıncılığının zirvesiydi. Oraya kimse kolay kolay ulaşamaz. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

Nilüfer: Çok üzüldüm. Ustaların ustası Halit Kıvanç’ı kaybetmişiz maalesef... Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum.

Nilgün Belgün: Ah Halit Kıvanç... Üzgünüm çok... Hem tiyatro hem sunuculuk yaptığım yıllardan... Biz Ali ile “Gazino Show”u yaparken... Halit Abi de sunuculuğunu yapıyordu çıktığımız gazinonun... Hey yıllar... Nur içinde uyuyun
büyük usta. Yakınlarının başı sağ olsun…

Tarkan: Halit Kıvanç... Bir efsane daha ayrıldı aramızdan... Başımız sağ olsun. Alanında bir duayendi. Çok kıymetliydi. Ülkemizin büyük bir değeriydi. Çok sevdik onu. Beyefendiliğiyle, asaletiyle, zarafetiyle, güler yüzüyle... Hep sevgiyle, saygıyla anacağız kendisini. Ailesine, yakınlarına, tüm sevenlerine başsağlığı dilerim.

Melek Baykal: Bir devir daha kapandı. Büyük usta, duayen gazeteci, sunucu Halit Kıvanç’ı kaybetmişiz. Nurlarda uyusun, mekânı cennet olsun.

Bora Gencer: Ah Halit Abi... İlk çıktığım televizyon programını sunan büyük gazeteci, spiker, kültürü ve kibarlığıyla bir abide ve bir duayen olan Halit Kıvanç Abimi kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Ailesine ve sevenlerine sabırlar dilerim.

Gül Sunal: Yeri asla dolmayacak bir ustayı, Halit Kıvanç’ı kaybettik. Akatlar Kültür Merkezi’nde “Ustalara Saygı” programında Kemal Sunal gecesi için “Sunucu kim olsun?” denildi. Hiç düşünmeden Ali, Ezo ve ben “Halit Kıvanç olsa” dedik... Ali gitti konuştu, seve seve geleceğini söyledi ve tabii geceye büyük bir renk kattı.. Şahane Türkçesi, kültürü, insanlara bakış açısı, zarafeti ve daha birçok muhteşem özellikleriyle hiç unutamayacağımız büyüğümüze saygılarımla…

Armağan Çağlayan: Halit Kıvanç ile birlikte çocukluğumuzdan bir büyük parça daha koptu gitti... Nurlarda uyuyun Halit Bey…

Füsun Önal: O benim Halit Abimdi... Ilk nikâhımda şahidimdi. Pek çok konserimde, özel gecelerde, televizyon programlarında beni en güzel sunanımdı. Anlattığı maçları, futboldan anlamayanlar bile dinlerdi. Halit Ağabeyciğim yolun ışık, mekânın cennet, rahmetin bol olsun.

Zafer Algöz: Bursa’da heykel yanında Dilek Sineması vardı gençliğimizde... Dev bir afiş gördük. “1974 Dünya Kupası dev perdede ilk defa”... Hemen altında kocaman bir isim. “Halit Kıvanç’ın sesinden”, özellikle radyodan maç anlattığında zaten görmüş kadar olurduk.

Yılmaz Erdoğan: Güle güle Halit Ağabey, her şeyi en güzel sen sundun, sen konuştun…

Deniz Pulaş: Bir beyefendiyi kaybettik. Hiç unutulmayacak güzel insan Halit Kıvanç. Tüm sevenlerine sabırlar diliyorum. Sizi çok sevdik Halit Bey.

Cem Yılmaz: Siyah beyaz yılların en renkli ismi, kıymetli büyüğümüz Halit Kıvanç’ın mekânı cennet olsun. Tüm sevenlerinin başı sağ olsun. Nur içinde yat Halit Abi.

Jess Molho: Ustalar tek tek gidiyor maalesef. Mesleğe başlamamın en büyük nedenlerinden, idol, büyük usta Halit Kıvanç’a sevgi ve saygı dolu bir elveda.

3 BÜYÜK KULÜP: ÜZÜNTÜLÜYÜZ

‘Rekabetin zarafetini bizlere hissettirdi’

Beşiktaş Jimnastik Kulübü: Radyo ve televizyonların efsane spor spikeri ve duayen gazeteci Halit Kıvanç’ın vefat ettiğini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma, Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve spor camiasına başsağlığı dileriz.

Fenerbahçe Spor Kulübü: Halit Kıvanç’ı kaybettik. Kulübümüzün 570 sicil numaralı
YDK üyesi, usta gazeteci ve spor spikeri Halit Kıvanç’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Camiamızın kıymetli isimlerinden Halit Kıvanç’a, Allah’tan rahmet, ailesi, kederli yakınları ve camiamıza başsağlığı dileriz.

Galatasaray Spor Kulübü: Duayen gazeteci ve spor spikeri Halit Kıvanç’ın vefat ettiğini büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Rekabetin zarafetini bizlere en derinden hissettiren Halit Kıvanç’a, Allah’tan rahmet dileriz.